YAŞAM - SEYAHAT

Dünyanın en popüler başkentlerinden Londra gezi rehberi

Birleşik Krallık’ın ve İngiltere’nin başkenti olan Londra, Büyük Britanya adasında, Thames Nehri’nin içinden geçtiği, dünyanın en popüler ve kozmopolit şehirlerinden biri. Köklü geçmişi ve çok kültürlü yapısıyla Londra, her yıl ortalama 20 milyon turist ağırlıyor. Britanya adasının bu; filmlerde sıkça rastladığımız kırmızı telefon kulübeleri, dümdüz yemyeşil devasa parkları ve çift katlı otobüsleriyle gözde şehri oldukça merak uyandırıyor. Betül Cebeci, Londra’yı yazdı

profil
BT Ekip
17.02.2024
Dünyanın en popüler başkentlerinden Londra gezi rehberi

Geçmişte İngiliz Krallığı dünyanın yüzde 40’ını egemenliği altında tuttuğu için ‘Üzerinde güneş batmayan imparatorluğun başkenti’ diye anılan Londra, günümüzde 300 farklı dilin konuşulduğu, çok uluslu bir mega şehir haline gelmiş durumda. 

Birleşik Krallık anayasal monarşi ile yönetilen üniter bir devlet. Sembolik olarak devletin başında olan, ancak siyasete etkisinin oldukça fazla olduğu düşünülen Kraliyet Ailesi ise gerek özel hayatları, gerekse bağlı oldukları geleneklerle tüm dünyada ilgi çekmeye devam ediyor. Yani Kraliyet Ailesi de, yaşadıkları şehir olan Londra’yı dünyanın en ilgi çekici şehirlerinden biri kılmayı başarıyor.

Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan Londra’da 6 tane uluslararası havaalanı bulunuyor. Türkiye’den kalkış yapan uçaklar, havayolu firmasına göre değişmekle beraber, bu havaalanlarının 4 tanesine iniş yapıyor. Havalimanından araç kiralayacaksanız ya da konaklama yapacağınız otelden transfer isteyecekseniz, rezervasyon yapmadan önce ineceğiniz havaalanını kontrol etmenizde fayda var. Londra’nın en büyük havaalanı olan Heathrow, şehrin 24 km batısında kalıyor ve şehir merkezine metro ile hızlı bir şekilde ulaşım sağlanabiliyor. Londra’nın 50 km kuzeyinde yer alan ve şehrin ikinci büyük havaalanı olan Gatwick’ten ise hızlı tren aracılığı ile yaklaşık yarım saat içinde şehir merkezine ulaşılabiliyor. Genellikle low cost diye tabir edilen düşük fiyatlı uçak bileti sunan havayolları şirketleri ise Londra’nın 50 km kuzeydoğusunda bulunan Stansted’i ve 55 km kuzeydoğusunda bulunan Luton’u kullanıyor. Bu havaalanlarına iniş yapıyorsanız şehir merkezine gitmek için otobüs ve trenlerle aktarma yapabilir ya da direkt olarak şehir merkezine giden shuttle servislerini kullanabilirsiniz. Londra çok büyük bir şehir olduğu için gitmeden önce ineceğiniz havaalanından kalacağınız otele ya da gitmek istediğiniz bölgeye ulaşım seçeneklerine harita üzerinden göz atmanızda fayda var. Londra’nın gelişmiş metro ağı sayesinde şehir içi ulaşımınızı çok rahat bir şekilde sağlayabilirsiniz ya da Londra’nın simgesi haline gelen çift katlı otobüsleri kullanabilirsiniz. Bu noktada Londra’nın halkalar şeklinde bölgelere ayrıldığını ve bunlara zone denildiğini bilmelisiniz. Turistik noktaların çoğu Zone 1 ve Zone 2 denilen bölgeler içinde yer alıyor. Ulaşımın epeyce pahalı olduğu bu şehirde toplu taşıma biletinizi seçerken gideceğiniz zone’ları öncesinden planlamanız yararlı olacaktır. Şehirde kalacağınız gün sayısına ve gitmek istediğiniz yerlere göre, tüm toplu taşıma araçlarına sınırsız binebileceğiniz Travelcard’ları tercih edebilir ya da Oyster Card alarak içine para yükleyip gittiğiniz mesafe kadar ödeme yapabilirsiniz. Her iki kartı da biletmatiklerden ya da gişelerden temin edebilirsiniz.  


Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’dan oluşan ülkeler topluluğudur. Bu ülkelere giriş yapmak isteyen Türk vatandaşlarının Birleşik Krallık vizesi alması gerekiyor. Diplomatik pasaport sahipleri hariç tüm pasaport türleri vizeye tabi tutuluyor. Vize başvurusu, gerekli evraklar ve süreçle ilgili tüm bilgiler için https://www.gov.uk/check-uk-visa adresini ziyaret edebilirsiniz. Ek olarak, vize muafiyet programı sayesinde Birleşik Krallık vizesiyle İrlanda’ya da giriş yapılabiliyor. İrlanda’ya Birleşik Krallık vizesiyle girmek isteyen Türk vatandaşlarının, öncelikle Birleşik Krallığa en az bir kez giriş yapmış olması bekleniyor. 


