Aromaterapi bitkilerle şifa demektir. Ruh-beden-zihin bütünlüğü için kullandığımız geçmişi 6.000 yıl öncesine dayanan bir terapi yöntemidir. Bitkilerin; kabuk, yaprak, çiçek, meyve, tohum, sap, kök gibi farklı yerlerinden çeşitli yöntemlerle elde edilen uçucu ve sabit yağlar aracılığıyla bütünsel dengeyi amaçlar, vücut ve zihni uyarmak yoluyla kendi kendini desteklemesi ve iyileştirmesi esasına dayanır.
Çakra Sanskritçede kelime anlamıyla çark – tekerlek – halka demektir. Çakralar; enerji merkezlerimizdir. Bu merkezlerden üretilen enerjiler nadi dediğimiz kanallar sayesinde fizik – eterik – astral – zihinsel – ruhsal bedenimize iletilir. Beden yapımız buradan da anlaşılacağı üzere beş katmanlıdır. Bu yapı bütünü ise bizim enerji alanımızı, auramızı oluşturur. Bu alan ne kadar geniş ve berrak ise o kadar dengeli, güçlü ve enerjik oluruz.
Peki aromaterapi ile çakralar birlikte nasıl bir işleve sahiptirler? Bitkilerin özü ile gelen şifayı, ağızdan oral yolla, koklama yoluyla ya da vücudumuza sürerek kullanacağımız şekillerle hayatımıza katabiliriz. Burada daha çok koku duyumuzdan bahsederek koklamanın da ağıza alma ve tene sürme kadar etkisinden bahsetmek ve günlük çakra pratiklerinizde kokunun gücünden faydalanmanız amacıyla etkili bilgiler paylaşacağım.
Koku duyumuz beş duyumuz içinde bilinçaltımıza etki eden tek duyumuzdur. Bu nedenle daha çocukken duyduğumuz bir kokuyu yıllar sonra kokladığımızda bize bir duygu anımsatır. Mutlu olduğumuz, heyecanlandığımız ya da korktuğumuz bir anıya bizi götürebilir. Koku duyumuz limbik sistemimizi etkileyen bir duyudur.
Bedenimiz bir titreşimden oluşmaktadır. Aromaterapik yağlarla hazırlanmış karışımlar ile her çakramızın titreşim frekansındaki kokuları kullanarak çakra merkezlerimizdeki enerji üretimini ve vücudumuza yayılmasını kolaylaştırabiliriz.
Hayatta kalma, beslenme, barınma, sıcaklık, konfor gibi temel ihtiyaçlarımız ile ilgili çakramızdır. Dengede ve uyumlu çalışıyorsa kendimizi güvende hisseder aldığımız kararları şüpheye düşmeden alır ve arkasında durururuz. Bu çakrayı dengelemek için genelde toprakla bağlantı kurarız. Bunun için de Sedir, karanfil, zencefil, patchouli gibi uçucu yağları koklayarak, bunları taşıyıcı yağlardan olan tatlı badem, susam, hindistan cevizi vb yağlar ile karıştırarak cildimize sürülebilir hale getirip ilgili çakra üzerinde masaj yapabiliriz. Gün içinde de bileklerimize, kulak altı gibi bölgelere sürerek kokunun yayılmasını ve bizi dengelemesini sağlayabiriz.
İlkel duygularımızın, cinselliğin ve yaratıcılığın merkezidir. Dengede bir sakral çakrada karşı cinsle ilişkilerde doğal ve açık bir yapıda oluruz. Ruh – Beden – Zihin arasındaki yaratıcı yaşam enerjisini hissederiz. Duygularımız net ve eylemlerimiz gerçekçi olur. Bu çakra için Ylang Ylang ve Sandal Ağacı gibi uçucu yağları kullanabiliriz.
Ham duygularımızın (öfke – duyarlılık vb.) ve kişisel gücümüzün merkezidir. Duygusal enerjimiz buradan yayılır. Dengede olduğunda duygu, istek ve deneyimlerimizi kabulleniriz. Yaşadıklarımızı gelişimimizin bir parçası olarak alır kabullenir, olumsuz durumlarda kendimizi suçlamadan yaşarız. Bolluk ve bereket anlamında da dengede oluruz. Bu çakra için; lavanta – biberiye – bergamot ( narenciyeler) uçucu yağlarını kullanabiliriz.
3 alt ve 3 üst merkez arasındadır. Görevi bu merkezleri birleştirmektir. Tüm çakra sisteminin de merkezidir. Dengede ise; yaşam enerjimiz; sevgi ile yayılır. İlahi olanla bağlantımız güçlenir. Duygularımız; şüphelerden, iç karışıklıklardan, çelişkilerden uzaktır. Bir şey verirken sadece sevgi ile yapılır. Karşılık beklentisi olmadan bir şeyler veririz. Bu dengeyi sağlamak için de Gül uçucu yağı kullanabiliriz.
Emir ve algı merkezidir. Dengede olduğunda, sezgilerimiz güçlüdür. Akılcı düşüncenin sınırlarını aşıp holografik olarak algılamayı yaşarız. Saf oluş arasında sayısız dünyalar olduğunu ve farklı yaşam şekillerini algılıyor oluruz. Dengelemek için de nane ve yasemin uçucu yağlarını kullanabiliriz.
Yüksek benliğimizin sesini duyduğumuz yerdir. İlahi olan ile bağlantımız güçlüdür. Dengeye geldiğinde iç yaşamımız ve dış yaşamla bağımız arasında bir ikilem ve kopukluk kalmadığını görürüz. Bilinç sakin ve açık olur. Dengelemek için ise Günlük uçucu yağı (Frankincense) – Lotus Çiçeği koklayabiliriz.
Belirttiğimiz uçucu yağları yoga pratiği yaptığınız alanda buhurdan veya bir difüzörde yakabilirsiniz. Ayrıca baz yağlarla birleştirip masaj yağı olarak, nokta masajı anlamında veya doğal bir parfüm olarak da kullanmayı seçebilirsiniz. Daha derin bir bilgi için Homemade Aromaterapi bünyesindeki Çakralar ve Aromaterapi eğitimine katılabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Evinizin enerjisini yükselten aromaterapi önerileri