ARA
Portekiz’de mavi renge karşı büyük bir ilgi var. Özelikle Porto’da mavi çinilerle bezeli kiliseler, sokaklar, apartmanlar, levhalar göreceksiniz. Bu çiniler Portekizce’de Azulejos olarak adlandırılıyor. En güzel örnekleri için Sao Bento Tren İstasyonunu, Igreja do Carmo kilisesini, Capela das Almas şapelini, Igreja de Santo Ildefonso kilisesini, Casa da Música müzesini ziyaret edebilirsiniz.
Bununla birlikte bir liman şehri olan Porto’da liman kenarına konuşlanmış restoranları ve şarap mahzenlerini ziyaret etmelisiniz. Porto’nun kendine ait özel bir şarabı var ve bu şarabın alışılmışın dışında tatlı bir tadı var. Porto şarabı fermente edilirken içine brandy katılıyor bu nedenle şarabın alkol oranı normal şaraplardan daha yüksek.
Portekizli bir ailenin malikânesi olan bu yapı adeta masallardan fırlamış gibi. İçindeki odaların dekorasyonu, bahçesindeki mağaraları, kuleleri ve heykelleri inanılmaz. Burayı gezerken insan evine niçin böyle şeyler yaptırır ki diyeceksiniz!
Lizbon Portekiz’in başkenti ve Portekiz’e gittiğinizde mutlaka gitmeniz gereken bir şehir. Lizbon’da yapılması gerekenler için aşağıdakilere göz atabilirsiniz:
-Belem Pastanesi
Tarihi Belem pastanesinde sıcak sıcak çıkan pasteis de belem tatlılarından yemelisiniz.
-Sardalya
Meşhur sardalya konservecisine gitmelisiniz. Conserveria de Lisboa’da sayısız sardalya konservesi var. Mutlaka almanızı öneririm gerecekten çok lezzetliler!
-Yeme& İçme
Lizbon’da mutlaka Cin tonik barları keşfetmeli, 1,5 litrelik sürahilerde servis edilen sangrialardan içmelisiniz!
Cin Tonik için: Gin Lovers ve Bistro 100
Yemek ve Sangira için: Atalho Real ve bir terasta yer alan Park Bar
Müzik ve Eğlence için: Casa Indepente, LX Large, Chapito
-Livraria Lello Kütüphanesi
J. K Rowling’e Harry Potter’ın okulu Hogwards’ı yaratırken ilham veren Livraria Lello’yu ziyaret etmelisiniz.
-Belem Kulesi
Belem Kulesi, Vasco da Gama’nın anısına yaptırılmış amacı ise Tejo Nehrine giriş çıkışları kontrol etmekmiş. Kule, nehrin suları içinde kaldığı için adeta masallardan fırlamış gibi. Belem Kulesi’ne gitmişken bu kule gibi gotik ve Rönesans mimarisine sahip Jeremino Manastırı’nı ve 15. Yüzyıldaki coğrafi keşiflerin anısına yaptırılan Keşifler Anıtını da ziyaret edebilirsiniz.
-Tramvaylar
İkonik ve nostaljik sarı tramvaylarla şehir turu yapın. Lizbon ile özdeşleşmiş bu sarı tramvaylar şehirde uygun fiyata gezmek için size olanak tanıyacak.
-Şehir Hayatı
Mirador Lisboa’dan Lizbon’a tepeden bakabilir, gün batımını Miradouro Santa Catarina’da izleyebilir, gece hayatını Barrio Alto’da ve Alfamda keşfedebilirsiniz. Şehri daha fazla keşfetmek için Rossio Meydanı, San George kalesi, Rua Agusta Bulvarı, Praça da Figueria meydanlarını ziyaret edebilirsiniz.
Avrupa’nın en batı ucunu yani Avrupa’nın sonuna gitmek. Buraya gittiğinizde uçsuz bucaksız önünüzde yatan Atlas okyanusunu izleyeceksiniz. Dünyanın en uç burunlarına gittiğinizde isterseniz sertifika alabildiğinizi biliyor muydunuz? Roca burnuna gittiğinizde isterseniz buraya ayak bastığınız için adınıza hazırlanmış sertifika alabiliyorsunuz.
Fado, 19. yüzyıldan günümüze uzanan bir Portekiz halk müziği türüdür. Bu müzik türü Portekiz’li kadınların kaşif eşlerini denize uğurladıktan sonra geri dönemeyişleri üzerine yaktıkları ağıtlardan oluşuyor. Oldukça kederli bir melodisi olmakla birlikte dinleyeni anında etkisi altına almayı başarıyor. Portekiz’e gittiğinizde pek çok kafe ve restoranda canlı fado performansları dinleyebilirsiniz. Ayrıca Haziran ayında fado festivaline katılmanız da mümkün.
