Gıda zehirlenmesi bakteriler, virüsler, parazitler ve mikroorganizmalar veya bu mikroorganizmaların oluşturduğu toksinlerin bulaştığı gıdaların sindirim sistemini etkilemesi sonucu ortaya çıkıyor. Besin zehirlenmelerinin en yaygın belirtilerinin karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, ishal ve bazı durumlarda da ateş olduğunu söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “Daha şiddetli zehirlenmelerde ise kanlı ishal, nörolojik belirtiler, kas güçsüzlükleri, denge bozuklukları ve yaygın kas ağrıları görülebiliyor. Hafif belirtilerde çoğu kez 1-2 günde kendiliğinden geçen gıda zehirlenmeleri, bazen de kötü seyredip tedavi ihtiyacıyla doktora başvurmayı gerektirebilir” diyor.
Prof. Dr. Melih Özel, gıda zehirlenmelerine karşı alınabilecek 6 önlemi şöyle sıraladı:
Evde gıda zehirlenmesini önlemek için hepimizin alabileceği en kolay ve etkili yöntem ellerimizi iyi yıkamak. Yiyeceklere el sürmeden ve hazırlık işine başlamadan önce ellerinizi ılık su ve sabunla en az 20 saniye süreyle yıkayın. Benzer şekilde mutfak eşyaları ile gıda hazırlama yüzeylerinin de temiz ve kontrollü olması önemli. Bulaşıkların, kesme tahtalarının ve yemek hazırlamak için kullanılan diğer yüzeylerin sıcak, sabunlu suyla yıkanması uygundur.
Hazır gıdaları çiğ yiyeceklerden ayrı tutun. Et ve hayvansal gıdaların hazırlanmasında kullandığınız yüzeylerin cam ya da seramik olması tahta olmasından daha iyidir. Tahtaları unlu mamuller ile sebzelerin hazırlanmasında tercih edebilirsiniz. Çapraz bulaşı yani zararlı mikroorganizmaların bir yüzeyden başka bir yüzeye geçmesini önlemek için de hem alışveriş sırasında hem de yiyecek ve içecekleri saklarken, hatta yemek yapmak için hazırlarken kümes hayvanları, balık ve kabuklu deniz hayvanları gibi çiğ etleri sebze ve meyvelerden uzak tutun.
Yiyecekleri hazırlarken pişirme kurallarına sıkıca uyun, hazırladığınız yemeklere göre uygun sıcaklıkları doğru seçtiğinizden emin olun ve yeterince pişmelerini sağlayın.
Bozulabilecek gıdaları hızlıca soğutun ya da dondurun. Dondurulmuş yiyecekleri çözerken oda sıcaklığında bekletmek yerine, buzdolabını kullanın. Ya da fırınların “buz çözme” seçeneğini kullanarak çözdürün ve sonrasında hemen pişirin. Ayıca, dondurulmuş gıdaları çözüldükten sonra asla yeniden dondurmayın.
Eğer gıdanın güvenli bir şekilde saklanıp hazırlandığından, hijyen kurallarına uygun servis edildiğinden emin değilseniz asla tüketmeyin. Oda sıcaklığında çok uzun süre kalan yiyeceklerin, pişirilseler bile bakteri veya toksinler içerebileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Küçük bebek ve çocuklar, ileri yaşta olanlar ve hamileler yani gastrointestinal direnç açısından risk taşıyan bireyler çiğ ya da az pişmiş beyaz ve kırmızı et tüketirken çok daha dikkatli olmalı. Pastörize edilmemiş meyve suları, süt ve süt ürünleri de mutlaka bu kapsamda değerlendirilmeli.