İnsanların dövme stüdyolarındaki gergin bekleyişini yok ederek, aynı zamanda arkadaşlarıyla vakit geçirebilecekleri, kahve ve tatlılar eşliğinde sohbet edebilecekleri ve en önemlisi rahatlayabilecekleri amacıyla bu konsepti oluştumuşlar.
Bu konseptin, en önemli özelliklerinden biri ise hijyenin ön planda tutulması. Dövmeyi kapalı kapılar ardına saklamadan, son derece hijyenik bir ortamda müşteriye sunuyorlar. Dövmeleri yapan Uğur Bey, kendisini rahat ve huzurlu hissettiğinde, bunun işlerine de yansıyacağını düşündüğü için, stüdyo kısmını kendi evi gibi döşemiş, son derece sade ve ferah. Mekanın içinde her türlü detay düşünülmüş; bakır renkli mumluklardan kristal bardaklarda kahve sunumuna kadar her şey buranın kendine has tarzını yansıtıyor. Özellikle beyaz ve gri tonlarda, desenli yer döşemeleri benim favorim oldu. Havalar güzel olduğunda, camları açılıyor ve böylelikle minderlerde, sokakta da oturabiliyorsunuz.
Uzun yıllar moda sektöründe çalışan Başak Hanım, mekanın dekorasyonunu ve mutfak kısmını üstlenmiş.Tek tek elleriyle seçtiği her obje zaten ne kadar zevkli olduğunu gösteriyor. Moda sektörünü bırakıp MSA’da eğitim alarak birbirinden lezzetli tatlılara imzasını atan Başak Hanım’ın spesiyal tatlılarının başında ıspanaklı pasta, mücver kek ve portakallı-ballı kek geliyor. Kahve çekirdeği konusunda da hassas davranarak en iyisini seçmeye özen gösteren Hasekin çifti, kahveyle de harikalar yaratmış. Buraya gelmişken ıspanaklı pastanın yanına fındık ezmeli double espressoyu mutlaka denemenizi öneririm.