YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Bebek banyosu hakkında merak edilen her şey

Bebek cildinin sıvı kaybına karşı koruma, ısı kaybını azaltılma, çevresel toksinlerden koruma ve dokunma duyusu sağlama gibi pek çok önemli fonksiyonu var. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu bebek banyosu hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

profil
BT Ekip
09.12.2019
Bebek banyosu hakkında merak edilen her şey

Doğumda yeni doğan bebeklerin deri yüzeyi, nötral veya alkali pH'ya sahiptir (pH: 6,5-7,5). Hem zamanında hem de erken doğmuş bebeklerde deri pH değeri, birinci ayın sonunda erişkin ve büyük çocuklardaki düzeye çok yakın asidik yüzey pH değerine (pH: 5,0-5,5) erişir. Derinin zararlı bakterilerden korunarak, faydalı flora bakterileriyle kaplanması ve bu sayede de enfeksiyondan korunması için bu asidik değerin sürekliliği önem taşır. Bu yüzden bebek cildine uygulanacak bebek bakım ürünlerinin krem, losyon şampuan ve sabunların söz konusu kimyasal yapıya zarar vermiyor olması lazımdır.


Doğum sonrası bebeklerin, yumuşak bir havlu ile derileri hafifçe silinerek amnion sıvıları temizlenir. Bebekte ısı kaybını artıracağından ve yeni doğanı enfeksiyonlara karşı koruyan “Verniks Kazeoza”nın kaybına yol açacağından bebeklere hemen banyo önerilmemektedir. Annenin kanı, doku artıkları ve bebeğin dışkısı ile bulaşma varsa veya annede; Hepatit B, Herpes simpleks, HIV virüsü gibi kanla bulaşan hastalık taşıyıcılığı varsa, bebeğe enfeksiyon geçme riski olacağından doğum sonrası silmenin yerine yıkama tercih edilmelidir. Yıkamada sadece ılık-sıcak su yeterlidir, sabun veya dezenfektan kullanılmamalıdır.


Yeni doğanların ilk banyo zamanı ve şekli hala tartışmalıdır. Deri bakımı ve banyo hakkında öneriler gelenek, deneyim ve kültürel uygulamalara göre değişmektedir. Bilimsel çalışmalarda doğumdan sonra ilk saatte yıkanan bebeklerle, 6 saat sonra yıkanan bebekler arasında vücut sıcaklığı açısından fark bulunmamıştır. Bazı toplumlarda ise göbek düştükten sonra yıkama tercih edilmektedir. Hijyen ve bakım konusunda endişelerin olduğu bizim gibi ülkelerde, bu daha uygun olacaktır. Göbek düşene kadar da kaynamış, sonrasında da ılınmış su ve pamukla vücudu silmek yeterli olacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki araştırmalarda banyo ya da silme ile göbek düşme zamanı arasında ilişki olmadığı gibi; omfalit (Göbek Deliği İltihabı) sıklığı açısından da fark saptanmamıştır. Banyo sırasında; baş, boyun dışında tüm vücut tamamen suya batırılmalı ya da oturur durumda yıkanmalıdır.Yeni doğana banyo yaptırırken; yüz, boyun, koltuk altları ve bez bölgesinde tahriş oluşmaması için özellikle dikkat etmelidir. Sünger ya da başka bir bezle yıkama ısı ve transepidermal sıvı kaybını arttırır, derinin bariyer tabakasına zarar verebilir.


Banyo sıklığı da kültüre göre değişkenlik göstermektedir. Özellikle, sıcak bölgelerde her gün banyo yaptırılırken; ilk yıl bebek emekleyene kadar haftada 2-3 banyo önerilmektedir. Prematüreler ise 4 günde bir yıkanmalıdırlar. Yazın sıcaklarda her gün, kışın ise 2-3 günde bir yıkamak bize en uygun olan zamanlamadır. Banyo suyu sıcaklığı 37-37,5 derece olmalı ve 5-10 dakika sürmelidir. Özellikle; sabun kullanıldığında deri maserasyonunu azaltabilmek için banyo 5 dakikadan kısa sürmeli, bu sırada oda sıcaklığı 24-25 C olmalıdır. Zaten normalde de bebek bulunan evin ısısı gündüz 24-25 derece, gece uyku sırasında ise 20-21 derece olmalıdır ve bebek büyüklerden 1 kat daha fazla giydirilmelidir. Banyo sonrası bebek havluyla nazikçe kurulanmalıdır. Atopik ya da derisi kuru çocuklarda banyo sırasında ve sonrasında pomad ya da losyon formunda nemlendiriciler kullanılmalıdır.


Sadece suyla yıkama, eğer varsa dışkı ve yağı uzaklaştıramayacağı için yetersiz kalacaktır. Sağlıklı bebeklerde yapılan çalışmalarda, şampuan ya da suyla yıkama ile ciltten sıvı kaybında fark saptanmamıştır. Saçlar kısa, ince ve kırılgan ise şampuan gereksizdir. Şampuanlarda standart pediatrik formül bulunmamaktadır, vücut ve saç için aynı şampuan kullanılabilir. Şampuanın pH’ı gözyaşına yakın olmalı, gözleri ve deriyi yakmamalıdır. Çok kirli alanlarda sabun kullanımı gerekirse, katkısız (aşındırıcı, koku giderici, güzel koku verici, boyayıcı veya koruyucu içeren özelliklere sahip olmayan), hafif, nötral pH’lı sabun kullanılmalıdır. Sabun kullanımı, kısa (5 dakikadan az) ve seyrek (örneğin; haftada 3 kereden fazla olmayacak şekilde) olmalıdır ve temas vücutta kirli alanla sınırlı kalmalıdır. Ovalama ve fırçalama epidermisi hasar verebileceğinden kaçınılmalıdır.

Bonus: Bebek bakım ürünlerinin hiç bilmediğiniz alternatif kullanımları


Önceki ve Sonraki
Haberler