ARA
Türk mutfağında önemli bir yere sahip olan ve hemen her sebzeden yapılabilen turşunun sağlığa faydası saymakla bitmez. Ancak her besinde olduğu gibi turşuda da aşırıya kaçmamak çok önemli. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, içeriğinde bolca bulunan sodyumun fazla miktarda yenildiğinde, turşunun tam aksine ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini söylüyor. Çünkü gereğinden fazla turşu tüketmek; ödeme, mide kanserine, hipertansiyona ve uzun vadede kalp damar hastalıklarına neden olabiliyor. Dolayısıyla turşuyu haftada bir iki günle sınırlandırmalı ve az miktarda yemeliyiz. Turşu yaparken çürük olmayan sebze ve meyvelerin kullanılmasına da özen gösterilmesi gerektiğini hatırlatan Nur Ecem Baydı Ozman, “Turşuda fermantasyon sırasında iyi bakteriler ürerken, sebze veya meyvelerin çürük kısımlarından yayılan zararlı bakteriler de çoğalarak bağırsak sağlığını, dolayısıyla bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebiliyorlar.” Ozman, turşunun faydalarını anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu…
Bağışıklık sistemimiz bağırsak sağlığımızla yakından ilişkili. Öyle ki sağlıklı bağırsaklar, bağışıklık sistemi hücrelerini destekleyerek vücudumuzu güçlendiriyor. Turşu, içeriğindeki prebiyotik etki gösteren lifler ve probiyotik dost bakteriler sayesinde bağırsak sağlığını koruyarak dolaylı olarak nezle ve grip gibi mevsimsel hastalıkları daha hafif atlatmamızda etkili olabiliyor.
Turşu yapımında kullanılan sebze ve meyveler yüksek oranda lif içerdikleri için prebiyotik etki gösterir. Prebiyotik besinler bağırsakta yer alan dost bakterilerin sayısının artmasına yardımcı olur. Ayrıca turşunun fermantasyon aşamasında bağırsak sağlığını olumlu etkileyebilen laktik asit bakterileri oluşur. Bu sayede bağırsak hareketleri optimize edilerek kabızlığın önüne geçilebiliyor. Kabızlığı önlemek için salatalarınıza tuz yerine az miktarda turşu ekleyin. Böylelikle hem yüksek lif alımıyla kabızlığı önleyebilir, hem de turşuyu az miktarda tüketmiş olursunuz.
Turşuda kullanılan meyve ve sebzeler çoğunlukla yüksek miktarda vitamin, mineral ve antioksidan içerir. Turşu formunda tüketildiklerinde bazı vitamin kayıpları olsa da, bu besinlerin mineral ve antioksidan içerikleriyle sağlığa olumlu katkı sağlar. Turşudaki antioksidanlar serbest radikalleri yok ederek kanserden koruyabilir. Tek bir turşu yerine pancar, lahana ve havuç gibi çok farklı sebzeleri tüketerek antioksidan çeşitliliğini arttırmak mümkün olabilir.
K2 vitamini bağırsaktaki bakteriler tarafından sentezlenir. Bağırsak florası bozulmuşsa, K2 vitamininin sentezi azalır. Turşu, içerdiği iyi bakteriler sayesinde floranın iyileşmesine katkı sağlayarak K2 vitamini sentezini arttırabilir. Özellikle lahana turşusu, K2 vitamini bakımından oldukça zengindir. K2 vitamini kalsiyumun kemik ve dişlerde birikimini artırır, dolayısıyla bu dokuların güçlenmesini sağlar. Aynı zamanda kalsiyumun damar çeperinde birikerek damarlarda kireçlenmeye yol açmasını önler ve bu sayede dolaylı olarak kalp damar sağlığını da korur.
Bağırsak florasının bozulması anksiyete ve depresyon gibi mental hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Probiyotikler bağırsağın normal mikrobiyal dengesinin korunmasına katkı sağlar; bu etkileri sayesinde anksiyete ile depresyonun önlenmesinde rol oynar. Turşu tüketmek hem prebiyotik içeriği, hem de muhtemel probiyotik içeriği sayesinde bağırsaktaki dost bakterilerin sayısını arttırarak ruh halini olumlu etkiler.
