Vücudumuzda virüs gibi dış etkenlerin etkisiyle başlamış olan savaşı kazanmamızda en önemli besin ögelerinin başında antioksidanlar geliyor. Yaban mersini, nar, pancar, kırmızı lahana, yeşil çay gibi güçlü antioksidanların yanı sıra; bitkilere rengini ve tadını veren, en çok da sebze ve meyvelerde bulunan fitokimyasallar ile de bağışıklığınızı güçlendirebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Covid-19'a karşı 5 bitkisel önlem
Bağışıklık sistemini güçlendirip vücut direncini artırmanın yanı sıra, antioksidan olarak da görev yaptığı için hücre ve doku onarımlarında başrol oynayan C vitaminine sofranızda mutlaka yer verin. C vitamini açısından zengin yiyecekler arasında portakal, mandalina, limon, kivi, maydanoz, ıspanak, turp, brokoli, kırmızı kapya biber ve yeşil biber yer alıyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar; A vitamini eksikliğinin bağışıklık sisteminde bozulmalara yol açtığını, bunun da enfeksiyon hastalıklarının ilerlemesini hızlandırdığını ortaya koyuyor. Hücresel farklılaşma, büyüme, üreme, göz sağlığı ve bağışıklık sistemi için oldukça önemli bir mikro besin ögesi olan A vitaminini özellikle bu süreçte ihmal etmeyin. A vitamininden zengin olan; yumurta, süt ve süt ürünleri, havuç, kırmızı biber gibi besinlerden karşılayabilirsiniz.
Çinkonun bağışıklık sisteminde merkezi bir rol oynadığı bilimsel veriler ışığında yıllar önce kanıtlandı. Yapılan çalışmalar, çinko eksikliği olan kişilerin çeşitli patojenlere (virüs, bakteri gibi) karşı duyarlılıklarının artmış olduğunu gösteriyor. Bu nedenle günlük beslenmenizde kabak çekirdeği, tam tahıllar, yulaf ve çiğ badem gibi çinko mineralinden zengin besinleri tüketerek bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye özen gösterin.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Şengül Sangu Talak “D vitamini eksikliği özellikle kış aylarında ve yaşlı nüfusta en çok rastlanan vitamin eksikliğidir. Covid-19 da ilk olarak 2019 kışında tanımlandığı ve çoğunlukla orta yaşlıları ve yaşlıları etkilediği için bilim insanları tarafından D vitamini eksikliği ile Covid-19’a yakalanma riskinin arttığı düşünülüyor. D vitamininin bağışıklık sistemini destekleyici, vücut direncini artırıcı ve dolayısıyla viral enfeksiyonlara karşı koruyucu etkileri bulunuyor. Ancak D vitamininin yiyecekler ile alımı zor olduğundan hekiminize danışarak vücuttaki düzeyini ölçtürüp destek kullanmak gerekip gerekmediğini öğrenebilirsiniz” diyor.
Bilimsel çalışmalar, sağlıklı bir bağırsak yapısının, zararlı mikroorganizmaların bağırsaklardan dolaşım sistemine geçişini azalttığını ve bu yapının beslenmeden etkilendiğini ortaya koyuyor.Bağırsak floramızın bütünlüğünü korumak için sağlıklı ve dengeli beslenmek, yararlı bakterilerin gelişimi için onlara prebiyotik lifler vermek, bunun için de günlük beslenmemizde kefir, peynir gibi probiyotik yiyecekler ile yulaf, tam tahıllar, kurubaklagiller gibi prebiyotik kaynaklara yer vermek gerekiyor.
Mutlaka okuyun: Evde kefir yapılırken nelere dikkat etmeli?
Zencefil; artrit ve romatizma gibi dejeneratif hastalıklardan sindirim sistemi hastalıklarına (hazımsızlık, kabızlık ve ülser gibi) birçok kronik hastalığın tedavisinde destekleyici olarak kullanılıyor. Hastalıkların tedavisinde yararlanılan anti-enflamatuar ve antioksidan özelliklerinin yanı sıra bulaşıcı hastalıkların tedavisinde yardımcı olabilecek antimikrobiyal potansiyele de sahip olan zencefili taze ya da toz zencefil olarak yemeklerinize ekleyerek de tüketebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Bağışıklık güçlendiren su tarifleri