15 yıl öncesine kadar balıkçı köyü olan Selimiye, Türkiye’nin keşfedilmemiş cevherlerinden sadece birkaçı. Daha çok butik oteller bulunan bu köyde, sakinliğin tadını çıkararak rahatlayabilirsiniz. Yöreye özel bal, karpuz reçeli ve ahtapot en popüler yemeklerden sadece birkaçı. Şelale etrafında piknik yapabileceğiniz gibi, antik kenti de gezebilirsiniz.
Rengarenk plajları ve sıcak iklimiyle Santorini, en gözde tatil yerlerinden biri. Mavi ve beyazın mükemmel bir uyum sağladığı bu Yunan Adası dağlık yerleşkelerin üzerine konumlanmış durumda. Deniz, kum ve güneşin yanı sıra antik kültürüyle de ilgi çekiyor. Eski merdivenlerden yukarı çıkarak sahilin mükemmel manzarasına tanık olabilirsiniz. Daha çok zeytinyağlı ve balık ürünlerinin tüketildiği bu adada Ege yemeklerine doyabilirsiniz.
Tokyo, kendine has kültür ve tarihiyle gidenleri büyüleyecek bir şehir olabilir. En çok imparatorluk sarayıyla ve kalabalık şehir merkeziyle kendinden bahsettiriyor. Suşi, Ramen eriştesi gibi seçeneklerle size alışılmışın dışında bir yemek deneyimi verecek. Dünyaca ünlü Suma güreşini izleyebilir, Tokyo Körfezi’ni ziyaret edebilir, şehrin ortalarına kurulan robotlar ve değişik mimariye sahip binalarla eşsiz selfie’ler çekebilirsiniz.
Amsterdam, şehrin içindeki otantik kanalları, Hollanda’ya özgü mimarisiyle yılın her dönemi turist çeken bir şehir. Eğer bir kültür gezisi arıyorsanız müzeleri ve tarihi yerleriyle bütün beklentinizi karşılayacak. Antika ve el yapımı eşyalar satan mağazalarıyla da ilginizi çekebilir. Şehir merkezinde Hollanda’ya özel kafe ve restoranlarıyla bir tat şölenine çıkabilir, devasa parklardan birinde ise yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
Tayland, otantik havası ve doğasıyla macera sever turistler için harika bir seyahat rotası olabilir. Görkemli saray ve tapınakları ziyaret edip sıra dışı kanolarında kanal turuna çıkabilirsiniz. Şehrin gökdelenler dikilmeden önceki halini görmek ve yerel halkla karşılaşmak için popüler turist alanlarından çıkıp arka sokaklarda gezebilirsiniz. Ayrıca, akşam yemeği için restoran görevi gören teknelerle açılabilirsiniz.
İbiza, İspanya’nın özerk takımadaları arasında yer alır. Partileri ve gece hayatıyla ünlü bu ada, Avrupa turizminde en önemli yerlerden biri. Berrak sularının yanı sıra, dokunulmamış doğasıyla adeta bir cenneti andıran bu ada, eğlenceli bir tatil beklentinizi karşılayacak. Genellik dünya mutfağından aradığınız her şeyi restoranlarda bulabilirsiniz, fakat çoğunlukla Katalan mutfağının etkisi büyüktür.
Nice daha çok dar sokakları ve tarihiyle öne çıkan bir şehir. Uzun yıllar İtalya’nın etkisi altında kaldığı için, hem Fransız hem İtalyan kültürünün etkilerini rahatlıkla görebilirsiniz. Özellikle Ekim-Haziran arası opera ve tiyatrolarından,Eski Şehir kısmında kurulan rengârenk pazarlarından çok bahsettiriyor. Nice, hem denizde rahatlayabileceğiniz hem de kültür gezileri yapabileceğiniz bir şehir.
Montreal, Kanada’nın en “Avrupalı” şehri olarak biliniyor. Cıvıl cıvıl genç nüfusu, bisikletleri ve sıcak şehir merkeziyle dikkat çekiyor. Bir bisiklet kiralayarak rahatlıkla gezebileceğiniz bu şehir, yazın en uygun sıcaklığında oluyor. Dolayısıyla, kışın gitmek yerine yazın gitmeniz daha keyifli olacaktır. Uluslararası festivalleri ve büyük limanıyla, turistlere pek çok seçenek sunuyor.
Almanya’nın üçüncü en büyük şehri olan Münih, yazları ferahlatıcı havasıyla aşırı sıcaklardan hoşlanmayanlar için ideal bir alternatif olabilir. Münih’in tarihi mimarisi hala olduğu gibi korunduğu için sizi eski zamanlara yolculuk etmişsiniz gibi hissettirebilir. Kocaman müzeleri ve parklarıyla harika bir şehir.
Dubrovnik, Hırvatistan’ın en gözde tatil beldesi olarak değerlendirilebilir. Şehrin etrafını çevreleyen surlar ve UNESCO’nun koruması altında olan tarihi alanlar turistler için harika bir fotoğraf fırsatı oluşturuyor. Dünya’da nadir görülen Dalmaçya Kıyıları’na da ev sahipliği yapan bu şehir, plajlarıyla sizi büyüleyecek.