ARA
İlk adım tabii ki ellerimizi yıkamak; ellerimizi hatta yüzümüzü muhakkak kastil sabun ile yıkayalım. Kastil, içeriğinin yüzde elliden fazlası zeytinyağı, hint yağı gibi doğal yağlardan oluşan sabunlara deniliyor. Doğal içeriği cildimizin florasını bozmadan temizlememize yardımcı olurken sık yıkama nedeniyle meydana gelen el kuruluğunu önlemimizi de sağlayacaktır. Kastil sabun, kimyasal içerikli sabunların tetiklediği egzema ve dermatit gibi deri hastalıklarının oluşmasını engelleyecek ve yatışmasına yardımcı olacaktır.
Peki sadece el ve yüzümüzü yıkamak yeterli mi? El temizleme solüsyonları ve sabunlarla yapılan çalışmaların sonucunda ellerimizi 20 saniye sabun ile yıkadıktan sonra en az yüzde yetmiş oranında alkol içeren bir antiseptik ürün kullanmanın el hijyenini sağlamada en etkili yol olduğu kanıtlanmış. Bu nedenle ellerimizi kastil sabun ile yıkadıktan sonra yüksek alkol oranına sahip bir kolonya ya da el temizleme solüsyonu kullanmamız faydalı olacaktır.
Yüzümüze bu kadar yüksek oranlı alkol kullanmak istemiyorsak ne yapabiliriz? Yıkadıktan sonra 100 ml’lik bir lavanta suyunun içerisine 15 damla çay ağacı uçucu yağı ve 15 damla paçuli uçucu yağı damlatıp her kullanım öncesinde çalkalayarak yüzümüze uygulayabiliriz. Bu yağlar antiviral etkileri yanında gözeneklerimizin sıkılaşmasına, sivilce problemimiz varsa giderilmesine yardımcı olacaktır.
Dışarıdan aldığımız ürünleri temizlemek için ise yine alkol oranı yüksek bir oda spreyine antiviral etkisi bilimsel çalışmalarla desteklenmiş çay ağacı uçucu yağı, paçuli uçucu yağı, kekik uçucu yağı veya biberiye uçucu yağı ilave edip tüm yüzeylerde ve virüs teması olası paketlerde gönül rahatlığı ile kullanabiliriz. Tercih ettiğimiz oda spreyinin kimyasal içermeyen doğal uçucu yağlar ile hazırlanan bir sprey olması kendimizi ve ciğerlerimizi Covid-19’dan korurken kimyasallara maruz bırakmamamız açısından çok çok önemli.
Mutlaka okuyun: Kargo paketinden ya da ambalajdan virüs bulaşır mı?
Evlerimizde buhurdanda uçucu yağ kullanımı hem virüsten korunmamıza yardımcı olacak hem de rahatlamamızı sağlayacaktır. Yaşam alanımızda buhurdanımızın sıcak su ile doldurduğumuz haznesine her on metrekare için 1-2 damla uçucu yağ damlatabiliriz. Çay ağacı uçucu yağını antiviral ve anti bakteriyel etkileri sebebiyle tercih edebileceğimiz gibi mutluluk ve enerji veren bergamot uçucu yağını, rahatlatan sakinleştiren lavanta uçucu yağını, evde çalışmakta zorlanıyorsak odaklanmamıza yardımcı olacak olan greyfurt uçucu yağını da tercih edebiliriz.
Eski çağlarda toplumların salgınla baş etme yöntemi olan tütsüleri de unutmayalım. Frankincense yani günlük reçinesi, üzerlik tohumu, adaçayı, biberiye ve palo santo evlerimizi arındırırken enerji temizliği sağlar, ortamın ve bizlerin enerjisini yükseltir. Adaçayını ve biberiyeyi dilersek buket şeklinde, dilersek günlük ve üzerlikle birlikte seramik bir çanakta yakabiliriz. Ne kadar süreceğinden emin olmadığımız bu süreçte doğal ürünler kullanma konusunda her zamankinden daha özenli olalım. Ellerimizi, vücudumuzu ve ruhumuzu virüsten ve beraberinde hayatımıza giren tüm gerginliklerden doğadan yardım alarak korumaya çalışalım...
