ARA
Sinir bilimciler ‘uyuşturucu bağımlıları’ ile ‘aşk tutkunları’ndan alınan beyin taraması verilerini karşılaştırdılar ve iki grubun, beynin birçok bölgesinde aynı tepkilere sahip olduğunu buldular.
Bir ilişki sona erdiğinde, aşk acısı çeken partnerde genellikle depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyuma) ve yeme bozuklukları (anoreksiya veya aşırı yeme) gibi bir dizi olumsuz semptom gelişir. Bağımlılardaki yoksunluk semptomlarının hemen hemen aynı olması, bu semptomların sadece psikolojik bir sorun olmadığını, aynı zamanda beyindeki gerçek bir biyolojik tepki olduğunu da göstermektedir.
‘Her’ filminde çok güzel bir cümle var: "Aşık olmak, deliliğin toplumsal olarak kabul edilen bir şeklidir." Aslında her birimiz ‘aşk bağımlısı’yız. Ve bu güçlü bağımlılığı bırakmak zordur. Bu, bazı insanların bir ayrılıktan sonra neden aşırı ruh hali değişimleri yaşadıklarını ve hatta eski sevgilileriyle iletişim kurma dürtülerini kontrol edemediklerini de açıklar. Eski sevgiliye karşı bu bağımlılık hissi, bağımlıların uyuşturucunun cazibesine direnmekte zorlanmasına benzer. Belki de aşık olduğun kişiden ayrılmak sadece basit bir duygusal başarısızlık değil, aynı zamanda vücudun sinir sisteminin tamamen çökmesidir.
Aşk acısı son derece gerçek ve yoğun olmasına rağmen, iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olabilecek bazı özel stratejiler vardır. Bu stratejiler şöyle sıralanabilir:
Tıpkı uyuşturucu tedavisi sırasında uygun olmayan ilaçlarla teması kesmeniz gerektiği gibi, duygusal travmadan kurtulmanın ilk adımı da eski sevgilinizden uzaklaşmaktır. Sadece yüz yüze temastan kaçınmakla kalmayıp aynı zamanda sosyal medyada takip etmekten ve mesajlaşmaktan da vazgeçmelisiniz. Araştırmalar, sık etkileşimlerin beyinde daha güçlü bir bağımlılık yarattığını ve duygusal onarım için gereken süreyi uzattığını gösteriyor. Ancak bağlantının kesilmesiyle beyin yavaş yavaş diğer kişi olmadan hayata adapte olabiliyor ve kendini toparlamaya başlayabiliyor.
Fiziksel aktivitenin, ruh halini iyileştiren doğal bir kimyasal olan endorfinin beyinden salgılanmasını uyarmada etkili olduğu gösterilmiştir. Birçok çalışma, düzenli egzersizin yalnızca ruh halini dengelemeye değil, aynı zamanda kaygı ve stresi azaltmaya da yardımcı olduğunu göstermiştir. Özellikle açık hava etkinlikleri, güneş ışığına ve doğal çevreye maruz kalmak; kişisel mutluluğu artırabilir ve bir ayrılıktan sonra olumsuz duyguları etkili bir şekilde hafifletebilir.
Psikologlar, sosyal desteğin ayrılık acısı çekerken anahtar rol oynadığını söylüyor. Arkadaşlarınızla, ailenizle ya da destekleyici bir grupla bağlantıda kalmak, duygusal rahatlık ve anlayış sunarak acıyı daha hızlı atlatmanıza yardımcı olabilir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Duke Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, iyi bir sosyal destek sistemine sahip kişilerin, büyük duygusal değişiklikler yaşadıktan sonra psikolojik dengelerine daha çabuk kavuşabildiklerini ve ruh hallerindeki değişimlerin nispeten küçük olduğunu ortaya çıkardı.
Duygusal durumunuz kötüleşmeye devam ederse, profesyonel psikolojik danışmanlık dikkate alınmaya değer bir seçenektir. Uzmanlar, duygusal sorunların temel nedenlerini belirlemenize yardımcı olabilir ve özel başa çıkma stratejileri sunabilir. Amerikan Psikoloji Derneği'nin (APA) verilerine göre psikoterapi; aşk acısı ve travmatik olaylar gibi duygusal zorluklarla baş etmede önemli bir etkiye sahip. Psikoterapi; duygusal girdaplara hapsolmuş kişilerin duygusal tepkileri daha sağlıklı bir şekilde ele almalarına ve zihinsel stres travmalarını azaltmalarına yardımcı olabilir.
Bir ayrılıktan sonra kişisel bakım son derece önemlidir; bu, fiziksel ve duygusal bakım da dahil olmak üzere kendi ihtiyaçlarımıza yeniden odaklanmamız gerektiği anlamına gelir. ‘Farkındalık meditasyonu’ gibi teknikler, şimdiki ana dönmenize, geçmiş duygular üzerinde derin düşünmeyi azaltmanıza ve gerçeklik üzerindeki kişisel kontrol duygunuzu geliştirmenize yardımcı olabilir. Harvard Tıp Fakültesi'nde yapılan araştırmalar, farkındalık uygulamasının duyguları düzenlemeye ve stres hormonu kortizolün salgılanmasını azaltmaya yardımcı olabileceğini, böylece insanların yaşamdaki değişiklikleri daha kolay kabul etmelerini ve bunlarla yüzleşmelerini sağladığını gösteriyor.
Ayrılık sonrası acı kaçınılmaz olsa da, bu acının kaynağını anlamak ve uzmanların sunduğu spesifik stratejileri iyi kullanmak, duygusal acıyı daha hızlı atlatmanıza ve iç dengenizi yeniden kurmanıza yardımcı olabilir. Aşk acısından kurtulmak, bağımlılık yaratan bir uyuşturucuyu bırakmak gibidir; zaman ve sabır gerektirir ama sonunda hepimiz daha güçlü ve daha bağımsız hale gelebiliriz. Geçmişe olan bağlılığınızı kesip yeni bir hayatı kucaklayarak, sonunda daha iyi bir geleceğe doğru ilerleyebilirsiniz.
