Paris'te 48 saat

Paris’in vazgeçilemeyen klasiği, Le Relais de L’Entrecote. Cafe de Paris sosu ile hazırlanan antrikot ve patates kızartması sonrasında profiterolü ile midelere ziyafet. Mutlaka rezervasyon yaptırın. Akşam yemeği için saat 19:00’dan sonra açılıyor.

Paris’e bu gidişimde en çok merak ettiğim kafe, ünlü modacı Jacquemus’ın kafesi “Citron”du. Yeni açılan Lafayette’in içerisinde küçük bir köşe. Her şey limon konseptinden yapılmış. Menüden mutlaka denemeniz gereken ise dünyaca ünlü ve hayranı olduğum tatlı şefi Cedric Grolet’nin “Winter Lemon” isimli tatlısı. Dışı sade bir limon görüntüsü içi rengarenk farklı tatların karışımı. Fiyatı menüdeki diğer yiyeceklere göre pahalı, porsiyonu 25 Euro ama denenmeli.

Beefbar birçok ülkede şubesi olan eti ile ünlü bir restoran. Yemek yerken zevk alacağınız, çok lezzetli bir mekan. Mutlaka rezervasyon yaptırın ve masanızın iç odada olmasını rica edin. Ortaya sipariş vermeniz gerekenler; bun, pizzetta, crispy rolls ve trüflü patates. Hamburger olarak da mini burgerleri, büyük olandan daha çok beğendim. Et olarak wagyu picanha’yı tercih ettim ama eminim ki diğerleri de lezzetlidir o yüzden ete bir yorum yapmayacağım. Sufleye yer bırakın, hazırlanma süresi yaklaşık 20 dakika sürüyor. Porsiyon büyük o nedenle ortaya söylemenizi tavsiye ederim.

Lafayette’in genç yüzüne hazır olun. Yıllardır hepimizin bildiği Lafayette’in yeni şubesi diğerinden çok daha farklı. Dekorasyonu, değişik dizayn ürünleri ile adeta yeni nesil Lafayette diyebiliriz. İçeride Citron dışında, Hello Kitty’nin de bir kafesi bulunuyor. Markaların değişik cornerlarını görebilirsiniz.

Lokasyonu ve fiyatı ile size dört dörtlük bir otel önerim var. Odalar küçük ama temiz. Zaten Paris’te kalacağınız çoğu otelin odası küçük olacak. Claridge Paris’ten her yere yürümeniz mümkün. Konumu için bana teşekkür edeceksiniz.