Hollandalı moda tasarımcısı Iris van Herpen ve Rolls-Royce güçlerini, Phantom Syntopia'yı yaratmak için birleştirdi. İş birliğinden doğan haute couture otomobil, işlevi formla birleştiriyor ve van Herpen'in doğadan ilham alan 2018 koleksiyonundan izler taşıyor. Eşsiz bir ‘Liquid Noir’ boyayla kaplanan araba; ışıkta bakıldığında farklı açılardan mor, mavi, macenta ve altın tonlarının ipuçlarını sergiliyor. Otomobilin içi, üç boyutlu tekstil heykellerle donatıldığı için akan suyu yansıtıyor.
“Bu özel iş birliği için 'su dokuma' konseptinden ilham aldım” Iris van Herpen, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun, doğanın güçlerine yenik düşen son teknoloji bir deneyim olmasını istedim. Phantom'un güçlü hareketi, doğanın yaratıcılığını somutlaştırmak için arabanın içinde değişen üç boyutlu dalgalara yansıdı. Yarattığım her giysi, tıpkı her Rolls-Royce gibi, müşterilerimin bireysel ölçülerine göre özel olarak üretilmiştir ve tek seferliktir. Bu iş birliği de aynen öyle oldu.”
Arabanın, ‘Weaving Water’ adı verilen tavan döşemesi, mobil şaheseri bir sonraki seviyeye taşıyarak iç tavanında hipnotize edici, akıcı bir ışık gösterisi yaratıyor. Araba, sürükleyici ve türünün tek örneği bir deneyimle sonuçlanan ısmarlama bir kokunun eklenmesiyle daha da özel hale getirildi.