ARA
Artık bir bebek sahibi olmak için hazır olduğunuzu düşündüğünüzde; hızlı bir şekilde hamile kalmak istersiniz. Pek çok kişi, bunun kısa bir sürede gerçekleşebileceğini düşünür. Doğum kontrolünü bırak, ilişkiye gir ve hamile kal! Ne yazık ki, bebek sahibi olmak bu kadar kolay değildir. Bazı çiftler, ilk birkaç ay içinde başarılı olabilir; ancak birçok çift için bundan daha uzun sürmektedir. Gerçek şu ki, hamile kalmak düşündüğünüz kadar kolay değildir.
Doğurganlığının zirvesinde olan ve doğurganlık sorunları olmayan genç bir çift için, her ay hamile kalma şansı yaklaşık %25’tir. Bu, tamamen sağlıklı olsanız ve her şeyi doğru yapsanız bile, şansınızın %25’ten fazla olmadığı anlamına gelir. Pek çok çift, bebek sahibi olmaya çalıştıkları sürenin uzaması ile birlikte, kısırlık problemini akla getirir. Ancak, 35 yaşın altındaki sağlıklı çiftlerde 1 yıl ve 35 yaşın üzerindeki sağlıklı çiftlerde 6 aydan önce kısırlık sorununu akla getirmek için henüz erkendir.
Bunlara ek olarak, gebe kalmayı kolaylaştırdığı düşünülen bazı uygulamalar da bulunmaktadır. Ancak yapılacak en doğru şey, doktorunuzun önerilerini ve uyarılarını dinlemek olacaktır. Bu yazıda, gebe kalmayı kolaylaştırmak için doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Doğum kontrol hapları
Doğum kontrolünde en çok tercih edilen yöntem olan doğum kontrol hapları, kullanıldığı süre boyunca bebek sahibi olmayı %99 oranında engelleyen ilaçlardır.
Doğum kontrol haplarını uzun yıllar kullanmaya devam etmek, hormon dengelerinizde değişimlere neden olabilir. Yumurtlamanın engellenmesi prensibini taşıyan doğum kontrol hapları, kullanımı kesildikten kısa bir süre sonra kolayca hamile kalabileceğiniz bir yöntem değildir.
Doğum kontrol hapını kullanmayı bıraktıktan ne kadar süre sonra gebe kalabileceğiniz; ilacı ne süredir kullandığınız ile ilgili olacaktır. Etkinin tamamen ortadan kalkabilmesi için, vücuttan atılımının gerçekleşmesi beklenmelidir.
Doğum kontrol hapı sonrası yumurtlama, ortalama 2 hafta ile 2 ay içinde başlamaktadır. Buna ek olarak, üreme fonksiyonları ya da adet düzensizliği gibi bir probleminiz varsa, doğum kontrol hapını kullanmayı bıraktıktan sonra da adet düzensizliği ve diğer sorunlar olmaya devam edecektir.
Cinsel ilişki pozisyonu
Halk arasında, cinsel ilişki sırasında belirli pozisyonların hamile kalmayı kolaylaştırdığı gibi bir düşünce oldukça yaygındır. Ancak cinsel ilişki sırasında önemli olan; sperm ile rahmin buluşması ve spermin yumurtayı dölleyebilme yetisidir.
Bu nedenle, belirli cinsel pozisyonların başarı şansını arttırdığı ya da azalttığı düşüncesi bir yanılgıdan başka bir şey değildir. Ayrıca, gebe kalma şansı ile cinsel ilişki pozisyonları arasındaki bağlantıyı güçlendiren herhangi bir bilimsel çalışma da bulunmamaktadır.
Her gün cinsel ilişkiye girmek
Çocuk sahibi olmaya karar veren birçok çiftin yaptığı şeylerden biri de, bu süreci hızlandırabilmek için hemen her gün cinsel ilişkiye girmektir. Ancak, bir kadının gebe kalma şansının en yüksek olduğu günler, yumurtlama dönemi içinde yer alan 5 günlük dönemdir.
Bu nedenle, her gün cinsel ilişkiye girmek yerine, kadının yumurtlama günlerinin takip edilmesi ve bu süreçte ilişkiye girilmesi, gebe kalma şansınızı arttıracaktır. Ayrıca uzmanlar, gebelik şansını arttırmak için, cinsel ilişki sıklığının haftada 3 kez şeklinde olması gerektiğini belirtmektedir.
Cinsel ilişkide kayganlaştırıcılar kullanmak
Birçok çift, sperm ile yumurtaların daha kolay bir şekilde birleşebilmesi adına, cinsel ilişki sırasında kayganlaştırıcı ürünler kullanabilmektedir. Ancak bu tip ürünler, gebelik şansı üzerinde tam tersi bir etkiye sahiptir.
Kayganlaştırıcı jel tipi ürünler, kadın cinsel organının doğal florasını etkilemekte ve PH dengesini bozmaktadır. Bu da, tam tersi bir etki yaratarak çocuk sahibi olmanızı zorlaştırabilir. Bu nedenle, uzmanların büyük bir bölümü, gebe kalmaya çalışılan dönemde, kayganlaştırıcı jel ve krem ürünlerinden uzak durulması gerektiğini belirtmektedir.
Bir sonraki yazımda gebe kalmayı kolaylaştıran doğru önerileri yazacağım. Bebek isteyen tüm çiftlere sağlık ve mutluluk dileklerimle...
