‘Senden nefret ediyorum’
Çocuklar genellikle ‘nefret’ kelimesinin gücünü henüz bilmiyorlar ve ayrıca bunun bizde neyi tetiklediğini de değerlendiremiyorlar.
‘Anne/Baba aptal’
Bir başka klasik de ‘aptal’dır. Bu sözcüğü duyarsak kişisel algılamayalım çünkü yakında bizi ne kadar sevdiklerini tekrar duyacağız.
‘Annemi/babamı senden daha çok seviyorum’
Her çocuk anne/baba aşamasından geçer ve unutmayın tekrar tekrar geçer!
‘Beni hiç sevmiyorsun’
Bu, çok ortak bir varsayım. Ama anne/babanın kalbine bıçak saplamaya yeter.
Derin bir nefes alın: Bazen bize son derece kaba gelen bir davranışa/söze karşı çıkmak istesek bile onu yutmayı tercih etmeliyiz.
Dürüst olun: Dürüst olmak her zaman yardımcı olur. Bu nedenle sözlerinin canınızı yaktığını çocuğunuza söyleyebilirsiniz. Bu şekilde çocuklar diğer insanlarla empati kurmayı ve sözlerinin sonuçları olduğunu öğrenirler. Önkoşul, elbette, çocuğunuzun zaten bilişsel olarak yeterince gelişmiş olmasıdır. Çocuklar diğer insanlarla empati kurmayı ancak ortalama 4 yaşında öğrenirler.
Nedenlerini sorun: Evet, böyle bir durumda çocuğun bu cümleyi neden kurduğunu sormak çok kolay olmayacaktır. Ancak çocuğunuzun duygularını anlamanıza yardımcı olur. Çünkü bu tür cümlelerin arkasında her zaman belirli bir ihtiyaç vardır. Bir ‘Neden?’ sorusuyla sohbeti başlatırsınız ve en iyi ihtimalle doğrudan öfkenizi dağıtırsınız.
Çocuğunuzu anlamaya çalışın: Öfke patlamalarının arkasında genellikle yerine getirilmemiş bir istek, bir ihtiyaç vardır. İster yakınlık ve sevgi için, ister sadece belirli bir oyuncak için olsun; biraz araştırma yaparak çocuğunuzu neyin bu kadar üzdüğünü öğrenebilirsiniz. Durumu anlamak; bununla sakince başa çıkmanızı ve olayları kişisel algılamamanızı kolaylaştırır.