Çocuklarda sosyal-duygusal gelişim, çocukluk döneminde farklı aşamalardan geçer. Sosyal-duygusal gelişimin temeli yaşamın ilk altı yılında atılır, ancak ihtiyaç kontrolü, empatik davranış, topluluk içinde roller üstlenme veya hayal kırıklığı ve yenilgiyle başa çıkma gibi zorluklarla yaşam boyunca ustalaşılmalıdır. Bazı yetişkinler duygularını kontrol altında tutamaz, gereğinden fazla boyun eğer, hiç tepki gösteremez ya da istenen başarı yeterince çabuk gelmezse çok çabuk pes edebilirler. Elbette kişinin toplumdaki yerini bulmak için yeterli sosyal ve duygusal becerilere sahip olması aynı zamanda karakterine de bağlıdır. Ancak daha önce de belirtildiği gibi temelleri erken çocukluk döneminde atılır. Bir çocuğun en yakın bakıcıları, yani genellikle ebeveynler ve daha sonra profesyoneller olarak biz, sosyal davranışı öğretmek ve duygusal yetkinliği güçlendirmek adına büyük sorumluluk taşıyoruz. Duygusal ve sosyal becerilerin gelişimi de büyük ölçüde kültürel ve ailevi etkilere bağlıdır.
Bebekleri gözlemleyen herkes, kendilerini henüz bağımsız bireyler olarak görmediklerini fark edecektir. Bu yüzden kendilerinden üçüncü şahıs gibi bahsederler ve sonra sadece ‘ben’ veya ‘sen’ derler.
Minikler çelişkili duygular yaşarlar ve bunları net bir şekilde ifade edemediklerini fark ederler. Ayrıca duygularıyla diğer insanlarda tepkileri tetikleyebileceklerini de fark ederler. Ancak bu olumsuz anlamda bir provokasyon olarak değil, sosyal-duygusal zeka açısından önemli bir gelişim adımı olarak yorumlanmalıdır.
Sosyal yeterlilik aynı zamanda sosyal-duygusal gelişimin bir parçasıdır. Rol yapma oyunları çocuklar için çok önemlidir çünkü aktif olarak diğer rollere girerler ve kendilerini onların yerine koyarlar. Duyguları deneyimler ve bunları ifade etmeyi öğrenirler.
Sosyal-duygusal gelişimi desteklemek için aşağıdaki oyunları kullanabilirsiniz:
Tüm bu oyun varyantları; birlikte çalışmayı, başkalarıyla empati kurmayı veya kazanma veya kaybetmenin olumlu ve olumsuz duygularıyla başa çıkmayı içerir.
Örneğin, çocuğunuz duygularınızla nasıl başa çıktığınıza ve diğer insanlarla nasıl etkileşimde bulunduğunuza çok yakından bakar. Bu, çocuğunuz için kendini hizaladığı, kendini değerlendirdiği, hataları tanıdığı ve onlardan öğrendiği değer pusulasını oluşturur. Aile içindeki duygular hakkında açıkça konuşmalısınız.
Çocukların akranlarıyla iletişim kurmayı denemeleri de aynı derecede önemlidir. Çocuklar kelimenin tam anlamıyla oyun yoluyla öğrenirler. Rol oynama aynı zamanda kendinizi başkalarının yerine koymayı da içerir.
Duygularla ilgili çocuk kitapları da duygusal gelişim için büyük yardım sunar. Sempatik bir kahraman kullanarak, duygularla baş etmenin ve sosyal etkileşimin nasıl çalıştığını gösterirler. Çocuğunuz bununla güvenli bir mesafeden başa çıkabilir ve kitaptaki kahramanı, rol model olarak kendi günlük yaşamına aktarabilir.
Çocuk kitapları aynı zamanda herhangi bir konuda konuşma veya bir tartışma için çözüm stratejileri bulmak gibi bir sohbet başlatmanın harika bir yoludur.