Şeker tüketimi özellikle bağışıklık hücrelerimizin çalışma hızını olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalar, fazla şeker tüketiminin bağışıklık hücrelerinin bakterilere ve virüslere karşı savaşma kapasitesini yaklaşık 5-6 saat boyunca düşürdüğünü gösteriyor. Yani, tatlı bir kaçamak sonrası vücudunuzun savunma hattı zayıflıyor.
Bağışıklık sistemimizin büyük bir kısmı bağırsaklarımızda bulunuyor. Dengeli bir bağırsak florası, zararlı mikroorganizmaların vücudumuza girişini engeller. Ancak aşırı şeker tüketimi, bağırsaklardaki yararlı bakterileri azaltarak zararlı bakterilerin çoğalmasına yol açar. Bu durum, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara daha açık hale gelmemize neden olur.
Fazla şeker tüketimi vücutta kronik enflamasyonu tetikler. Kronik enflamasyon, bağışıklık sisteminin sürekli alarm halinde olmasına ve savunma kapasitesinin düşmesine sebep olur. Bu da gripten soğuk algınlığına kadar pek çok hastalığa yakalanma riskimizi artırır.
Rafine şekeri azaltın: Paketli gıdalardan, gazlı içeceklerden ve tatlılardan uzak durun.
Doğal tatlandırıcıları tercih edin: Meyve, bal, hurma gibi doğal tatlandırıcıları ölçülü bir şekilde tüketin.
Protein ve sağlıklı yağlara yönelin: Kan şekerini dengede tutmak için protein ve sağlıklı yağları diyetinize ekleyin.
Fermente gıdaları artırın: Kefir, yoğurt, turşu gibi bağırsak dostu besinler bağışıklığınızı güçlendirecektir.
Şeker tüketimini bir anda kesmek zor olabilir, ancak küçük adımlarla başlamak büyük fark yaratabilir. Tatlı krizlerini kontrol altına almak için meyve tüketimini artırabilir, tatlı ihtiyacınızı doğal şekeri yüksek besinlerle karşılayabilirsiniz. Su tüketimini artırmak da şeker isteğini azaltmada oldukça etkilidir.
Bağışıklık sisteminizi desteklemek için yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşır. Doğru karbonhidrat kaynaklarını seçmek, yeterli protein almak ve sağlıklı yağları diyete dahil etmek, vücudunuzun savunma mekanizmasını güçlendirecektir. Unutmayın, güçlü bir bağışıklık sistemi sağlıklı bir beslenme düzeni ile başlar.