İYİ HİSSET - BESLENME

Yorgunlukla başa çıkmak için bilimsel beslenme ipuçları

Mevsim geçişleri, özellikle bahar ve kış dönemleri, birçok kişide yorgunluk, halsizlik ve enerji düşüklüğüne neden olabilir. Bu geçiş dönemlerinde vücut hava koşullarına uyum sağlamaya çalışırken, metabolizma yavaşlayabilir, bağışıklık sistemi daha çok çalışır ve bu da enerji kaybına yol açar. Yorgunlukla başa çıkmak için beslenme alışkanlıklarınızı daha derinlemesine şekillendirmenin sırrı, vücudunuzun enerji döngüsüne destek olan daha spesifik besinlere yönelmekte saklıdır. Uzman Diyetisyen & Fitoterapist Hanse Nur Özyurt, enerji düşüklüğü ve tükenmişlik hissini yenmek için bilimsel temelli önerileri yazdı

Yorgunlukla başa çıkmak için bilimsel beslenme ipuçları

Koenzim Q10, enerji üretiminde hücrelerin yakıt kaynağıdır ve özellikle mitokondri sağlığını destekler. Yeterli Koenzim Q10 alımı, kas ve sinir sistemi yorgunluklarını azaltır. Bu önemli bileşeni doğal olarak karaciğer, kırmızı et, sardalya, uskumru gibi besinlerden alabilirsiniz. Günlük beslenmenizde bunlara yer vermek, enerjinizi optimize eder.


Ginseng, ashwagandha ve rhodiola gibi adaptogen bitkiler, vücudun stresle baş etme kapasitesini artırır ve kortizol seviyelerini düzenleyerek enerjinizi yükseltir. Özellikle kronik stresle gelen tükenmişliği önlemek için günlük beslenmenize adaptogen bitki çaylarını veya ekstrelerini dahil etmek, düzenli kullanımda gözle görülür bir fark yaratabilir.

Spirulina, yüksek protein içeriği ve amino asit profili ile öne çıkar. Enerji seviyelerini destekleyen, bağışıklığı güçlendiren bu mavi-yeşil alg, aynı zamanda kolay sindirilebilir bir enerji kaynağıdır. Sabah kahvaltınıza ya da ara öğünlerinize bir çay kaşığı spirulina tozu eklemek, gün boyu süren enerjiyi sağlamak için güçlü bir destektir.


Krom, kan şekeri dengesi üzerinde etkili olan bir mineraldir. Glikoz metabolizmasını düzenleyerek kan şekerinin ani yükselip düşmesini önler, böylece yorgunluk hissini azaltır. Kromu doğal yoldan sağlamak için brokoli, üzüm, elma ve patates gibi besinleri diyetinize ekleyebilirsiniz.

Fenilalanin, vücutta enerji üreten dopamin gibi önemli nörotransmitterlerin üretiminde rol oynayan bir amino asittir. Düşük enerji seviyelerinde sıkça yaşanan zihinsel yorgunluk ve odaklanma eksikliğiyle başa çıkmak için mercimek, susam, badem gibi fenilalanin açısından zengin gıdaları tüketin. Bu sayede hem mental hem fiziksel enerjiyi koruyabilirsiniz.


İnflamasyon, vücutta yorgunluk hissinin başlıca nedenlerinden biridir. Omega-3 yağ asitleri, hücre sağlığını destekleyerek inflamasyonu azaltır ve enerji seviyelerini dengeler. Haftada en az iki porsiyon yağlı balık (somon, sardalya) tüketmek veya ceviz, keten tohumu gibi bitkisel kaynaklardan faydalanmak bu açıdan önemlidir.


Magnezyum, kasların gevşemesi ve enerji üretimi için önemlidir. Eksikliği, kas kramplarına ve kronik yorgunluğa yol açabilir. Çekirdekli meyveler, badem, kabak çekirdeği gibi magnezyum bakımından zengin besinler tüketerek kas ve sinir sağlığınızı destekleyebilir, daha enerjik hissedebilirsiniz.


Vitamin B12 ve folat, birlikte çalışarak kırmızı kan hücrelerinin üretimini artırır ve oksijen taşıma kapasitesini destekler. Enerji düşüklüğü ve yorgunlukla baş etmek için bu vitaminleri hayvansal kaynaklardan (et, tavuk, yumurta) ve koyu yeşil yapraklı sebzelerden almak faydalıdır. Özellikle B12 eksikliği olan bireyler, bu eksikliği giderdiğinde ciddi bir enerji artışı yaşarlar.


Yorgunluk hissinin en büyük nedenlerinden biri vücudun toksin yüküdür. Glutatyon, vücudun ana antioksidanıdır ve hücrelerde detoksifikasyonu sağlar. Sarımsak, ıspanak, avokado gibi besinlerden glutatyon üretimini destekleyebilirsiniz. Bu sayede hücreleriniz daha sağlıklı çalışır, enerji seviyeniz yükselir.

Önceki ve Sonraki
Haberler