İYİ HİSSET - BESLENME

Ramazan’ın ardından bayramda ve sonrasında nasıl beslenmeliyiz?

Koskoca bir Ramazan ayı bitti, bayramın ikinci gününe geldik bile… Bayramda hem gönlümüz, hem midemiz şenlense de bir ay boyunca mide hafifliğe alıştığından birden yüklenmek ağır gelebilir. Diyetisyen Esra Akar, Ramazan Bayramı’nda ve sonrasında beslenmede nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı

Ramazan’ın ardından bayramda ve sonrasında nasıl beslenmeliyiz?
  • Ramazan ayı süresince artan sıvı ihtiyacını karşılamak gerekir. Diğer besinlerle ve içeceklerle alınan sıvının, içilen suyun yerini tutmayacağı unutulmamalıdır. Hatta çay ve kahvenin su gereksinimini ekstra artıracağını da söyleyebiliriz. Su tüketimi artırılmalı, içecek olarak ayran veya mineralli sular tercih edilmelidir.
  • Ramazan ayı boyunca beslenme ve sıvı tüketimindeki yetersizlik ve dengesizlikler nedeniyle yavaşlayan metabolizmanızın olumsuz sonucu olan konstipasyon (kabızlık) şikayetlerini hafifletmek adına lifli-posalı besinlerin (mevsim meyve-sebzeleri, kuru baklagiller, tam tahıllı besinler) tüketimi artırılmalıdır.

  • Ramazanda kahvaltı öğünü unutulur. Her sabah kahvaltı yapma ihtiyacı hissetmesek de metabolizmayı uyandırmak adına minik de olsa bir kahvaltı yapmak gerek. Ancak burada dikkat edilecek nokta, kahvaltının içeriğidir. Bayram kahvaltılarının şölene dönüşmemesi, hafif ve az yağlı yiyeceklerden oluşması çok önemlidir. Örneğin börek, poğaçalar, sucuk, salam, reçel gibi yiyecekler yerine haşlanmış yumurta, süt, ceviz, esmer ekmek ve mevsim sebzelerinden oluşan bir kahvaltı hazırlanması çok daha iyi olacaktır.
  • Ramazan ayı boyunca alıştığımız sahur yemeklerine gece yemeği olarak devam edilmemeli, yatmadan 2 saat önce besin alımı durdurulmalıdır.
  • Bayram ziyaretlerinde özellikle tatlı ve şekerleme, draje ve çikolata tüketimine dikkat edilmeli, bu tür gıdaların hacmi küçük enerjisi yüksek gıdalar olduğu unutulmamalıdır. Misafirlerinize baklava-kadayıf gibi şerbetli tatlılar yerine dondurma, meyveli ve sütlü tatlılar, şeker yerine kuru meyveler ikram edebilirsiniz. Hatta kuru meyvelerinizi ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişlerle süsleyip vitamin-mineral içeriği yüksek, besleyici ikramlar hazırlayabilirsiniz.
  • Tatlı-şekerlemelerle öğün geçiştirmemeye dikkat edilmeli, öğün atlanmamalıdır.

  • Bayramda şekerli besinler kadar çay, kahve tüketimine de dikkat etmek gerekir. Günde altı bardaktan fazla çay, iki fincandan fazla kahve tüketilmemelidir. Ayrıca asitli içecekler de yüksek miktarda şeker içerdiğinden tüketilmemelidir.
  • Bayramda, kendimizi besin tüketiminin kısıtlandığı bir dönemden çıkmış gibi hissetmeyi ve akabinde de kontrolsüz ve bir anda besin tüketimini artırmayı engellemek adına otokontrolü elden bırakmamak gerekir. Örneğin ziyaretlere aç gitmeyerek tatlı ve yüksek kalorili gıda alımını azaltabilirsiniz. Gün içinde 30-40 dakikalık yürüyüşler yaparak sindirim sisteminize destek olabilirsiniz. Yavaşlayan metabolizmanızı bol bol su içerek harekete geçirebilirsiniz.

 

Bu verdiğim öneriler, bayramı ve sonrasını çok daha hafif geçirmeniz için… Ama tabii ki her gün bayram değil, ipin ucunu kaçırmadan, çok fazla abartmadan aslında o hep bildiğimiz ‘Her şeyden azar azar’ mantığını uygulamak en güzel kontrol olacaktır.


Önceki ve Sonraki
Haberler