Bahar ayları mevsimsel alerjik nezlenin en sık görüldüğü dönemlerdir ve bu tablo polenlere bağlıdır. Bahar nezlesi genelde çocukluk ve erken erişkinlik döneminde başlar ama çok nadiren erişkin yaşlarda da başlayabilmektedir. Orta yaşlarda ise sıklıkla düzelir. Ülkemizde yıl boyu alerjik nezle yaklaşık %20 civarındayken, mevsimsel alerjik nezle sıklığı yaklaşık %10’dur. Tabii artık kış aylarının daha yumuşak geçmesi ve baharın erken gelmesi bahar alerjenlerinin daha erken başlamasına ve daha uzun sürmesine neden olmaktadır.
Bahar alerjisinde sıklıkla burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burun içinde kaşıntı; hapşırma nöbetleri, geniz akıntısı ve kaşıntısı, akıntıya bağlı kuru öksürük, gözlerde kaşınma, kızarma, sulanma olabilir. Burun tıkanıklığı sık uyanmaya neden olur ve uyku kalitesi bozulduğu için gün içinde yorgunluk, halsizlik hissedilir.
Yine bu polenlerin solunum yollarından girmesi ürtiker, halk arasındaki adı ile kurdeşen dediğimiz cilt hastalıklarının da ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kurdeşen vücutta kırmızı, kaşıntılı, kabarık plaklar ile kendisini gösterir. Gün içerisinde yer değiştirir, bir taraf iyileşirken vücudun başka alanlarında ortaya çıkar. Başlatıcı sebepten uzaklaşmadan hastalık iyileşmez. Çok muzdarip olunan dönemlerde yani Mart sonu Nisan başı gibi antihistaminik tedavilerine başlamak gerekir. Polenlerin azaldığı döneme kadar tedaviye de devam edilir.
Polen alerjilerinden kendimizi nasıl koruyalım?
Öncelikle alerjiyi şiddetli geçiriyorsanız bahar gelmeden önleyici tedbirler ve alınması gereken tıbbi tedavi konusunda doktorunuz ile bir görüşme yapmanızda fayda var. Genel önerilerim ise şu şekilde;
• Bu dönemlerde dışarıda fazla bulunmayın, pencerelerinizi kapalı tutun, gerekirse bir müddet maske ile dolaşın.
• Dışarıdan gelir gelmez kıyafetlerinizi banyoda değiştirin ve yıkayın, polenleri vücudunuzdan atmak için duş alın, gözlüklerinizi bol su ile yıkayın, ayakkabılarınızı iyice silin, mutlaka kapalı bir ortamda muhafaza edin.
• Gündüzleri gözlük ve şapka takın, ev ve araç camlarını kapalı tutun. Ev ve aracınızda polen filtreli klimalar kullanın.
• Giysi ve çarşaflarınızı açık havada değil evin içinde havalandırın. Gezinti için ağaçlık alanları değil sahil boylarını tercih edin.
• Parfüm ve deodorant kullanmayın.
• Çarşafınızı, mümkün değilse en azından yastık kılıflarınızı her gün değiştirin.
Bu basit önlemlere rağmen şikayetleriniz oluyorsa ve sizi gündelik yaşantınızdan alıkoyuyorsa polenlerin en yoğun olduğu bahar aylarında mutlaka antihistaminik tedavilerinizi düzenli kullanmalısınız. Ciddi tablolarda tedaviye kortizonlu ilaçlar eklenir. Korunmak içinse prick testi dediğimiz alerji testinden sonra aşı tedavileri uygulanmaktadır. Aslında bahar alerjileri ılımlı seyretse de nadiren ciddi solunum yetmezliğine neden olabilir.
Bahar aylarında polen alerjileri ile birlikte küf, ev tozu akarları, parfüm ve deodorantların neden olduğu alerjiler de sık görülür. Bu alerjiler her mevsim görülse de ilkbaharda daha sık rastlanır.
Alerjiler sıklıkla genetik geçişli tablolardır. Anne ya da babadan birinde bahar alerjisi var ise çocuklarda görülme olasılığı %25-30, her ikisinde de var ise çocuklarda görülme olasılığı %50’lerdedir. Bu nedenle sizlerde görülen alerjiler varsa çocuklarınızda da görülme ihtimali yüksek olacağından gerekli önlemleri onlar için de almayı ihmal etmeyin.