Kontrol delileri ile başa çıkmak

CONTROL FREAK tanımı daha çok çalışma hayatından çıkmış gibi görünse de, hayatın her alanında yaygın, hatta son zamanlarda dillere pelesenk olmuş durumda. Anlamı KONTROL DELİSİ. Herkesi, her olayı, her durumu kontrol etmeye çalışan bir insan demek.

İş yerinde veya arkadaş çevrenizde, belki de ailenizde kontrol delisi dediğiniz en az bir kişiyle karşılaşmışsınızdır. Aslında biraz kontrolün kimseye zararı yok ancak iş başkalarının ne yaptığını kontrol etmeye, hele ki bu durum insanlara hayatı zindan edecek boyutlara vardığında işler tatsızlaşmaya başlıyor.

İş yerinde patronunuzun sizin yaptıklarınızı kontrol etmesi bir noktaya kadar doğal karşılanabilecek bir davranış olabilir ancak sınırlar ihlal edilmediği sürece. Ancak burada çok önemli bir nokta var ki sınırlarınızı ancak siz çizebilirsiniz. Nasıl olacağına birazdan geleceğim, önce biraz yöneticinizi inceleyelim…

Yöneticiniz o kadar kontrol delisi olabilir ki, attığınız her adımı, yaptığınız her işi kontrol eder. Hem de bu işi senelerdir yapıyor olsanız bile.

Peki size ne hissettirir? 'Bana güvenmiyor, ben yetersizim, bunu bile beceremeyecekmişim gibi davranıyor'...

Biraz tecrübeli bir çalışan iseniz, öfke nöbetleri geçirerek “Her işe burnunu sokmak zorunda mı, yeter artık” diyerek istifa etmeniz olasıdır.

Üzülerek söylüyorum ki, kontrol delileri bazen kendilerinin farkında, bazen de değiller. Ama hayatlarından memnunlar.

Ancak sizin farkında olmanız gereken bir şey var -bunu yapmanız öfke nöbetleri geçirirken pek de kolay olmayacaktır- YÖNETİCİNİZİ ANLAMAYA ÇALIŞIN.

“Egosu fazla yüksek”, “her şeyi kendi biliyor sanıyor” demeden önce neden bu şekilde davranmak kolayına geliyor bir düşünün. Birkaç sebebi olabilir:

• Mükemmelliyetçi olduğu için en ufak bir hatayı bile kaldıramıyordur ki bu, kendisine çok acımasız davrandığını gösterir.
• Kendini yetersiz hissettiği için korkuyla daha çok kontrol etme isteği duyabilir.
• Sizi kontrol etmediğinde doğru şekilde işinizi yapamayacağınızdan emindir ki yine bu, daha önce aynı güvensizliği ve tedirginliği kendi patronundan gördüğünü gösterir.

Her durumda “beni ilgilendirmez onun ne hissettiği” diyebilme özgürlüğünüz var tabii ki ama bir an için ona şefkat duymayı da seçebilirsiniz.

İnsanın en zor yüzleştiği kişi kendisiymiş…

Herhalde en kolayı da başkalarının ne yapmaları gerektiği hakkında fikir yürütmek.

Gelelim size… Hayatın her alanında böyle kişilerle birlikte olmak zorunda kalabilirsiniz. Oldukça yorucu ve yıpratıcı süreçler geçirebilirsiniz.

Ancak yıpranmamak sizin elinizde. Nasıl mı? Öncelikle kendinize inanmanızı ve kim ne derse desin kendi kararlarınızı kendiniz verebilecek olgunlukta olduğunuza güvenin. Kontrol edildiğinizi hissediyor ve bu durum sizi yıpratıyorsa, bir an için durun. Size ne yapılması gerektiğinin söylenmesinden hoşlanmıyorsanız, bunu net bir şekilde ifade edin.

Unutmayın ki, siz izin vermedikçe kimse sizin alanınıza giremez.

Her gün yaşanacak daha fazla şey vardır, yeter ki yaşayan SİZ olun.