Sınır koymak ebeveynlerin en zor görevlerinden biridir. Hepimiz çocuklarımızı korumak, onları ‘eğitmek’ ve hayata girişlerini kolaylaştırmak ve yaşam boyu onlara yardımcı olmak istiyoruz. Bu da zaman zaman belirli sınırlamalar gerektirir. Çünkü sınırlar son derece anlamlıdır.
İlk ve en önemli ipucu; mümkün olduğunca az sınır belirleyin. Çocuğunuza ne kadar az sınır koyarsanız, bunları kabul etmesi o kadar kolay olacaktır. Bu nedenle, kesinlikle hangi sınırlara ihtiyacınız olduğunu veya hangi sınırları belirlemek istediğinizi dikkatlice düşünün. Aşağıdaki sorular size yardımcı olacaktır.
Bu arada sınırlar her zaman esnektir! Bunlar çocuğun yaşına ve gelişimine göre değişir ve bu nedenle zaman zaman kontrol edilmeli ve gerekirse ayarlanmalıdır.
Sınırları belirlerken yaşanan dramanın yaygın bir nedeni, ebeveynlerin çocuğun en sonunda sınırları herhangi bir sorun yaşamadan kabul etmek zorunda kalacağı beklentisidir: Sonuçta bunu ona 20 kere söylediniz... Ve buna buna izin verilmediği açık... Üstelik çocuğunuz zaten bunu anlayacak kadar büyük/aklı başında...
Teoride her konuda haklısınız ama pratikte durum farklı. Her sınır, hayal kırıklığı ya da direnç yaratır ve çocukların öncelikle bununla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmeleri gerekir.
Bu nedenle, çocuğunuzun yaygara çıkarmasına üzülmek yerine ona şu şekilde yardımcı olun:
Çocukların genellikle sınırları çok iyi anladıklarını unutmayın; çoğu zaman bunları arkadaşlarına veya küçük kardeşlerine neredeyse kelimesi kelimesine aktarırlar. Bu da çatışmalara veya kardeş anlaşmazlıklarına yol açabilir. Acil durumda duygular; sınırı çelişki olmadan kabul edemeyecek kadar güçlü ve bunaltıcıdır. Özellikle duygusal ve hassas çocuklar bunu yapmakta zorluk çekerler çünkü duyguları genellikle bunaltıcıdır. Sağlıklı iletişim burada size kesinlikle yardımcı olabilir.
Bir diğer önemli nokta da ebeveyn olarak rol model olma görevinizdir. Çocuğunuzun sınırlarınızı kabul etmesini bekliyorsanız, o zaman çocuğunuzunkine de siz saygı gösterin. Çünkü çocuklar da sınırları belirliyor; ‘Hayır’ dedikleri zaman isteklerimize uymuyorlar ya da meydan okuyorlar. Bu özellikle meydan okuma aşamasında fark edilebilir. Bu genellikle düşünmeden ve duygudan kaynaklanır ama çocuk yine de şunu söylemek ister: ‘Bunu istemiyorum!’ Ve dürüst olalım, ne sıklıkla bunu görmezden geliyoruz ve aynı zamanda çocuğun bunu yapmasını bekliyoruz? Onların sınırlarına itaatkar bir şekilde uyuyor muyuz?
Bu, çocuğunuzun her zaman istediğini yapacağı anlamına gelmez. Ancak mümkün olduğunca sık olarak onun ihtiyaçlarını görmeye ve bunlara saygı göstermeye çalışın
Sınırları belirleme konusunda en önemli şey sabırdır. Çocuğunuza karşı sabırlı olun. Bazı sınırların itirazsız kabul edilebilmesi için 10, 20 veya 100 kez iletişim kurmanız gerekebilir.
Çocuklar öncelikle kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakmayı veya ertelemeyi ve diğer insanların sınırlarına saygı duymayı öğrenmelidir. Bazı yetişkinler bile bazen bu konuda zorluk yaşıyor. Aslında 7-8 yaş altı küçük çocuklar, çocuksu olgunluktan dolayı bunu kendi başlarına yapamazlar. Diğer sınırlar bir süre sorun olmaktan çıkar ve çocuğunuz geliştikçe birdenbire yeniden tartışmalara neden olur. Bu tamamen normaldir. Bu konuda ne kadar rahat olursanız, katılan herkes için o kadar kolay olur.
Ama aynı zamanda kendinize karşı da sabırlı olun! Kişinin kendi yetiştirilme tarzına ve sosyal beklentilerine ilişkin eski kalıplar bir gecede terk edilemez. Ayrıca hiç kimse her zaman sevgi dolu ve sabırlı değildir; özellikle de çocuklarınız olduğunda. Burada bahsedilen ipuçlarını bir gecede uygulayamayacaksınız. Önemli olan buna sadık kalmanızdır. Sınırları belirleme ve bunlara uyma konusunda işler yolunda gitmezse kendinize ve çocuklarınıza karşı hoşgörülü olun.