Kas dokusunun kendini koruması ya da gelişmesi için her zaman bir dirence ihtiyacı vardır ve direnç ortadan kalkınca kaslar kendini koruyamaz. Yağ dokusu ise kalori açığı olmadıkça kendini korur. Kas hafızası; uzun süre yapılan dirençler ile artmış hücre çekirdek sayısı gibi kas dokusunda yaptığımız bazı değişiklikler sayesinde form korumanın ve tekrar form tutmanın çok daha kolay hale gelmesidir. İşte bu avantajı nasıl sağlayacağımız ve kalıcı kaslara nasıl ulaşacağımızı anlatalım şimdi de...
Bilimsel olarak üç-dört hafta antrenman yaptıktan sonra anatomik adaptasyon başlıyor. Yine yapılan araştırmalardan yola çıkarak, bu adaptasyonun kalıcı diyebileceğimiz sonuçlara ulaşması için 12 ila 16 haftalık bir süre gerekiyor. Yani bir ay spor salonuna giden biri sadece adapte olacağından kazancını kolayca geri kaybederken, en az üç ay çalışan biri için hem bu süre, hem de uzun bir aradan sonra tekrar başladığında adaptasyon süresi daha kısa olacaktır. Tabii ki spor yaptığımız süre ne kadar uzun olursa, bu geri dönüşler de aynı oranda daha kısa olacaktır. Yani antrenmanlara istikrarlı bir şekilde devam etmeniz gerekiyor.
Diyelim ki yaz tatili geldi ve bir aylık bir tatil süresince fazla antrenman yapma şansımız yok. Ancak kış boyu çok güzel bir form tuttunuz ve iyi bir fiziğiniz oldu. Yine burada tecrübelerimiz ve bilimsel literatür bize aynı sonuçları veriyor. Uzun süre çalışarak oturmuş kaslarda düşük şiddet ile çok uzun süre form korumak mümkün. Bu şu demek: Haftada beş gün 50 dakika çalışarak yaptığınız formu, kabaca haftada bir gün 30 dakika tüm vücut çalışması yaparak korumanız mümkün. Hem de uzun süre boyunca. Tabii bu süre spor branşına ve kişisel faktörlere göre değişebilse de değişmeyen gerçek, çok daha az şiddet ve antrenman ile uzun süre formumuzu koruyabildiğimiz. Burada yine önemli olan, ne kadar süredir antrenman yaptığınız ve geldiğiniz form durumu. Ben şahsen birçok yaz ayının tamamını yarı süreli antrenman ile formda geçiren bir sporcuyum.
Uzun yıllardır spor sektörünün içinde biri olarak çok sık gördüğüm tablo; insanların bir ay spora gidip ara vermesi ve bu döngü ile sonuç alamamasıdır. Bilimsel gerçeklerin tecrübeler ile birebir örtüştüğü gerçek ise sporu hayatımızın içinde ne kadar istikrarlı bir şekilde tutarsak, sonuçların da o kadar kalıcı olduğudur. Tabii ki bir sağlık sorunu ya da sakatlanma ile uzun yıllar spora ara verilebilir. Ancak bu durumlarda bile tekrar başlandığımızda artık işimizin çok kolay olacağını unutmaz ve kalıcı kas kavramını netleştirirsek, spora ara vermek zorunda kalacağımız zamanlardan korkmamıza gerek kalmaz.