Pandemi dönemiyle beraber sizin de evinizde bitki sayısı arttı mı? Birçoğumuzun bu soruya cevabı “Evet”! Instagram postlarından da fark ettiğiniz üzere yeşil bitkilerle dört bir yanımız çevrildi. Kahve içerken arka fonda bir succulent, çalışma masasının hemen yanında paşa kılıcı, pilates matının yanında el sallayan monstera, büfenin üzerinden yeşil dantel örtü gibi uzanan aşk merdiveni… Hatta “Ben kaktüse bile bakamıyorum, yaşamıyor!” diyenlerin bu dönem oturma odalarında küçük bir yeşil dünya kurduğuna da şahit olduk, ne dersiniz? Kimisi dekor amaçlı bitkilerle buluştu, kimisi de yeni bir hobi için… Bahaneniz ne olursa olsun yaşam alanlarının yeşil kuşakla buluşması sayesinde ortaya güzel bir görüntü çıktığı kaçınılmaz bir gerçek!
Yaşam alanlarını yeşil bitkilerle buluştururken bazı konulara dikkat etmeniz gerekiyor. Elbette evin dört bir yanına bitki yerleştirebilirsiniz. Kulağa çok güzel geliyor değil mi? Evet yanlış duymadınız, evin her köşesinden size yeşil yeşil göz kırpan bitkiler olması şahane bir fikir! Oturma alanının dışında ister mutfağa, ister banyoya, isterseniz de yatak odanıza… Ama doğru bitkiyi seçmelisiniz ve uygun koşulları onun için sağlamalısınız. Aldığınız bitkinin bir canlı olduğunu unutmayın ve onun suyunu, vitaminini, bakımını siz siz olun aksatmayın! Ardından gelsin yeni sürgünler, yeni saksılar, yeni türler… Bu konuyla yeni tanışanlar için basit bir yol haritası hazırladım! Adım adım takip edebilirsiniz…
İşe ilk olarak evin hangi köşesinde yeşil bir görüntü oluşturmak istiyorsunuz buna karar vererek başlayın. Güneş alıyor mu, karanlık mı? Hatta fotoğrafını çekin ve bitki koyacağınız yerleri işaretleyin. Bu sayede sarkık formlu bir bitki mi, uzun ve yayvan mı, küçük bir saksı içinde top formlu bir bitkiye mi ihtiyacınız var? Tüm bu özelliklere daha rahat karar verebilirsiniz.
Daha önce hiç bitki yetiştirmediyseniz, işe küçük ve basit kanaatkar bir tür ile başlayın. Mesela kaktüs! Size en yakın bitki market veya fidanlığa rotanızı çevirin. Öncelikle seçtiğiniz bitkinin iç mekan bitkisi olduğuna dikkat etmelisiniz. Bitkiler dış mekan bitkileri ve iç mekan bitkileri olarak ikiye ayrılıyor, unutmayın. Mesela bu sezon çiçeklerin renklerine aldanıp çuha çiçeklerini yemek masasına koymamalısınız. Soğuk seven çiçekler iç mekanda yaşayamaz! Seçeceğiniz bitkinin özellikleri ile sizin belirlediğiniz yer uyum sağlıyorsa, işlem tamamdır…
Bitkinin genel görüntüsüne bir bakın. Yaprak ve çiçek formu doğru mu, herhangi bir darbe almış mı? Yaprak altlarında bir leke veya böcek var mı? Bu belirtiler bitkinin hasta olduğunu gösterir. Bu bitkiyi daha önce görmediyseniz latince adıyla (genelde bitkilerde bilgi kartları olur ve üzerlerinde ailesi, latince adı, bitkinin özellikleri ve istekleri yer alır. Böyle bir kart varsa güvenilir bir adreste olduğunuza emin olabilirsiniz) internetten araştırın ve görselleri ile karşılaştırın.
Bir sonraki aşamada ise kök yapısını kontrol edin. Kökleri karışık ve saksıdan çıkmıyorsa rafta uzun süre beklemiş olabilir. Kendinize güveniyor ve “Bir seferde çok bitki almak istiyorum” diyorsanız; kurdele çiçeği, aşk merdiveni, barış çiçeği, aloe vera ve elbette son günlerin popüler ismi monstera, deve tabanı gibi bitki isimlerini listenize ekleyebilirsiniz. Mutfak otlarından fesleğen, nane, maydanoz gibi türleri ise küçük saksılar içinde mutfak tezgahında kullanabilirsiniz.
Her ne bitki seçerseniz seçin, ona uygun saksı da seçmelisiniz. Hem evinizin dekoru ile uyumlu hem de bitkinin boyuna uyan bir saksı olmalı. Genelde bitkiler yetiştirme saksılarda satılır. Bu saksılardan, gerçek saksılarına değişim yapmalısınız.
Alışveriş yaptığınız noktada, yetkili kişiden yardım alabilirsiniz veya bitki konusunda uzman olan arkadaşınıza bir kahve bahanesiyle uğradıktan sonra onun yeşil parmaklarından yardım da alabilirsiniz. Tüm aşamalardan geçtikten ve evde bitkinizi yerleştirdikten sonra da bir selfie çekmeyi ihmal etmeyin!
Bonus: Şehir bahçeciliğini balkonlara taşıyın