Metabolizma, vücudun temel yaşam fonksiyonlarını sürdürebilmesi için enerji harcama hızıdır. Vücudumuz ısısını koruyabilmek, iç organlarının fonksiyonlarını devam ettirebilmek ve fiziksel aktiviteyi destekleyebilmek için enerji harcar. Soğuk hava, teorik olarak vücudun daha fazla enerji harcamasına neden olabilir çünkü vücut ısı kaybını dengelemek için daha fazla çalışmak zorundadır.
Ancak, güneş ışığının azalması, fiziksel aktivitenin düşmesi ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler kilo alımına sebep olabilir. Kış aylarında hava soğuduğu için dışarı çıkma isteği azalır, bu da hareketsizlikle birlikte enerji harcamasının düşmesine neden olur.
Kış aylarında melatonin hormonu daha fazla salgılanır. Bu durum uyku ihtiyacını artırabilir ve hareketliliği azaltabilir. Aynı zamanda, mutluluk hormonu olan serotoninin düzeyi de güneş ışığının azalmasıyla düşebilir. Bu, karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklere olan ilgiyi artırır, çünkü karbonhidrat tüketmek serotonin seviyesini geçici olarak yükseltir.
Ayrıca, stres hormonu kortizol de kış aylarında artabilir. Yüksek kortizol seviyesi, iştahı artırarak daha fazla gıda tüketimine ve dolayısıyla kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle, kış aylarında beslenmeye özellikle dikkat etmek gerekir.
Kış aylarında vücudun ısı dengesini koruyabilmesi için daha yoğun ve besleyici gıdalara ihtiyacı vardır. Ancak, bu ihtiyacı kötü beslenme alışkanlıklarıyla karşılamak kilo artışına neden olabilir. Aşırı karbonhidrat ve yağ tüketimi yerine, protein ve lif ağırlıklı bir beslenme planı uygulamak daha dengeli bir metabolizmaya sahip olmanızı sağlayabilir.
Sebze ağırlıklı beslenme, yeterli su tüketimi ve kaliteli protein kaynakları metabolizmanın hızlı kalması için önemlidir.
Kış aylarında metabolizmanın düşmesini önlemek ve kilo kontrolü sağlamak için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır: