DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, sigarayı bırakmanın faydaları, ne kadar süre sigara kullandığınıza, günde kaç sigara içtiğinize bakılmaksızın, sigarayı bıraktığınız anda başlıyor. Kaç yaşında olursanız olun sigarayı bıraktıktan sadece bir yıl sonra kalp krizi riskinizin yüzde 50 oranında azalıyor. Tek bir hareketle, yani sigarayı bırakmakla kalp krizi riskini yarı yarıya indirmiş oluyorsunuz. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra ise sigaranın kalp üzerindeki olumsuz etkilerinden tamamen arınıyorsunuz.
DOĞRUSU: Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, tüm dünyada yılda ortalama 650 bin kişi grip veya gribe bağlı durumlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Yapılan araştırmalar, grip aşılarının yüzde 90’ının etkili olduğunu gösteriyor. Grip aşısında asıl amaç, gribe yakalanmamak değil, hastalığa yakalanmış olsa bile hastanın bu tabloyu alt solunum yolu enfeksiyonu oluşmadan ve hastaneye yatış gerektirmeden daha hafif şekilde atlatmasını sağlamak. Grip, özellikle kalp hastalarında ağır seyredebiliyor ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Dolayısıyla ciddi kalp damar hastalığı veya kalp yetersizliği olan hastaların her yıl grip aşısı olmaları gerekiyor.
DOĞRUSU: Yüksek tansiyon hastalığı genellikle ileri aşamaya kadar belirti vermediği için ‘sessiz düşman’ olarak nitelendiriliyor. Yüksek tansiyonda hiçbir zaman semptom yaşamayabilirsiniz, bu nedenle vücudunuzda bir şikayet oluşmasını beklememelisiniz. Yüksek tansiyonun erken tedavisinin çok önemli. Şikayet oluşturmasa bile yüksek tansiyon; kalp krizi, felç, böbrek hasarı ile diğer birçok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor ve tanı aldığınızda çok geç olabiliyor.
DOĞRUSU: Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketim miktarının 5 gramı, yani bir tepeleme çay kaşığını aşmamasını öneriyor. Günlük tuz tüketiminin Türkiye ortalaması 2000’li yılların başında yaklaşık 18 gram iken son yıllardaki uygulamalarla bu sayı 15 gram düzeyine indirilebildi. Kalp sağlığı için toplum olarak daha az tuz tüketmemiz gerekiyor. Diyet tuzlarında çoğunlukla potasyum klorür bulunduğu için bu tuzların kontrolsüz tüketilmesi bazı hastalarda ritim bozukluklarına ve istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle kalp hastaları doktor önerisi olmadığı sürece diyet tuzu kullanmamalıdır. Himalaya tuzunda ise yüzde 96-99 oranında, yine bildiğimiz tuzdaki sodyum klorür bulunur ve iddia edilen yararlarının bilimsel bir temeli yoktur.
DOĞRUSU: Bazı ani anormal kalp atışları sırasında, bilinçli ve duyarlı kişiler, kalp ritmini normale çevirmek için güçlü ve tekrarlayan bir şekilde öksürebiliyor. Bu durum, şiddetli öksürüğün kalp krizi sırasında hayat kurtardığına dair yanlış bir yorumlamaya neden olmuştur. Eğer kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız, öncelikle acil tıbbi yardım için 112’yi aramalısınız.
DOĞRUSU: Kırmızı şarabın içeriğinde bulunan resveratroller, antioksidan özelliği nedeniyle, iyi kolesterol olarak bilinen HDL’i artırmada ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL’i azaltmada olumlu etkilere sahip. Ancak, güncel bilgilerde resveratrol düzeyleri ile kalp hastalığı oranları arasında doğrudan bir bağlantı bulunamamış. Dahası, resveratroller sadece kırmızı şarapta değil; kırmızı üzümde, yer fıstığında ve ananasta da yüksek konsantrasyonda bulunuyor.
DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, son 20 yılda yapılan birçok bilimsel araştırma, Omega-3 yağ asidi takviyelerinin (balık yağı kapsülleri) sağlıklı insanlarda kalp krizini veya buna bağlı sorunları önlemede bir etkisi olmadığını gösteriyor. Yine son yıllardaki büyük çalışmaların sonuçları da bu takviyelerin halihazırda kalp damar hastalığı olan kişilerde kullanımı için daha kesin verilere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.