İYİ HİSSET - SAĞLIK

100 yaş kulübüne nasıl girersiniz?

Bir düşünün… Sabah uyandığınızda 95 yaşındasınız. Ama hâlâ bahçenizde kendi sebzelerinizi yetiştiriyor, torunlarınıza hikâyeler anlatıyor, arkadaşlarınızla kahkaha dolu sofralarda buluşuyorsunuz. Elinizde baston olabilir ama zihniniz pırıl pırıl, yüreğiniz hâlâ hayata tutku ile bağlı. İşte bu, dünyada ‘mavi bölgeler’ olarak bilinen yerlerde yaşayan insanların gerçeği. ‘Mavi bölgeler’in dünya üzerinde en fazla 100 yaş ve üstü bireylere sahip olan bölgeler olduğunu belirten Prof. Dr. İsmet Tamer, 100 yaş kulübüne nasıl girebilmeniz için yapmanız gerekenleri anlattı

profil
BT Ekip
2.11.2025
100 yaş kulübüne nasıl girersiniz?

Prof. Dr. İsmet Tamer, “Okinawa (Japonya), Sardinya (İtalya), Nicoya Yarımadası (Kosta Rika), Ikaria (Yunanistan) ve Loma Linda (California, ABD)’da yaşayan insanlar, ortalamanın çok üstünde, sağlıklı ve uzun ömürler sürerler. ‘Mavi bölgeler’ olarak bilinen bu bölgelerin sırlarının bizlere daha uzun ve daha kaliteli bir yaşamın kapılarını aralıyor” diyor.

İşte bir 100 yaş kulübüne girip bir ‘Mavi bölge’ sahibi olmanız için yapmanız gerekenler…

Prof. Dr. İsmet Tamer; genetik mirasın önemli olduğunu, kimi insanların doğuştan biyolojik avantaja sahip olduğunu söylüyor: “DSÖ ve National Institute on Aging tarafından yapılan geniş kapsamlı araştırmalar, genetik faktörlerin yaşam süresini yalnızca yüzde 20-25’ini belirlediğini, geri kalan kısmın ise yaşam tarzına, çevresel etkenlere ve bireysel seçimlere bağlı olduğunu gösteriyor. Örneğin; Sardinya’da zeytinyağı, tam tahıllar, taze sebzeler; Okinawa’da tatlı patates, soya ürünleri ve yeşil yapraklı sebzeler; Nicoya’da ise fasulyeler, mısır ve tropik meyveler sofraların vazgeçilmezidir. British Medical Journal’da yayınlanan geniş çaplı bir çalışma, bitkisel ağırlıklı Akdeniz tipi beslenmenin kardiyovasküler hastalık riskini yüzde 30’a kadar azalttığını gösteriyor. Benzer şekilde, Okinawa’da uygulanan ‘hara hachi bu’ yani ‘yüzde 80 doyana kadar yemek’ felsefesi, kalori kısıtlaması yoluyla hücresel yaşlanmayı yavaşlatır. Bir başka deyişle, soframızdaki seçimler yalnızca midemizi değil, biyolojik saatimizi de şekillendiriyor.” 


Mavi bölgelerde yaşayanlar spor salonlarında saatler harcamıyor. Onların hareketi günlük yaşamlarının içine işlemiş durumda: Tarlada çalışmak, merdiven çıkmak, yürüyerek komşuya gitmek, bahçede sebze yetiştirmek. Harvard Tıp Fakültesi’nin uzun süreli takip çalışmaları, günde sadece 7-8 bin adım atan bireylerin, hareketsiz yaşayanlara göre yüzde 40 daha düşük ölüm riskine sahip olduğunu ortaya koyuyor. 


Yaşlanmak yalnızca bedensel değil, aynı zamanda zihinsel bir süreçtir. Okinawa’da ‘ikigai’ adı verilen yaşam amacıyla insanların her sabah yataktan kalkmaları için güçlü bir nedeni bulunuyor. Psychosomatic Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışma, yaşam amacının güçlü olduğu bireylerde kardiyovasküler hastalık riskinin ve depresyon oranlarının belirgin şekilde daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca Harvard Adult Development Study, 75 yılı aşkın süredir sürdürdüğü araştırmaların sonunda uzun yaşamın en önemli belirleyicisinin güçlü sosyal bağlar olduğu vurgulanıyor. Örneğin; Okinawa’daki ‘moai’ adlı sosyal gruplar, üyelerine yaşam boyu dostluk ve güvenlik sağlarlar. Bu sayede bireyler asla yalnız kalmaz, kendilerini bir topluluğun üyesi olarak hissederler. 


100 yaş kulübüne üye olmanın sırrının yalnızca genetik mirasta olmadığını belirten Prof. Dr. İsmet Tamer; “Asıl sır; doğayla uyumlu beslenmekte, hareketi yaşamın bir parçası haline getirmekte, zihinsel merakı ve yaşam amacını korumakta, güçlü sosyal bağlar kurmakta ve zorluklar karşısında dirençli kalmakta gizli” deyip devam ediyor: “Yaşam süremizi uzatmak kadar, yaşam kalitemizi artırmak da bizim elimizde. Eğer bugün soframıza biraz daha fazla sebze, hayatımıza biraz daha hareket, kalbimize biraz daha bağ ve zihnimize biraz daha merak katabilirsek; belki de hepimiz, 100 yaş kulübünün davetlileri arasına katılabiliriz.”


Önceki ve Sonraki
Haberler