ARA
Çocuk sahibi olma yaşı arttı
Yapılan araştırmalar, annelerin çocuk sahibi olma yaşının önemli ölçüde arttığını gösteriyor. Sadece bir yıl önce 29.7 olan yaş ortalamasının bir yıl sonra 30.3 yaşa çıkması da bunun önemli bir göstergesi. Ayrıca, 25 yaş altında çocuk sahibi olan kadınların sayısı giderek azalırken, 35 yaşın üzerinde çocuk sahibi olan kadınların sayısı ise giderek artıyor. Dünya genelinde son 10 yıllık dönemde ise, ilk kez çocuk sahibi olan annelerin yaş ortalaması bir yıl kadar artmış durumda. Bu durum toplumsal bir eğilim ancak kadınların daha geç anne olmayı seçmeleri kadar basit değil. Hem erkek hem de kadın, artık daha uzun bir eğitim hayatına sahip oluyor, daha fazla borcun altına giriyor ve evlilikler de daha geç oluyor. Ayrıca, evlendikten sonra çocuk sahibi olmak için bekleme süreleri de uzamış durumda. Yaş, hem kadın hem de erkek için doğurganlıkta önemli bir faktör. Özellikle 35 yaş sınırını geçmek, bir kadın için doğurganlığın önemli ölçüde azalmaya başlaması anlamına geliyor. Bir kadın, 43 yaşına geldiğinde kendi yumurtaları ile hamile kalma şansı %5 civarındadır. 45 yaşına geldiğinde ise bu oran %1’e kadar düşmektedir. İlerleyen yaş, bir kadın için daha düşük kalitede yumurta ve sağlıklı bir embriyo oluşturma olasılığının düşmesi anlamına geliyor. Bunun sonucunda da, rahimde döllenme olasılığı düşünüyor.
Yaşam tarzı kısırlığı etkiliyor
Tüm bu faktörlerin hepsi yalnızca kadınlarla ilgili değil. Erkek doğurganlığı da yaşamın ilerleyen dönemlerinde azalıyor ve 40 yaşından sonra, sperm kalitesinde ciddi düşüşler ve genetik mutasyon riskinde artış görülüyor. Yakın tarihli bir araştırmaya göre, 1970’li yıllardan bu yana erkeklerde sperm sayısı önemli ölçüde azalmış durumda. Batı yaşam tarzının artması, dünya genelinde doğurganlık oranlarının azalmasına neden oldu. Aşırı kilolu olmak ya da alkol ve sigara kullanmaki çocuk sahibi olma oranları üzerinde büyük etkilere sahip. Bununla birlikte, yetersiz beslenme ya da uyuşturucu kullanmak da kısırlığa katkıda bulunuyor.
Doğru tedavi çok önemli
Kısırlık oranlarının giderek artması ile birlikte, doğurganlık sorunu yaşayan insanlar için giderek daha fazla tedavi seçeneği gündeme geliyor. Çocuk sahibi olmakta zorluk yaşıyorsanız ya da kısırlık hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, jinekoloğunuzdan randevu almanın zamanı gelmiş olabilir. Doktorunuz, en kişisel soruların en doğru yanıtlarını almak için en doğru kişidir. Ve bir tedavi seçeneğine karar verirseniz, sizi en iyi yönlendirecek kişi de yine doktorunuz olacaktır. Günümüzde, dünya üzerinde en çok uygulanan yardımcı üreme teknolojisi tüp bebek tedavisi oluyor. Buna ek olarak, tüp bebek tedavisinde başarı oranını arttıran PRP gibi çeşitli ek tedavi seçenekleri de tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttırabiliyor. Bu nedenle, kısırlık endişeniz varsa; hem en iyi kısırlık tedavisi hem de tedavide başarı şansını arttıracak en iyi ek tedavi seçeneklerini öğrenmek için mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.
