Yoğurt gibi mayalanarak elde edilen kefirin bir bardağı (200 ml) 100 kalori enerji içeriyor. Üstelik bir bardağıyla günlük kalsiyum ihtiyacının yüzde 24’ünü, A vitaminin yüzde 14’ünü, potasyumun yüzde 6’sını, demirin de yaklaşık yüzde 2’sini karşılıyor. Ayrıca B12 ve E vitaminleri ile fosfor, çinko, folik asit ve magnezyum gibi mineraller bakımından da oldukça zengin. Üstelik mayalanmadan sonra sütün içerisindeki laktozun yüzde 75 azalması sayesinde laktoz intoleransı bulunan kişiler de kefiri rahatlıkla tüketebilir. İşte sağlık deposu kefirin faydaları…
Yapılan bazı araştırmalar; kefirin içindeki probiyotik etki gösteren bakterilerin kötü kolesterol denilen LDL kolesterolü düşürücü etkisi olduğunu gösteriyor. Ayrıca içerdiği potasyum sayesinde tansiyon dengeleyici özelliği de bulunan kefir, kalp hastalıkları riskini de bu sayede azaltabiliyor.
Kemikler yaşlanmayla güçsüzleşirken, özellikle menopoz sonrası azalan kemik yoğunluğu ile kırık ve kemik erimesi riski artıyor. Son çalışmalar; kefirin kemik hücreleri tarafından kalsiyum emilimini artırabileceğini ortaya koyarken, kefirin zengin kalsiyum ve K vitamini içeriği kemik sağlığını iyileştirmenin ve kemik erimesini yavaşlatmanın en etkili yolu olarak gösteriliyor.
Kefir, fermantasyon sırasında ortaya çıkan yararlı maddeler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca protein, kalsiyum, magnezyum ve birçok vitaminden zengin olan kefir, her gün bir bardak tüketildiğinde günlük ihtiyaçlarımızın büyük bir kısmını karşılayabiliyor ve bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı korunmaya destek oluyor.
Bağırsaktaki bakteri dengesini sağlayan kefir, sindirimi kolaylaştırırken kabızlık, şişkinlik, hazımsızlık gibi sindirim sistemi şikayetlerini de azaltıyor. Ayrıca yapılan bazı çalışmalarda; Helicobacter pylori’nin neden olduğu ülser tedavisine kefir eklendiğinde Helicobacter pylori’nin üremesinin engellendiği görülmüş.
Sağlıklı beslenmeye özen gösterenler için kefir ara öğünlerin vazgeçilmezi olmalı. Çünkü bir bardağıyla vücuda bir ara öğünde almamız gereken tüm vitamin ve minerallerin yanı sıra karbonhidrat ve proteini de verebiliyor. Üstelik uzun süreli tokluk hissi sağladığından zayıflama diyetleri için de iyi bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.
Kefir gibi mayalı gıdalarda bulunan bazı probiyotik bakteriler yeterli miktarda tüketildiklerinde, çeşitli kimyasal maddeler üretiyorlar. Bu kimyasal maddeler, duygusal durumun iyileştirilmesine, anksiyetenin azaltılmasına ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisine olumlu etkiler gösterebiliyor.
Kefirin içerisindeki A vitamini cilt sağlığı için büyük fayda sağlıyor. Cilt hücrelerini yenileyip onarımını hızlandırıyor ve yaşlanmaya karşıt bir etki oluşturuyor. Egzama gibi cilt problemlerini önleme etkisine sahip olan kefir, saç ve tırnakların da sağlıklı ve hızlı uzamasını destekliyor.
Kefir bileşimindeki selenyum; E vitamini, katalaz ve süperoksitdismutaz enzimleri ile birlikte hücreler üzerine antioksidatif etki gösteriyor. Bu da kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabiliyor. Günde bir bardak kefir tüketmek, kansere karşı korunmada destek sağlıyor.