1985 doğumlu olan Alara Saruhan, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi okuduktan sonra Hollanda’da Public Governance alanında yüksek lisans yaptı. 2009 yılından bu yana turizm, ilaç, tüketici ürünleri ve kozmetik gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren global markalarda kurumsal iletişim uzmanı olarak görev aldı. Anne olduktan sonra mola verdiği profesyonel kariyerinde aslında bambaşka bir yolculuğa hazırlanıyordu.
Alara Saruhan, kurumsal hayata kısa bir mola verdiğinde, bunun sadece bir duraklama değil, yeni bir başlangıç olduğunu fark etti. “Anne olmak, bana yalnızca hayata başka bir pencereden bakmayı değil, aynı zamanda hayallerini tekrar hatırlamayı da öğretti” diyen Saruhan, sözlerine şöyle devam ediyor: “İkinci kez anne olduğum pandemi döneminde, çalışma hayatı büyük bir dönüşüm geçirirken, bu değişimi bir fırsata çevirmeliydim. Uzaktan çalışmanın getirdiği esneklik sayesinde, markaların özellikle bu dönemde sosyal medyada nasıl daha etkili olabilecekleri konusunda öneriler sunmaya, bir nevi 10 yılı aşkın süredir kurumsal hayattaki deneyimimi, iletişim alanında danışmanlığa çevirmeye başlamıştım. Böylece değişen koşullara adapte olurken, bir yandan da profesyonel birikimimi farklı bir boyuta taşımış olmuştum.”
Saruhan’ın bu dönemde aldığı ‘Mindfull Ebeveynlik’ atölyesi kendisine gerçekten ne istediğine dair ışık tutmaya başlamış ve asıl iyileşmesi gerekenin ‘kendisi’ olduğu konusunda onu aydınlatmış: “Ve geçen zamanda yazma tutkumla tekrar bağ kurmaya başladım. Çocuklarıma okuduğum kitaplarla her geçen gün hayal gücüm boyut atlarken, artık sadece okumak değil, her hikayeyi yeniden yazmak, yeni kurgular oluşturmak kaçınılmaz hale geldi. Günlük hayatta karşılaşılan konular, duygular ve küçük detaylar, anlatılmayı bekleyen hikayelere dönüştü. Bu süreç, sadece bir profesyonel dönüşüm değil, aynı zamanda içimdeki yaratıcı gücü keşfetme fırsatına dönüştü. Bu ilgi hayatımın bir parçası haline geldiğinde kendimi Çocuk Kitapları Yazma Atölyesi’nde buldum ve artık profesyonel adımlar atmaya başladım.”
Alara Saruhan, kendisini yeniden keşfettiği bu dönemde, çocuklar ve ebeveynler için kitap önerileri paylaştığı bir sosyal medya hesabı açmış. Bu platform, sadece kitap önerileri sunmakla kalmamış, aynı zamanda onun gibi yeni bir yolculuğa çıkan, değişim sürecinde olan annelerle de bağlantı kurmasına yardımcı olmaya başlamış: “Her paylaştığım kitap, hem kendi çocuklarım için hem de diğer aileler için değerli bir öğrenme fırsatı yaratıyor. Sadece kitap önerileri sunmanın ötesinde, çocuklar ve ebeveynler için değerli içerikler oluşturmayı amaçlıyorum.”
Alara Saruhan’ın çocuklarına aşılamaya çalıştığı en önemli değerlerden biri; farklılıkları ve tüm renkleriyle insanları anlamak ve birbirimize saygı göstermek. Bu nedenle, içindeki en derin arzulardan biri olan nezaket, saygı ve karşılıklı anlayış temalarını, yazdığı ilk kitabının ana konusu haline getirmiş: "Rodi ve Zeze: Farklılıklar’ adlı kitabımda, çocukların birbirlerinin fiziksel farklılıklarını sadece kabul etmelerini değil, aynı zamanda bu farklılıkların ne kadar değerli olduğunu anlamalarını hedefledim. Hikayede, çocukları en sevdiğimiz hayvan dostlarımızla birlikte bir yolculuğa çıkararak, onların farklılıkları kutlayarak ve birbirlerini kabul ederek nasıl daha güçlü bir bağ kurabileceklerini anlattım. Her sayfa, çocuklarımıza saygıyı, sevgiyi ve hoşgörüyü aşılayan bir dokunuş, aynı zamanda birer öğrenme fırsatı oluşturdu. Bu kitap, sadece bir hikaye değil; kendime verdiği bir sözün, yıllardır içinde taşıdığı bir isteğin gerçeğe dönüşmesiydi: Bazen neyi istediğimizi o kadar iyi biliyoruz ki, ama hayatın akışında bunu unuttuğumuzu fark edemiyoruz. Siz de neyi istiyorsanız, her gün kendinize bunu hatırlatmayı unutmayın!”