YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Okul öncesi dönemde yeme alışkanlığı nasıl kazandırılır?

Yeme alışkanlıkları, bireyin yaşamı boyunca sürdüreceği sağlık davranışlarının temelini oluşturur. Özellikle okul öncesi dönem (0-6 yaş), çocukların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişiminin en hızlı olduğu dönemlerden biridir. Bu dönemde kazanılan sağlıklı beslenme alışkanlıkları, çocuğun hem mevcut gelişimini destekler hem de gelecekte karşılaşabileceği sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli rol oynar. İşte bu dönemde doğru şekilde yeme alışkanlığı kazandırmanın yolları

profil
BT Ekip
10.07.2025
Okul öncesi dönemde yeme alışkanlığı nasıl kazandırılır?

Okul öncesi dönem, çocukların kendi başına yemek yeme becerilerini geliştirdikleri, yiyecek tercihlerini oluşturmaya başladıkları ve sosyal yeme alışkanlıklarının şekillendiği bir süreçtir. Bu dönemde çocuklar; tat, koku, doku gibi duyusal ögelere karşı oldukça hassastır. Bu hassasiyet, besin seçimlerini etkiler ve bazı besinlere karşı isteksizlik doğurabilir. Bu nedenle ebeveynlerin ve bakım verenlerin çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazandırırken sabırlı, tutarlı ve bilinçli bir yaklaşım sergilemeleri gerekir.


Çocuklara yeme alışkanlığı kazandırılırken dikkat edilmesi gereken bazı temel ilkeler şunlardır:

  • Rutin oluşturmak

Yemek saatlerinin düzenli olması, çocuğun biyolojik ritmini olumlu etkiler. Belirli saatlerde yemek yemeye alışan çocuk, açlık-tokluk döngüsünü daha kolay öğrenir. Bu durum, ilerleyen yaşlarda düzensiz beslenmenin önüne geçebilir.

  • Model olmak

Çocuklar, çevrelerinde gördüklerini taklit ederek öğrenirler. Ebeveynlerin veya bakım verenlerin sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olması, çocuk için güçlü bir rol model etkisi yaratır. Aile sofrasında birlikte yemek yemek, çocuğun sosyalleşmesine katkı sağladığı gibi, sağlıklı besin tercihlerini benimsemesini de kolaylaştırır.

  • Kendi kendine yeme becerisini teşvik etmek

Çocukların yemek sırasında kendi kaşığını veya çatalını kullanmasına izin verilmesi, hem özgüvenlerini artırır hem de motor becerilerini geliştirir. Dökülmeler ve dağınıklık doğal karşılanmalı, çocuğa müdahale edilmeden, destekleyici bir şekilde yönlendirme yapılmalıdır.

  • Zorlamaktan kaçınmak

Çocuğu yemek yemesi için zorlamak, ödülle veya ceza ile yeme davranışını yönlendirmek, çocuğun yemeğe karşı olumsuz duygular geliştirmesine neden olabilir. Bunun yerine çocuklara seçenekler sunulmalı, yeni tatları denemesi için teşvik edici ancak baskılayıcı olmayan bir tutum sergilenmelidir.

  • Oyunu yemeğe dönüştürmemek

Yemek saatlerinin bir oyun ya da eğlence zamanına dönüşmesi, çocuğun yemek yeme davranışını farklı bir bağlama oturtmasına yol açabilir. Bu nedenle yemek yeme, belirli bir düzende ve disiplin içerisinde gerçekleşmeli; oyun ve eğlenceye yemek dışında zaman ayrılmalıdır.


  • Renkli ve eğlenceli sunumlar

Çocuklar, görselliğe önem verir. Tabakların renkli ve çeşitli sunumlarla hazırlanması, sebze ve meyvelerin hayvan veya çizgi film karakterleri şeklinde kesilmesi, ilgilerini çekebilir ve yeni yiyecekleri denemeleri kolaylaşabilir.

  • Alışveriş ve hazırlık sürecine katılım

Çocuğun market alışverişine katılması, birlikte meyve-sebze seçilmesi ve yemek hazırlığında küçük görevler alması, onun sürece dahil olduğunu hissetmesini sağlar. Bu, çocuğun besine olan ilgisini artırabilir ve daha istekli yemek yemesini destekler.

