İYİ HİSSET - BESLENME

Endometriozisde fitoterapinin umut vadeden rolü

Her 10 kadından birini etkileyen endometriozis, sadece bedensel değil, duygusal olarak da yıpratıcı bir süreçtir. Kronik pelvik ağrılar, düzensiz adet döngüleri ve infertilite gibi sorunlarla gelen bu hastalık, yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkiler. Ancak doğa, bu zorlu sürece karşı yeni kapılar aralayabilir. Son yıllarda öne çıkan fitoterapi yani bitkilerle tedavi, endometriozisle doğal yollarla mücadelede umut vadediyor. Peki, fitoterapi nedir ve endometrioziste nasıl bir rol oynayabilir?

profil
Hanse Nur Özyurt
10.05.2025
Endometriozisde fitoterapinin umut vadeden rolü

Fitokimyasallar, bitkilerin savunma sisteminde yer alan ve insan sağlığı üzerinde çeşitli faydalar sağlayabilen doğal bileşiklerdir. Endometriozis üzerinde yapılan çalışmalar; bu bileşiklerin anti-inflamatuar, antioksidan, hücre yenileyici (proapoptotik) ve bağışıklık sistemini düzenleyici etkiler gösterebildiğini ortaya koyuyor.

Öne çıkan bazı fitokimyasallar:

Apigenin (papatya çayı, maydanoz, kereviz, portakal, kereviz sapı veya buğday): İltihap azaltıcı ve hormon dengeleyici etkisiyle dikkat çeker.
Kurkumin (Zerdeçal): Östrojen seviyelerini düzenleyerek endometriotik hücrelerin büyümesini baskılar, östrojen seviyelerini dengeleyebilir.
Epigallokateşin-3-gallat (EGCG) (Yeşil çay): Yeni damar oluşumunu engelleyerek lezyon gelişimini yavaşlatabilir.

Genistein (Soya): Güçlü bir fitoöstrojendir; östrojen benzeri etkileri sayesinde hormonal dengesizlikleri düzeltmede rol oynayabilir. Ayrıca bu molekülün, yeni damar oluşumunu engelleyerek ve hücre çoğalmasını durdurarak, endometriozis odaklarının büyüklüğünü ve doku üzerindeki hasar düzeyini azalttığı gösterilmiştir.

Resveratrol (Üzüm, yaban mersini): Antioksidan gücüyle doku hasarını sınırlandırabilir, ağrıyı azaltabilir.


Yüzyıllardır geleneksel tıpta kullanılan bazı bitkiler, modern bilimsel çalışmalarla yeniden gündeme geliyor:

Angelica sinensis (Çin melekotu): Adet düzensizliklerine iyi gelirken, inflamasyonu da azaltabilir.

Achillea biebersteinii (Civanperçemi): Civanperçemi özütünün rahim dışındaki endometrial dokuların hacmini azalttığını ve pelvik bölgede yapışıklık oluşumunu engellediğini ortaya koymuştur.

Allium sativum (Sarımsak): Hücre çoğalmasını baskılayarak lezyonların ilerlemesini sınırlayabilir.

Curcuma longa (Zerdeçal): İltihap önleyici etkisinin yanı sıra bağışıklığı güçlendirebilir.

Paeonia lactiflora (Şakayık): Zararlı (kansere meyilli) hücrelerin çoğalmasını yavaşlatır. 


Hayvan modelleri ve laboratuvar ortamında yapılan çalışmalar, bu doğal bileşiklerin ve bitkilerin endometriozis üzerinde olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir. 


Bu fitoterapötik yaklaşımlar her ne kadar doğal olsa da, mutlaka bir uzman eşliğinde uygulanmalıdır.

Sonuç olarak, doğa bize sadece lezzet değil, şifa da sunuyor. Bilimle desteklenen fitoterapiler, endometriozis gibi kronik hastalıkların yönetiminde güçlü bir destek unsuru olabilir. Kadınların yaşam kalitesini artırmak adına, doğanın sunduğu bu potansiyel çözümler, modern tıbbın yanında umut verici bir seçenek haline geliyor.


Önceki ve Sonraki
Haberler