Her kadın kendi yumurtalıklarındaki belli sayıdaki yumurta havuzları ile hayata gelir. Doğumda yaklaşık bir milyon olan bu yumurta sayısı, ergenlik yıllarında 400 bin civarındadır ve ergenlikle birlikte her regl döneminde bu yumurta havuzundan biraz daha biraz daha yumurta kaybolur. Yani yıllar geçtikçe önüne geçilemez bir şekilde hem yumurta sayısı azalır, hem de doğumdan itibaren kadının yaşı gibi yumurtaların yaşı da artar, diğer bir ifadeyle yumurtalar da yaşlanır.
Çocuğu erteliyorsanız mutlaka bir jinekoloğa danışın!
Günümüz sosyal hayatımızda daha etkin olan kadınlarımız, kariyer planlamaları sebebiyle evlilik ve annelik planlarını daha ileri yaşlara ötelemektedirler. Fakat sürekli azalan bir yumurtalık rezervi sebebiyle özellikle geç yaşta evlenen çiftler, yakın gelecekte çocuk planlamasalar bile, mutlaka üreme sağlığı ile ilgilenen kliniklerden danışmanlık almalı, gelecek planlarını bu değerlendirme sonuçlarına göre daha sağlıklı bir şekilde yapmalı.
Klinik pratiğimizde hayatın ve iş dünyasının kargaşasından çocuk yapmayı erteleyen bu çiftlerle çok sık rastlamaktayız. Tabii ki herkes yaşamını kendi istekleri doğrultusunda planlayabilmeli ama önemli olan bunu yaparken tüm yönleriyle, sağlıklı bir planlama yapıldığından emin olunmalı.
Kadında yapılacak rezerve ait çok basit bazı hormon testleri ve ultrasonografi incelemesi, erkekte ise sperm analizi ile çiftler, sadece birkaç saat vakit ayırarak hayatlarındaki bu en önemli konu hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
40 yaştan sonra azalan tüp bebek başarı oranlarını da hesaba katarsak anne olma yaşına karar verirken birçok çift için umut kaynağı olan tüp bebek tedavilerini de bir garanti gibi görmek doğru değildir.