Sirke içerisinde ana madde olarak bulunan asetik asit, zararlı bakterileri öldürebiliyor veya bu bakterilerin çoğalmalarını önleyebiliyor. Geçmişte tırnak mantarlarını, bitleri, siğilleri ve kulak enfeksiyonlarını temizlemek ve dezenfekte etmek için sıklıkla sirkeye başvuruluyordu. Örneğin modern tıbbın babası olarak nitelendirilen Hipokrat, 2 bin yıldan fazla bir süre önce, birçok hastalığın tedavisinde bitkisel reçete olarak gördüğü gibi, yara temizliğinde de sirke kullanıyordu.
Sirkenin aynı zamanda bir gıda koruyucusu olarak kullanıldığını da söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalar sirkenin E. coli gibi zorlu bakterilerin çoğalmasını engelleyerek yemeklerin bozulmasını önlediğini gösteriyor. Dolayısıyla siz de yemeklerinizi korumak için doğal bir yol arıyorsanız, elma sirkesi işinize yarayabilir.
Yüksek kan şekeri, şeker hastalığı olmayan kişilerde de sorun oluşturabiliyor. Hatta uzmanlar, yaşlanmanın ve çeşitli kronik hastalıkların ana nedenlerinden birinin de yüksek kan şekeri olduğunu söylüyor. Bu görüşlerden yola çıkarak hemen hemen herkesin kan şekeri seviyelerini normal aralıkta tutması gerektiği açık. Bunu yapmanın en etkili ve sağlıklı yolu ise rafine karbonhidratlardan ve şekerden kaçınmak. Bu konuda alternatif olarak elma sirkesi de güçlü bir etkiye sahip.
İnsanlar üzerinde yapılan birçok araştırmada, sirkenin yemeklerden sonra insülin fonksiyonunu iyileştirebileceği ve kan şekeri seviyesini düşürebileceği bulundu. Bu nedenle sirke; diyabetli veya kan şekeri seviyesi normal aralığın üstünde olan bireyler için oldukça faydalı bir seçenek. Ancak hali hazırda kan şekeri düşürücü ilaçlar kullanıyorsanız, sirke tüketmeden önce bir doktora danışmanızda fayda var.
Sirkeyle ilgili şaşırtıcı bir diğer nokta da kilo vermenize destek olması. Örneğin yüksek karbonhidratlı bir öğünle birlikte sirke tüketildiğinde, doygunluk hissinin artmasını sağladığından günün geri kalanında kalori alımında yaklaşık 200-275 kalori azalma olduğu gözleniyor. Ayrıca obezite sorunu olan bireylerle yapılan bir çalışma, günlük elma sirkesi tüketiminin göbek yağlarının yakılmasını desteklediğini ve kilo kaybını hızlandırdığını gösteriyor. Ancak bütün bu bilgileri de göz önünde tutarak; önemli olanın diyete bir yaşam tarzı olarak yaklaşmak ve güzel sonuçlar elde etmek için etkili birçok yöntemi başarılı bir şekilde birleştirebilmek olduğu da unutulmamalı.
Sirke aynı zamanda polifenoller adıyla bilinen kimyasallar açısından zengin bir besin. Bu kimyasallar kanser gibi bazı hastalıklara yol açabilecek hücre hasarını durdurmaya yardımcı oluyorlar. Test tüplerinde ve hayvanlar üzerinde yapılan bazı deneyler, sirkenin kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlattığını ve tümörleri küçülttüğünü ortaya koyuyor. Tüketimi kanser riskini azaltacak ve kanserden korunmada bize destek olacak bir etken olabilir, ancak henüz bu konuda net bir sonuçtan bahsedemiyoruz.
Elma sirkesi aynı zamanda doğal antihistamin (kişinin alerjisi olan maddeyle karşılaştığında ortaya çıkan kimyasal maddenin etkisini önleyen madde) gibi davranma kabiliyeti sayesinde mevsimsel, çevresel veya evcil hayvanlarla ilgili alerjilerde sirke; hapşırma ve hışıltı gibi semptomları azaltarak yaşam kalitesini iyileştiriyor.
İdrar, çok asidiktir ve konsantre hale geldiğinde vücutta böbrek taşları oluşumuna sebep olabilir. Sirke bu noktada tekrar karşımıza çıkarak bu sefer idrarı alkalileştirme rolü oynuyor ve böbrek taşı oluşumunu engelliyor. Hatta bazı durumlarda hali hazırda oluşmuş taşları bile kırmaya gücü yetebiliyor. Düzenli sirke tüketimi sayesinde bahsettiğimiz etkilerden ötürü idrar yolu enfeksiyonunun da kısmen önüne geçebilirsiniz.
Sirke tüketimine küçük dozlarla başlayarak vücudun tepkilerini gözlemlemek ve bu süreçte fazla miktarda ilaç almaktan kaçınmak en sağlıklısı. Zira fazla sirke tüketimi; diş minesinde aşınma, boğaz ve midede rahatsızlık hissi ve olası ilaç etkileşimleri dahil olmak üzere birçok yan etkiye yol açabiliyor. Bu etkilerden kaçınmak amacıyla miktarına dikkat ederek kullanmak oldukça önemli. Sirkenin en yaygın şekilde önerilen dozajı, günde 1-2 çorba kaşığı alınmasıdır. Bu miktarda bir sirkeyi yemeğe, salata sosuna ya da bir bardak su içerisine katarak tüketebilirsiniz.