  • Beslenme eğitimi

Oyun, hikaye, şarkı gibi araçlarla sağlıklı beslenmenin önemi çocuklara anlatılabilir. Sebzelerin vücuda sağladığı yararlar, su içmenin gerekliliği gibi konular basit ve eğlenceli şekilde açıklanarak kalıcı hale getirilebilir.


  • İştahsızlık: Çocuğun ruh hali, hastalık, yorgunluk gibi birçok neden iştahsızlığa yol açabilir. Bu durumda ısrarcı olunmamalı, yemek saatleri stresli hale getirilmemelidir.
  • Seçici yeme: Çocuk sadece birkaç besine yöneliyorsa, alternatif sunumlar ve sabırlı yaklaşım işe yarayabilir. Aynı besin farklı şekillerde sunularak alışkanlık kazandırılabilir.
  • Tatlıya düşkünlük: Şekerli besinler cazip olsa da sınırlı sunulmalı, tatlı ihtiyacı meyve gibi sağlıklı seçeneklerle karşılanmalıdır.

  • Çocukların bireysel farklılıklarına saygı gösterin.
  • Yemek yeme süresini 20–30 dakikayı geçmeyecek şekilde planlayın.
  • Öğünler arasında çok fazla atıştırmalık sunmaktan kaçının.
  • Yeni besinlere karşı dirençte, ısrar etmek yerine zaman tanıyın.
  • Okul öncesi eğitim kurumlarında menülerin sağlıklı ve dengeli olmasına dikkat edin.

Okul öncesi dönem, sağlıklı yeme alışkanlıklarının temellerinin atıldığı çok kritik bir süreçtir. Bu dönemde kazanılan alışkanlıklar, çocuğun yaşam boyu sürdüreceği sağlıklı yaşam tarzının yapı taşlarını oluşturur. Sabırlı, sevgi dolu ve bilinçli bir yaklaşım ile çocuklara dengeli beslenme bilinci kazandırmak mümkündür. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bireylerin yetişmesi, küçük yaşlarda kazanılan doğru alışkanlıklarla başlar.


Çocuklara temel besin grupları (protein, karbonhidrat, yağ, vitamin-mineral, su) basit dil ve görsellerle tanıtılabilir. ‘Güç veren besinler’, ‘büyüten besinler’ gibi kavramlar üzerinden hangi yiyeceklerin ne işe yaradığını öğrenmeleri sağlanabilir. Bu, çocukların neden dengeli yemeleri gerektiğini anlamalarını kolaylaştırır.

Sağlıklı yeme alışkanlığı kazandırmak sadece ailenin değil, okul öncesi öğretmenlerinin, psikologların, diyetisyenlerin ve hatta çocuk doktorlarının iş birliğini gerektiren bir süreçtir. Bu bölümde şu başlıklara değinilebilir:

  • Diyetisyen desteği: Beslenme yetersizlikleri veya seçici yeme davranışında profesyonel yardım
  • Pedagog/psikolog katkısı: Yemekle ilgili duygusal sorunların çözümünde destek
  • Okul-ev iş birliği: Menüler ve beslenme alışkanlıkları konusunda tutarlılık

Beslenme alışkanlıkları kültürel değerlerle sıkı ilişkilidir. Ailelerin yemek kültürü, mutfak alışkanlıkları, dini ve bölgesel yemek tercihlerinin çocuğun alışkanlıklarını nasıl etkilediği bu başlık altında incelenebilir.

Çocuklar televizyonda, tabletlerde veya reklamlarda gördükleri abur cuburları istemeye daha meyillidir. Bu nedenle, medya okuryazarlığı aileye kazandırılmalı, çocuklara sağlıklı içerikler sunulmalıdır.

Bazı çocukların alerji veya intolerans nedeniyle belirli besinlerden uzak durması gerekir. Bu durumda sağlıklı alternatifler sunulmalı, çocuklar kendilerini dışlanmış hissetmeden toplu yemek düzenine dahil edilmelidir.

Önceki ve Sonraki
Haberler