İstanbul Modern, Selma Gürbüz’ün zamandan ve mekândan bağımsız; masallar, mitler, söylencelerle örülü, incelikle işlenmiş yapıtlarını Türkiye’de bir müze çatısı altında ilk defa izleyiciyle buluşturuyor. “Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer” adlı sergi, sanatçının otuz beş yıllık sanat pratiğini ve kendine özgü imge dünyasını görünür kılıyor.
Sergi sanatçının ilk kez gerçekleştirdiği dijital çalışmaları da dahil olmak üzere daha önce sergilenmemiş yapıtlarını odağına alıyor. Gürbüz’ün resim, yerleştirme, desen, video ve heykel gibi farklı ifade araçlarıyla ortaya koyduğu yüzden fazla yapıt sergide yer alıyor.
Bugünün çizgilerinde hayat bulan geçmişin, medeniyetlerin, kültürlerarası sentez arayışının kapsamlı bir sergisi olarak nitelendirebilecek “Dünya Diye Bir Yer”de, Selma Gürbüz’ün yıllar içinde gittikçe rafine hale gelen sanat üretiminden süzülerek vücut bulan görsel bir anlatı gözler önüne seriliyor. Gürbüz’ün çalışmaları yaşadığımız dünyanın gerçekliğinden uzak gibi görünse de, aslında izleyiciye hayatı, zamanın geçişini ve insanların bu döngüdeki hallerini anlatıyor.
Her yapıtında farklı hikâyeler anlatan sanatçı, kolektif hafızamızdaki rüyaları, korkuları, iç yolculukları, ölüm ve yaşam temalarını yapıtlarında izleyiciyle paylaşır; onlarla yüzleşmemizi ve başa çıkmamızı ister. Gürbüz, İran, Hint, Türk minyatürü, uzakdoğu sanatı ile ilişki kurarken, Batı resminin ögelerine de aşinadır ve yapıtlarında kullanır. Sanatçının izleyiciyi davet ettiği dünyasında, insan ve hayvan figürleri birbirinden ayrılmaz birliktelik içinde tasvir edilir. Selma Gürbüz’ün Afrika seyahati sonrasında yaptığı resimler, bu kıtanın cömert, sıcak, bazen de tehditkâr doğasında insan ve hayvanların birbirleriyle kesişen hayatlarını görselleştirir.
İstanbul Modern’in Türkiye sanat ortamındaki kadın sanatçıları görünür kıldığı sergilerine Selma Gürbüz ile devam ettiğini vurgulayan İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, “‘Dünya Diye Bir Yer’ adlı sergide, İstanbul Modern ve British Museum başta olmak üzere çok sayıda müze ve özel koleksiyonda çalışmaları bulunan sanatçının 100’ün üzerinde yapıtına yer veriyoruz. Sergi vesilesiyle Selma Gürbüz’ün ‘Birbirimize İyi Bakalım’ adlı yapıtının kadın sanatçıların üretimlerine destek olmak ve temsillerini güçlendirmek amacıyla kurduğumuz Kadın Sanatçılar Fonu desteğiyle, İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’na kazandırılmasından da mutluluk duyuyorum. Sanatçının zengin iç dünyasından izleri takip edeceğimiz sergimizin yaşadığımız bu zorlu günlerde tüm izleyicilere iyi hissettirmesini diliyorum’ dedi.
Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında müzenin güven içinde gezilebilmesi için alınan tedbirler ışığında ve sosyal mesafe korunarak, sınırlı kapasiteyle gerçekleştirilen ön izlemede Selma Gürbüz ve İstanbul Modern Kıdemli Küratörü Öykü Özsoy sergiye ilişkin bilgi verdi.
“Dünya Diye Bir Yer” üç yıl aradan sonra açılan ilk kişisel sergim. Gerek son dönem çalışmalarımın ilk kez toplu bir halde görülebilecek olması, gerekse de sanat hayatımın farklı dönemlerinden örnekleri bir araya getirmesiyle benim için çok özel bir sergi. İstanbul Modern’in ev sahipliğinde düzenlenmesi ise ayrıca çok anlamlı. Tam olarak bir retrospektif olmasa da, gerek eser sayısının çokluğu gerekse farklı dönemlerimden çalışmaları bir araya getiriyor olmasıyla retrospektife en yakın sergim denebilir. Benim için her sergi bir hesaplaşmadır, çok heyecanlanırım. Yaptıklarımı izleyiciyle paylaşmak, dünyamı korkusuzca önlerine sermek tarif edilemez duygular verir bana... Her sergi aynı zamanda yeni bir düşüncedir, yeni bir duygudur benim içim. O nedenle kendimi şanslı hissederim, çünkü kafamın içi hep doludur. Sonu gelmeyen bir doluluk... Hiçbir sergimin son nokta olmadığını bilirim bu yüzden. Her seferinde yeni bir arayışla, yeni bir yutkunmayla, yeni bir söz söyleme ihtiyacı hissederim.
“Dünya Diye Bir Yer” bir serginin ötesinde, Selma Gürbüz’ün yıllar içinde gittikçe rafine hale gelen sanat üretiminden süzülerek vücut bulan görsel bir ansiklopedi. Sanatçının coğrafyalar, zamanlar, kültürler arasında seyahat eden gezgin ruhunu; insanlara, doğaya, yaşama ait özenle biriktirdiği konuları üzerine yeniden düşünmemiz için bize sunuyor. Selma Gürbüz’ün göremediklerimizi ya da görmeyi tercih etmediklerimizi cömertçe bize açan yapıtları, yaşadığımız dünyanın gerçekliğinden uzak gibi görünse de, aslında hayatı, zamanın geçişini ve insanların bu döngüdeki hâllerini anlatıyor. Bizse, bu lezzetli ve şaşırtıcı hikâyeleri taşıyan görsel ansiklopedinin tasvirleri arasında, tekinsiz olduğu kadar da keyifli bir dünyada kayboluyoruz.
1960 yılında İstanbul’da doğan Selma Gürbüz, sanat eğitimine 1980 yılında İngiltere’deki Exeter College of Art Design’da başladı. 1984 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Paris, Roma, Buenos Aires ve Barselona başta olmak üzere, Japonya’nın farklı şehirlerinde de birçok sergiye katılan Gürbüz’ün yapıtları, Londra’daki The British Museum, Paris’teki Galerie Maeght Koleksiyonu, İstanbul Modern, Ankara Resim Heykel Müzesi gibi farklı koleksiyonlarda bulunuyor. Yurtiçinde ve yurtdışında sergilerini açmaya devam eden sanatçı, İstanbul’daki atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
“Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer” sergisi 31 Mart 2021’ye kadar İstanbul Modern’de görülebilir.