13 sene boyunca AXA sigorta, BGN, Nar Gourmet gibi farklı sektörlerde marka yöneticisi, pazarlama müdürü, perakende ve marka müdürü olarak çalıştıktan sonra, 5.5 yıldır çiftçilik yapıyor.
“6-7 yıl kadar önceydi. Yolumun, benim için çizilen değil seçimlerimden ibaret olması gerektiğini anlamaya başladığım zamanlar. İçinde kıskıvrak yakalandığımı hissettiğim kurumsal hayattan kopmak, toprağına kök salmak,
İstanbul’dan kaçıp kendi memleketimde ticari değer yaratacak tarımsal bir üretim modeli en büyük hayalim olmuştu. Organik gıda üretimi yapan bir firmada pazarlama müdürü olarak çalışıyordum. New York’ta katıldığımız bir fuarda tanıştığım kuşkonmazın lezzeti, sağlık üzerine mucizevi etkileri, yetiştiriciliğinin yurt içi ve yurt dışında sunduğu pazar fırsatları… Evet, kuşkonmaz her yönüyle tüm sorularımın bana göre doğru yanıtı, yeni hayatıma açılan kapının, yemyeşil anahtarıydı!
İzmir’deki mutlu çocukluğumu, ODTÜ’teki öğrenciliğimi, 13 yıllık profesyonel iş ve hayat tecrübemi bir cebime; hayallerimi, sağlıklı ve iyi yemek tutkumu diğerine koydum. Evime, Ege’ye, toprağıma döndüm. Beyaz yaka bir çiftçi oldum. Her gün toprağa dokundukça şaşkına dönen, eken, ektiğini emekle büyüten, büyüttüğünden ekmek yiyen mutlu bir çiftçi. Bugün Muğla’nın Yeşilçam Köyü’nde, köyümdeki kadın komşularım ile birlikte, kadının, kadın emeğinin, doğurganlığın ve bereketin aynı zamanda uğur, kısmet ve neşenin sembolü olan Elibelinde markamızla, 40 dönüme ulaşan tarlalarımızda organik tarım esaslarına uygun taze ve yerli kuşkonmaz üretimi yapıyoruz.
İnsanın aslında sadece alışkanlıklarından ibaret olan o konfor alanı dışına her çıkışı, başta bir sarsılış fakat sonrasında bir değişim, ardından bir dönüşüm... Çiftçilik hayatımda huzurlu, tatmin olmuş, anı yaşayan, sabırlı, yediğinden, içtiğinden keyif alan biri olarak yaşamaya başladım. Tarlada çalışmak öyle sıradan bir beden aktivitesi değil! Ben tarlamın içindeki köy evinde yaşıyorum. Akşam kapıdan girdiğimde müthiş bir ruh huzuru ile yatağı öpüyor insan! Köyde birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımdan da çok şey öğreniyorum. Tutumlu olmak, tevekkül, durmadan üretmek, kadim yaşamsal bilgiler, değerler... Her gün öğrendiklerimle zenginleşiyorum.”