Kozmetik ürünlerin taze kalmasını sağlamak için 1930'lu yıllardan beri kullanılan parabenler, geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırma sonucu kansere yol açabildikleri şüphesiyle giderek daha az kullanılmaya başlandı. Henüz kanserojen bir içerik oldukları kanıtlanmamış olsa da üzerine daha çok araştırma yapılana kadar paraben içeren ürünlerden uzak durmak isteyebilirsiniz.
Her ne kadar sülfatların da kanserojen oldukları kanıtlanmamış olsa da sülfat içeren şampuan ve saç kremi gibi ürünler su ve yağı çekerek cildinizi derinlemesine temizlemek için kullanılıyor. Bu nedenle cildinize uygularsanız cildinizin yağ dengesini bozarak kuru ve hassas bir cilde sahip olmanıza neden olabilirler.
Alüminyum, kullanımı halinde östrojeni taklit eden etkiler doğurarak endokrin sisteminizin doğal dengesini bozabilir. Genellikle ter önleyici ürünlerde bulunan alüminyuma alternatif olarak doğal içerikli deodorantlar tercih edebilirsiniz.
Genellikle plastik ürünlerin esnekliğini artırmak için kullanılan ftalatlar, kozmetik ürünlerin cildimize daha iyi yapışmasını sağlar. Ancak kullanıldıkları takdirde vücudun hormonsal dengesini bozarak özellikle bebek bekleyen kadınlar için bir risk oluşturuyorlar. Amerika’da bazı çocuk ürünlerinde kullanımı yasal olarak önlenen ftalatları kozmetik ürünlerde de tercih etmemekte fayda var.
Mutlaka okuyun: Cilde iyi gelen 5 madde