Kafeinin en çok bilinen etkilerinden biri metabolizma hızını artırmasıdır. Araştırmalar, kafeinin bazal metabolizma hızını (BMH) %3-11 oranında artırabildiğini göstermektedir. Bu etki, vücudun enerji harcamasını artırarak daha fazla kalori yakılmasına yardımcı olabilir. Kafein ayrıca, lipoliz (yağ hücrelerinden yağ asitlerinin serbest bırakılması) sürecini tetikleyerek yağ yakımını destekler. Bunu, adrenalin seviyelerini yükselterek ve hücresel yağ yakım mekanizmalarını aktive ederek yapar. 2013 yılında yayımlanan bir çalışmada, kafein tüketiminin egzersiz sırasında yağ oksidasyonunu artırdığı gösterilmiştir. Bu nedenle, özellikle sporcular ve aktif bireyler için kafein, yağ yakımına yardımcı olabilecek bir destek olarak değerlendirilir.
Bazı çalışmalar, uzun süreli kafein tüketiminin insülin duyarlılığını azaltabileceğini ve kan şekerinde dalgalanmalara yol açabileceğini öne sürmektedir. Bu durum, potansiyel olarak yağ depolama sürecini teşvik edebilir.
Kafein, stres hormonu olan kortizolün salgılanmasını artırabilir. Kortizol seviyelerinin kronik olarak yüksek olması, özellikle karın bölgesinde yağ birikimini teşvik edebilir. Araştırmalar, yoğun kafein tüketiminin bazı bireylerde kortizol seviyelerini yükseltebileceğini göstermektedir.
Kortizol seviyelerinin yükselmesi uzun vadede iştah artışına, kan şekeri dengesizliklerine ve insülin direncine neden olabilir. Bu nedenle, stres seviyelerini yönetmek ve kafein tüketimini gün içindeki kortizol salınım ritmine uygun şekilde düzenlemek önemlidir. Sabah erken saatlerde tüketilen kafeinin, günün ilerleyen saatlerine kıyasla daha az kortizol yükseltici etkiye sahip olduğu düşünülmektedir.
Kafein, sporcular ve aktif bireyler için önemli bir ergogenik (performans artırıcı) bileşen olarak kabul edilir. Dayanıklılığı artırarak egzersiz sırasında daha fazla yağ yakımına katkıda bulunabilir. 2019 yılında yapılan bir çalışmada, egzersiz öncesi alınan kafeinin yağ oksidasyonunu artırdığı ve fiziksel performansı iyileştirdiği bulunmuştur.
Kafeinin metabolizma üzerindeki etkileri, alınan doz miktarına göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, günlük 200-400 mg kafein tüketimi güvenli kabul edilir ve bu miktar 2-4 fincan kahveye eşdeğerdir. Ancak, bireysel tolerans farklılık gösterdiğinden, bazı kişilerde daha düşük dozlarda bile çarpıntı, uyku bozukluğu veya mide rahatsızlığı gibi yan etkiler gözlenebilir.
Fazla kafein tüketimi sinir sistemi üzerinde aşırı uyarıcı etki yaratarak uyku düzenini bozabilir. Uyku yoksunluğu ise metabolizmayı olumsuz etkileyerek kilo kontrolünü zorlaştırabilir. Bu nedenle, özellikle akşam saatlerinde kafein tüketiminden kaçınılması önerilir.
Bilimsel veriler ışığında, kafeinin genellikle yağ yakımını destekleyici etkileri olduğu söylenebilir. Ancak, yüksek dozlarda ve düzensiz tüketildiğinde, insülin duyarlılığını azaltarak ve kortizol seviyelerini artırarak yağ depolamaya da katkıda bulunabilir. Kafeinin vücutta nasıl bir etki yarattığı bireysel metabolizma, genetik faktörler ve yaşam tarzına bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle, optimum yağ yakımı ve sağlıklı metabolizma için kafein tüketimi dengeli ve kontrollü şekilde yapılmalıdır. Özellikle egzersizle birlikte alındığında, yağ oksidasyonunu artırıcı etkileri belirgin hale gelmektedir. Ancak, kişisel tolerans düzeyi göz önünde bulundurularak, aşırı tüketimden kaçınılmalı ve kafeinin günlük ritme uygun şekilde kullanılması sağlanmalıdır.