İYİ HİSSET - SAĞLIK

Yeni yıla ümitli bir başlangıç yapmanın yolları

Dünyanın güvenli bir yer olduğuna dair hissiyatımızın derinden sarsıldığı günler yaşıyoruz. Yeni bir güne ümitle başlamak zorlaştığı için en azından yeni yıl dileklerimize umut aşılamaya gayret ediyoruz. Uzman Klinik Psikolog Ceren Başak Araz, 2017’ye umutlu ve güzel bir başlangıç yapabilmenin yollarını yazdı.

profil
BT Ekip
4.01.2017
Yeni yıla ümitli bir başlangıç yapmanın yolları

Geleceğin belirsizliği karşısında bir tavrımızın olmasına ihtiyacımız olduğunu aklımızda tutarak, umudu yitirmemek üzerine düşünmeye çalışmak gerekli belki de…

Yeni yıl genellikle o yıla dair yapmayı hedeflediğimiz şeyler listeleriyle başlardı. Fakat gün geçtikçe aklımızı ve duygularımızı işgal eden kara bulutların arasında bu tür planlara yer bulmakta güçlük çekiyoruz.

Hissedilen olumsuz duyguları dikkatimizi dağıtarak ya da reddederek kovuşturmaya çalışmak daha kolay gibi görünebilir. Bunlar anlık olarak rahatlamalar getirse de uzun vadede ruhumuzun ve bedenimizin iyileşmesine bir engel yaratacaktır. Duygularımızı paylaşmak ve dışavurumuna izin vermek özellikle de en başlarda hissedilen yüklü duyguların kabul edilmesine ve iyileşmenin gerçekleşmesine imkân sağlayacaktır. Zira duygular tamamıyla hissedilmediği sürece geleceğimizi şekillendirmeye ve birbirine benzeyen kaçınılmaz sonuçları deneyimlememize yol açacaktır. Etrafımızda bizim için kıymetli olan insanlarla kurduğumuz bağların kuvvetlenmesi bireysel düzeyde de iyi hissetmenin en önemli destekçilerinden olacaktır.

Anormal durumlara verilen normal tepkiler

İçinde bulunduğumuz dönemin özellikleri kişisel boyutta birçok kişide değişimleri ortaya çıkartabilir. Olumsuzluklara toleransımız gitgide düşerken duygulanımımızda dalgalanmaların olduğunu gözlemleyebiliriz. Bir anda içimize doluveren bir endişe ya da normal koşullarda kızmayacağımız bir şeye verdiğimiz aşırı tepkiler gibi. Anormal olaylar karşısında verilen normal tepkiler işte tam da bu noktalarda ortaya çıkıyor. Normal koşullar altında ortaya çıkmayan ya da değişiklik göstermeyen bazı özelliklerimiz su yüzüne çıkıyor. Bu durumda tüm bu ‘anormal durumları’ hep birlikte yaşadığımız için elbette maruz kalınan her neyse hem toplumsal hem de bireysel boyutta maruz kalıyoruz. Bu yüzden belki de hem kendimize hem de çevremizdekilere karşı toleransımızı arttırabilmeye gayret ederek koşulların getirdiklerine dair farkındalıkla kendimizi ve sevdiklerimizi koruma altına alabiliriz.

Yetişkinler ve çocuklar

Özellikle çocuklarda yaşanabilecek değişiklikler hem duygusal hem de davranışsal boyutta görülebilir. Yetişkinlerin bile anlamlandırmakta güçlük çekeceği olaylar karşısında çocuklar hissettiklerini anlamlandırmak için onlara en yakın olan, ailelerini gözlemleyecektir. Gündemde olan olaylar karşısında ifadelerimizi elbette gizleyemiyoruz. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmak da çocuklara duygularının tutarsız ve anlamsız olduğu mesajını ileteceği için soru sordukları oranda anlayabilecekleri en sade dille anne ve babalar neden bu duyguları hissettiklerini paylaşmalıdır. Özellikle duygularını ayrıştırmak ve adlandırmakta güçlük çekecek kadar küçük yaşta olanlar- 4 yaş öncesi- güven hissini kendi küçük dünyalarındaki kişilerin gözlerinde, yüz ifadelerinde ve ses tonlarında arayacaktır.

Zaman verebilmek

‘Şimdi ve burada’nın koşullarını fark ettiğimiz ve kendimizi de gözlemlediğimiz oranda dengede kalabiliriz. Koşullar zorlaştığında, ‘anormal’ durumlar istisnadan genele dönmeye başladığında, gelecek planları yapmak ya da hedefler belirlemek konusunda en çok kendimize müsamaha göstermek gerekecektir. Kendimiz için anlamlı gelen işleri ve şeyleri yapabilmek, yalnızca hayattan beklediklerimizi değil hayatın da bizden beklediklerini düşünebilmek gemimizi ihtiyacımız olan güvenli limana çapalayacaktır.

 Yeni yıldan ilk dilek

Akıntının çok kuvvetli olduğu, zamanın, olayların, gündemin, olumsuzlukların kuvvetle aktığı bu zamanlarda güvenli limanlarımızda dinlenebilmek ve kendimize izin vermek olsun yeni yıldan ilk dileğimiz. Zaman geçerken, kendimize bir şeyleri gerçekleştirmek için zaman verebilmek gitmek istediğimiz yerlere bizi taşıyacaktır.

 

Önceki ve Sonraki
Haberler