Bugün iş dünyasının karar verenleri, paranın patronları ya da şanlı şöhretli popüler her güçlü kadının satırlarında kendini bulacağı, nasıl olunması gerektiğinden ziyade nasıl olunmamalı kitabı olarak adlandırılan, başarılı gazeteci ve televizyoncu Balçiçek İlter’in ilk kitabı ‘Postmodern Cadılar’ okuruyla buluşuyor.
Balçiçek İlter’in, pek çok kadının yaşadığını anlamlandırmaktan ziyade yalnız olmadığını hissedeceği gerçek hikayelere yer verdiği kitabı; kadınları, kuralları yeniden yazmaya davet ediyor.
Güçlü kadın kavramını, kendisinden de yola çıkarak yeniden tanımlayan İlter; yaralandığını, canının acıdığını, güçlü olmaktan sıkıldığını fark eden tüm kadınları davet ediyor postmodern bu yangın alanına. “Yanacağız belki, belki linç edileceğiz” diyor ve ekliyor: “Biz kadınlar, tüm dayatmaları reddedip doğruları söylemek ve hatta yanmak zorundayız.”
Kitabın arka kapak yazısı ise şöyle:
‘Yoksa gerçek aşkın cesur yürekli prensleri o güzel atlarına atlayıp gittiler mi?
Güçlü kadınları iyi tanıdığınızdan emin misiniz?
Güçlü kadınlar ağlamaz, incinmez, etkilenmez, sarsılmaz sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Güçlü kadınlar ağlarlar ama geri adım atmazlar, incinirler ama saldırmazlar, etkilenirler ama teslim olmazlar, sarsılırlar ama yıkılmazlar. Onların dik duruşlarının ardında ne çok gözyaşı, hayal kırıklığı ve yenilgi vardır bilemezsiniz. Güçlü kadınlar içlerine ağlarlar, öyle bir vazgeçerler ki gittikleri bile duyulmaz. Güçlü kadınlar gürültüsüzdür. Bağıra çağıra gitmezler, yıkıp dökmezler, parmak uçlarında hafif adımlarla çıkıp giderler, buhar olup uçarlar, aramakla bulunmazlar bir daha.
Onlar gerçek aşkın kahramanları, samimi insanların yoldaşı olmaya razıdırlar sadece. İdare etmezler, kandırmazlar, aptala yatmazlar, rol kesmezler. Güçlü kadınlar, zor insanlar değildir, zor olan gerçek ve samimi olmaktır. Çünkü güçlü kadınlar gerçek olmayanı görürler, yapmacık olana müsamaha göstermezler, yalanı sevmezler, aptal yerine konmaya izin vermezler.’