YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Çocuklarda cezalar neden işe yaramaz?

Çocuk eğitimi, ebeveynler ve eğitimciler için önemli ve karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte kullanılan yöntemler, çocuğun psikolojik ve duygusal gelişimini doğrudan etkiler. Geleneksel eğitim yöntemlerinden biri olan cezalandırma, uzun yıllardır disiplin sağlamada yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, modern pedagojik araştırmalar ve çocuk gelişimi uzmanları, cezaların çocuklar üzerinde kalıcı ve olumlu etkiler yaratmadığını, aksine çeşitli olumsuz sonuçlara yol açtığını söylüyor. İşte çocuklarda cezaların işe yaramamasının nedenleri

profil
Günseli Erşengün
15.08.2024
Çocuklarda cezalar neden işe yaramaz?

Çocukların beyin yapıları bizim beyin yapımızla aynı olmadığı için onların her dediğimizi uygulayacaklarını, tüm dediklerimizi gerçekleştireceklerini, yaptıkları şeylerden ders çıkaracaklarını zannediyoruz. Ancak yapılan araştırmalar, çocukların beyninin 10-12 yaşından itibaren ancak bir hatadan veya durumdan ders çıkarabileceğini ortaya koyuyor.

Hiçbir çocuk sınırlarını bilerek doğmaz. Ebeveynlerin görevi çocuğun bu sınırları öğrenmesine zamanla öz disiplin kazanmasına yardımcı olmaktır.

Cezalar, çocuk eğitimi ve gelişimi üzerinde kalıcı ve olumlu etkiler yaratmayan, aksine çeşitli olumsuz sonuçlara yol açan yöntemlerdir. Verilen cezalar çocuklarda etki göstermez; zaten ceza sistemi işe yarıyor olsaydı yıllarca ortada suç diye bir şey kalmazdı. Belki kısa vadede istenilenler, ceza ile yaptırılabilir çünkü ceza çocuğu anlık olarak durdurur ama öğretmez. Etkisi kısa ve geçicidir. Cezası biten çocuk cezasını çekmiş ve ödemiştir, yapabileceklerinde yine özgürdür. Dolayısıyla bir süre sonra aynı davranışı yenileyebilir. 

Çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için, cezalandırma yerine pozitif pekiştirme, açık iletişim, problem çözme becerilerinin geliştirilmesi ve doğal sonuçlarla yüzleşme gibi alternatif yöntemlerin kullanılması daha etkilidir. Ebeveynler ve eğitimciler, çocukların duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını anlayarak, onlara sevgi ve anlayışla yaklaşmalı ve onların güvenli, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmalıdır.

  1. Korku ve kaygı

Cezalandırma, çocuğun davranışını kontrol etmek amacıyla uygulandığında, çocukta korku ve kaygı yaratabilir. Çocuklar, yaptıkları hataların sonucunda cezalandırılacaklarını bildiklerinde, bu durum onların özgüvenini zedeler ve güvenli bir öğrenme ortamı oluşmasını engeller. Korku dolu bir ortamda büyüyen çocuklar, hata yapma korkusuyla yeni şeyler denemekten çekinirler ve bu da onların keşfetme ve öğrenme isteklerini olumsuz etkiler.

  1. Duygusal bağların zedelenmesi

Cezalar, çocuk ile ebeveyn ya da eğitimci arasındaki duygusal bağı zayıflatır. Sevgi ve güven temeline dayanan bu bağın zedelenmesi, çocuğun duygusal gelişimini olumsuz etkiler. Çocuk, kendisini cezalandıran kişiye karşı olumsuz duygular beslemeye başlar ve bu durum, aile içi iletişimin ve ilişki kalitesinin düşmesine neden olur.

  1. Davranışın içselleştirilmemesi

Cezalar, çocukların istenmeyen davranışları neden yapmamaları gerektiğini anlamalarını sağlamaz. Cezalandırılan çocuk, davranışının neden yanlış olduğunu anlamak yerine, sadece cezadan kaçınmak için geçici olarak davranışını değiştirir. Bu durumda, davranışın altında yatan nedenler çözümsüz kalır ve istenmeyen davranışlar tekrar edebilir.

  1. Olumsuz rol modeli olmak

Ebeveynler ve eğitimciler, çocuklar için önemli rol modelleridir. Çocuklar, çevrelerindeki yetişkinleri gözlemleyerek öğrenirler. Cezalandırma yöntemi sıkça kullanılan bir ailede büyüyen çocuk, ileride kendi çocuklarını ya da çevresindekileri cezalandırarak disiplin sağlamaya çalışabilir. Bu döngü, kuşaklar boyu devam eden bir disiplin anlayışının yerleşmesine neden olabilir.


  1. Pozitif pekiştirme

Çocuğun olumlu davranışlarını ödüllendirerek bu davranışların tekrarlanmasını teşvik etmektir. Örneğin, övgü, küçük hediyeler veya sevdiği bir etkinliği yapmasına izin vermek gibi…

  1. Açık ve dürüst iletişim

Çocuğun istenmeyen davranışlarının nedenlerini anlamak ve bu konuları onunla konuşarak açıklamak. Çocuklarla açık bir iletişim kurarak duygularını ve düşüncelerini paylaşmak.

  1. Problem çözme becerilerinin geliştirilmesi

Çocuklara, karşılaştıkları sorunlarla nasıl başa çıkabileceklerini öğretmek. Onlara alternatif çözüm yolları sunarak ve bu çözümleri denemelerine izin vererek bağımsız düşünme yeteneklerini geliştirmek.

  1. Doğal sonuçlarla yüzleşme

Çocuğun davranışlarının doğal sonuçlarını deneyimlemesine izin vermek. Örneğin, oyuncaklarını toplamazsa oyuncaklarının kaybolması veya kırılması gibi sonuçlarla karşılaşmasını sağlamak.

  1. Model olma

Ebeveynler ve eğitimciler, çocuklar için iyi birer rol model olmaları. Sabırlı, anlayışlı ve adil davranışlar sergileyerek çocukların bu davranışları öğrenmelerine yardımcı olmak.

  1. Sınırlar ve beklentileri belirleme

Çocuklara net sınırlar ve beklentiler koymak. Bu sınırların nedenlerini açıklayarak, çocukların bu kurallara uymalarının önemli olduğunu anlamalarını sağlamak. Aynı zamanda tutarlı olmak ve bu sınırları sürekli olarak uygulamak.

Ebeveynler pozitif bir disiplin oluşturmadığında cezaya başvurur. Öz denetim becerisi kazanmış çocuğun sürekli biri tarafından kontrol edilmeye ihtiyacı yoktur. Eğer işler ceza verme raddesine geliyorsa kendinize bir mola verin, derin nefes alın ve cezanın aslında davranışı düzeltemediğini ceza yerine etkili sınır ve daha iyi seçenekler olduğunu kendinize hatırlatın.


Önceki ve Sonraki
Haberler