Londra, yılın her mevsiminde yağış alan bir şehir. Şehre hangi mevsimde seyahat ederseniz edin, yağmurlu bir havayla karşılaşabilirsiniz. Valizinizi hazırlarken bunu hatırlamanızda fayda var. Londra en soğuk zamanlarını Ocak ve Şubat aylarında yaşıyor. Hem soğuk, hem de yağmurlu hava göz önünde bulundurulduğunda, şehre bu aylarda seyahat etmek istemeyebilirsiniz. Londra’nın keyfini doya doya çıkarabileceğiniz en iyi zamanlar, Mayıs ve Eylül ayları arasında olacaktır.   


Londra çok sayıda bölgeden oluşan büyük bir şehir ve konaklama bu şehirde çok pahalı. Dolayısıyla konaklama yapmak istediğiniz bölgeyi bütçenize göre seçmeniz faydalı olacaktır. Şehre ilk kez gidiyorsanız ve bütçe probleminiz yoksa şehrin en popüler ve turistik bölgesi olan Covent Garden’da konaklayabilirsiniz. Londra’nın tarihi semti olarak bilinen Westminster, zengin ve güvenli bölgesi South Kensington, finans bölgesi City of London, lüks ve elit semti Chelsea, nispeten hesaplı bölgesi South Bank ve gece hayatının merkezi Soho; konaklama için tercih edebileceğiniz bölgeler arasında yer alıyor. 


Dünyanın en büyük ve en güzel şehirlerinden biri olan Londra’da gezilecek yerler oldukça fazla. Şehri tam anlamıyla gezmek için en az beş günlük bir seyahat planlamalısınız. Bu kadar büyük bir şehri keşfetmek için gezi listenizi önceden hazırlamanız, zamanı iyi kullanmanız açısından faydalı olacaktır. Planlamanızı yaparken aşağıdaki noktaları listenize eklemek isteyebilirsiniz:  

Caddeler ve semtler

  • Regent Street
  • Oxford Street
  • Carnaby Street
  • Camden Town
  • Notting Hill
  • Barbican Centre
  • Soho Sokakları

 

Parklar

  • Hyde Park
  • Holland Park
  • St. James Park
  • Green Park

 

Meydanlar

  • Covent Garden
  • Trafalgar Square
  • Leicester Square
  • Piccadilly Circus

 

Yapılar

  • Big Ben
  • Buckingham Sarayı
  • Westminster Sarayı ve Manastırı
  • Kensington Sarayı
  • Tower Bridge
  • Tower of London
  • London Eye

 

Müzeler

  • Science Museum
  • Victoria and Albert Museum
  • National History Museum
  • National Gallery
  • British Museum
  • Sherlock Holmes Museum

 

Bonus: Şehirde dört günden fazla zamanınız varsa, Londra’nın güney doğusunda yer alan ve toplu taşıma ile kolaylıkla ulaşabileceğiniz Greenwich semtini listenize ekleyebilirsiniz. 


Londra, sadece İngiliz mutfağının değil tüm dünya mutfaklarının en iyi lezzetlerini tadabileceğiniz bir gastronomi şehri. Londra’da İngiliz mutfağını tanımaya, İngiliz kahvaltısını deneyerek başlayabilirsiniz. Yumurta, dana sosis, domuz bacon, domates, fasulye ve mantardan oluşan, gayet doyurucu bir tabakla güne başlamak iyi bir fikir olacaktır. Bununla birlikte Türk mutfağındaki akıtmanın fırında pişirilen versiyonu olan Yorkshire pudding’i ve hemen hemen her kafede bulabileceğiniz somon fümeli çırpılmış yumurtayı da kahvaltıda tercih edebilirsiniz. Lokal yemekleri denemeyi seviyorsanız, tütsülenmiş mezgit çorbasını yani cullen skink’i ve steak&kidney pie denilen et ve böbrek turtasını da listenize eklemelisiniz. Soğan, havuç, sarımsak ve kıymanın kavrularak, üzerine patates püresi eklenip fırınlanmasıyla hazırlanan shepherds pie ise akşam yemeği için tercih edebileceğiniz bir diğer lokal lezzet. Kökeni İngiltere’ye dayanan ve ülkeyle özdeşleşen fish&chips’i denemeden asla Londra’dan dönmemelisiniz. Fish&chips’i her yerde kolayca bulabilirsiniz, hatta vakit kaybetmek istemezseniz elde bile yiyebilirsiniz. Hafif bir müzik eşliğinde, nostaljik bir mekanda günün yorgunluğunu atmak ve fish&chips yemek isterseniz, Poppie’s Fish&Chips’e mutlaka uğramalısınız. fish! Borough Market ise ne yerseniz yiyin asla pişman olmayacağınız lezzette yemekler bulabileceğiniz şahane bir mekan.  


Londra hem çocuğunuzla, hem yalnız, hem de partneriniz ya da arkadaşlarınızla seyahat edebileceğiniz bir şehir. Şehirde yer alan devasa parklarda çocuğunuzla keyifli vakit geçirebilir, Soho ve Covent Garden’ın canlı gece hayatında tek başınıza, partnerinizle ya da arkadaşlarınızla çılgınlar gibi eğlenebilirsiniz. 


Önceki ve Sonraki
Haberler