Günümüzde ultrason ile ilgili birçok terim kullanılmaktadır ve hastalar için bu terimlerin doğru anlaşılabilmesi çok da kolay olmamaktadır.
İki boyutlu ultrason
Renkli ultrason
Üç boyutlu ultrason
Detaylı ultason
Doppler ultrason
Ayrıntılı ultrason
Dört boyutlu ultrason
İkinci düzey ultrason
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bu ultrason çeşitlerinin tamamı son derece güvenlidir. Ultrason incelemesinde, anne ve bebeğe gönderilen ses dalgalarının geri dönüşü ile görüntü elde edilmektedir. İnceleme herhangi bir radyasyon ışını içermediği için anne ve bebek sağlığı açısından herhangi bir tehlikesi yoktur. Ultrason incelemesi hamileliğin ve bebeğin takibinde doktor için vazgeçilmez olmasının yanı sıra, anne-baba adayları için bebeklerini doğum öncesi görmek açısından önemli bir yer tutar.
Ultrasonografi cihazları, tüm teknolojiler gibi sürekli olarak geliştirilmekte, hamileliğin ve bebeğin daha iyi görüntülenmesi için çalışılmaktadır. Günümüzde iki boyutlu, siyah beyaz ultrasonların yanı sıra bebeği üç boyutlu gösterebilen özel cihazlar da üretilmeye başlanmıştır. Yeni teknolojilerin eklenmesi ile kavramlar da karışık hale gelmiştir.
İki boyutlu (siyah-beyaz) ultrason cihazlar hala hamilelik takibinde en önemli noktadadır. Bebeklerin organlarının gelişimleri ve büyümeleri, plasenta adı verilen beslendikleri doku, amniyon suyu, rahim yapıları iki boyutlu ultrason ile güvenle incelenebilmektedir. İkili tarama testi için gerekli olan ense kalınlığı ölçümü ve bebeğin cinsiyet tayini de bu ultrasonlar ile yapılabilmektedir.
18–24. hamilelik haftaları arası bebeğin organ gelişiminin tamamlandığı ve kemik yapıların henüz tam gelişmediği bir dönem olduğu için ayrıntılı ultrason incelemesi için idealdirler.
Ayrıntılı ultrason, detaylı ultrason ya da ikinci düzey ultrason aynı anlama gelmektedir. Bu ultrason incelemesi özel bir ultrason cihazı gerektirmemekte, çözünürlüğü ve görüntü kalitesi yeterli bir iki boyutlu (siyah-beyaz) ultrason cihazı ile bebeğin kafa içi yapıları, yüzü, boynu, göğüs kafesi, kalbi, karın boşluğu organları, genital bölgesi, kol ve bacakları ile omurgası ayrıntılı bir şekilde gözden geçirilmektedir. Önemli olan bu incelemeyi yapan doktorun, bu konuda yeterli eğitimi almış ve yeterli zaman ayırıyor olmasıdır. Bu değerlendirme süresi, bebeğin pozisyonu ve su miktarı ile de ilişkili olarak, 45 dakikaya yakın sürebilmektedir. İkinci düzey ultrason incelemesinde amaç, bebekte görülebilecek doğumsal anatomik kusurların tespit edilmesi ve bazı genetik hastalıklarda ortaya çıkabilecek olan anomalilerin saptanarak, gerekli durumlarda ileri inceleme yapılmasının sağlanmasıdır. Yine de ultrason teknolojisindeki hızlı gelişmelere karşın, en iyi cihazlar ve en tecrübeli uzmanların varlığında bile doğumsal kusurların ancak %60-80'i tespit edilebilmektedir.
Renkli ultrason ve Doppler ultrason terimleri aynı incelemeyi ifade etmektedir. Bu ultrason değerlendirmesinde bebeğin ve rahimin damarsal yapıları incelenmektedir. Rahim besleyen damarlar, göbek kordonu, iç organ damarları ve beyin damarlarında akım dirençleri ölçülerek bebeğin oksijenlenme kapasitesi ile ilgili fikir sahibi olunmaktadır. Doppler özelliğine sahip cihazlarda iki boyutlu (siyah-beyaz) görüntü üzerinde damarlar, mavi ve kırmızı renklendirilerek bu akımlar ölçülür. Dolayısı ile renkli ultrason veya doppler ultrason bebeğin anatomik yapılarını (yüz, cinsiyet gibi) göstermez, sadece damarsal yapıların incelenmesini sağlar.
Üç boyutlu ve Dört boyutlu ultrasonlar ise anne-baba adaylarının doğacak bebeklerini ekranda daha net görmeleri amacıyla yapılmaktadır. Teknolojideki hızlı ilerleme ile günümüzde neredeyse tüm cihazlar dört boyutlu olarak çalışmaktadır (real-time). Yaygın bilinirliğin aksine dört boyutlu ultrason incelemesinin, bebeğe ait anomalileri saptanmasında ve bebeğin iyilik halini değerlendirmede, birkaç istisnai durum dışında, geleneksel iki boyutlu (siyah-beyaz) ultrasona belirgin bir üstünlüğü saptanamamıştır. Üç veya dört boyutlu incelemelerde amaç anne-baba adaylarının doğacak bebeklerini ekranda daha net görmeleri, anne-baba ve bebek arasında doğumdan sonra kurulacak olan bağın daha güçlü olmasına yardımcı olmaktadır.