Vücudumuz uzun ya da kısa süreli alkol tüketiminde endokrin sistemini olumsuz etkileyen sonuçlar ile karşılaşıyor. Hipotalamus ve hipofiz bezi etkilenip oldukça önemli olan FSH, LH ve progesteron hormonları normal değerlerinde salgılanma özelliğini kaybettikçe bu bize kadınlarda doğurganlığın azalması, adet döngüsünün düzensizleşmesi olarak geri dönüyor. Erkeklerde ise testosteron seviyesini düşüren bu madde; isteksizlik, kısırlık, yağlanma ve fiziki güçsüzlük olarak kendini gösteriyor. Aslında vücut dengesini sağlayan endokrin sistemde, spor yaparken en fazla optimize etmeye çalıştığımız şey bu hormonların dengesi iken alkol, düzenli egzersiz ve iyi beslenme ile optimize ettiğimiz bu sistemi altüst ediyor. Çoğu insan, bu hormonların sağlıklı çalışmasının önemini göz ardı ederek, tüketilen iki kadeh alkollü içeceği kalori hesabıyla değerlendirip fazla kalori almadığı takdirde kilo da almayacağını, daha doğrusu yağlanıp form kaybetmeyeceğini düşünüyor. Alkol tüketimi kronik boyutta ise tiroid hormonları olan t3 ve t4, gençlik hormonu olarak da bildiğimiz GH, GHRH ve IGF-1 yetersiz salgılanıyor. Bu durumda da enerjimiz, uykumuz, sağlığımız, yenilenmemiz ve birçok sistem daha verimli çalışamayarak sağlık açısından oldukça riskli ve spor performansında da tamamen olumsuz bir ortam oluşuyor.
Alkolün performans düşürücü etkilerini en aza indirmenin şüphesiz en etkili yolu, alkol tüketimini en aza indirmektir. Bununla birlikte iyi bir beslenme, dinlenme ve antrenman programı uygulayan kişiler, alkolün hormonal sisteme etkilerini daha az hasar ile atlatabilir. Alkol ciddi diüretiktir yani sıvı kaybına neden olur ki bu hem sağlıksız, hem de performans düşürücü bir etkidir. Bunun için alkol tüketimi öncesi, sırası ve özellikle sonrasında bol miktarsa su tüketmek diüretik etkinin zararını en az hissetmemiz için önemlidir. Alkolün kalorisi, diğer zararları yanında belki de en önemsizi. Ne yazık ki gittikçe popüler olan bir yanlış; alkol tüketilecek gece için günü aç geçirmektir ve bu uygulama ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Unutmayın ki alkol sadece kalorisi ile kilo aldırmıyor; sindirimden hormonlara birçok sistemi bozduğu için yağlanıyorsunuz. Kilo almaktan korkanlar için alkol öncesi biraz yemek yenmesini, ancak alkol tüketimi sırasında başka hiçbir kalori alınmamasını tavsiye edeceğim. Akşam böyle bir planınız var ise, gün içerisinde öğünlerinizi atlamadan daha küçük porsiyonlar halinde tüketip 400-500 kalorilik bir açık yaratmanız, kalori dengesini korumanız için yeterli olacaktır.
Kişisel önerim, alkol tüketiminden 48 saat sonra antrenman yapmanızdır ancak bu süre, tükettiğiniz miktar, antrenman kondüsyonunuz ve alkol tüketme alışkanlığınıza göre değişiklik gösterebilir. Herkes için geçerli olan ise alkol tüketiminden hemen sonra kesinlikle spor yapmamanız gerektiğidir. Akşam içilen bir kadeh şarap sabah antrenman yapmanız için olumsuz bir durum oluşturmayabilirken, birkaç kadeh yüksek alkollü içki tüketimi performansınızı ciddi bir şekilde etkileyebilir. Bu sebeple alkol alınacak olası özel günlerde tüketimi mümkün mertebe sınırlı tutup ertesi gün spor programını atlamak en doğrusu olacaktır. Yine de kişiler spor yapmak çok istiyorlarsa; bol su tüketimine dikkat ederek, yürüyüş, bisiklet gibi orta eforlu aktiviteler yapabilirler.