Hepimiz içimizdekileri kusmak ister gibiyiz. Sevgilimizle aramızda arka plana attığımız ve alttan aldığımız konular artık bizi aşmış olabilir. Zamanında “idare edilecekmiş gibi görünüyorlardı oysaki” değil mi? Arkadaşımızı idare etmekten yorulduk artık. “Gün gelir kendine çeki düzen verir yaşadıklarından ders çıkartır artık” diye dinlediğiniz dertler bir bakmışız kendi dertlerimiz haline gelmiş. İşte tüm bunları artık konuşmak ve çözüme ulaştırmak istiyoruz.
Hatta belki oturup nasıl konuşacağımızı düşünmeden “inceldiği yerden kopsun” dedik. Pişman olur muyuz olmaz mıyız düşünmedik. Aslında ikili ilişkilerin adı üstünde ikili olması olasılıkları arttırıyor ve konuşacak sorunlar çeşitlilik arz ediyor. Fakat temel sorun belli, o da iletişim. Gerileme sebebiyle söylemek istediklerimizi artık söyleyeceğiz, yüzleşeceğiz kendimizle. Ağzımıza vurduğumuz o mühürleri kırma vakti geldi. Şimdi bu durumu avantaja çevirmek bizlerin elinde.
Kurtarmak istiyorsak ilişkilerimizi unutmayalım ki bir parmak karşı tarafı gösterirken üç parmağımız bizleri işaret ediyor olacak. İdrakimizin yönü de Akrep burcuna geçiyor ve o dipsiz derin karanlık kuyumuzda değişim dönüşümle yüzleşme ihtiyacı içerisine giriyoruz.
Örneğin bir ilişkiniz var ve “özünde iyi aslında onu demek istememiştir” alt metinleri okumaktan sıkılmış ve yorulmuş olmalısınız. Ancak bilmemize rağmen kalbimizle mantığımız bir çalışmıyor… Oysa söylesek içimizdekileri desek ki “senin bu tavrın bende bu duyguyu tetikliyor ve soğuyorum” buna nasıl bir çözüm geliştirebiliriz. Bendeki yansıman bu diyebilmeyi öğrenmeli ve içimizde çığ gibi büyütmemeliyiz problemleri. Dağ dağa küsmüş dağın bundan haberi yok misali yaşamamalıyız ilişkilerimizi.
Şimdi halımızın altına süpürdüğümüz o birikmiş sırları temizlememiz için desteklemeye geliyor Güneş’imiz. İlişkimizi kurtarma zamanı!