YAŞAM - HABER

Yakın geleceğe hükmedecek Beta Kuşağı’nın 5 özelliği

Hala Z Kuşağı ve Milenyum Kuşağı'nı konuşuyor olabiliriz ama bu yıl, yani 2025 ile birlikte artık ‘Beta Kuşağı’na (Generation Beta) geçiş yapıyoruz. Bu da, insan toplumunun yeni bir kuşağa adım atmak üzere olduğu anlamına geliyor. Bu grup, Alfa Kuşağı'nın yerini alarak dünyanın en genç kuşağı olacak ve yapay zeka ortamında yaşayan, 22. yüzyılı karşılayan ilk insanlar olma şansına sahip olacaklar. Peki ‘Beta Kuşağı’ tam olarak ne anlama geliyor? Tanıdığımız Z kuşağı ve Milenyum kuşağından farkları neler? Aşağıdaki 5 madde size ‘Beta Kuşağı’nı tanıtacak…

profil
BT Ekip
14.07.2025
Yakın geleceğe hükmedecek Beta Kuşağı’nın 5 özelliği

‘Beta Kuşağı’, 2025-2039 yılları arasında doğan insanları ifade ediyor. 2010-2024 yılları arasında doğan ‘Alfa Kuşağı’nın yerini alarak dünyanın en genç insan topluluğunu oluşturacaklar. Beta Kuşağı çocukları, genç Z Kuşağı veya sonradan evlenen Y Kuşağı (Milenyum Kuşağı) tarafından dünyaya getirilecek. Önümüzdeki 10 yılda dünya nüfusunun yüzde 16'sına ulaşacakları ve bu sayede dünyanın geleceğinde önemli bir demografik güç haline gelecekleri tahmin ediliyor. Beta Kuşağı'nın aynı zamanda 22. yüzyıla kadar yaşama fırsatı yakalayan ilk kuşak olma ihtimali de var.


Sosyologlar kuşakları yaşa göre değil, 15 yıllık döngülere ayırırlar. Her kuşak, içinde bulunduğu dönemin toplumsal yapısından etkilenerek ortak değerler ve kültürel özellikler oluşturur. Y Kuşağı (Milenyum Kuşağı), 1981-1996 yılları arasında doğan kişileri ifade ediyor; Z kuşağı 1997-2012 yılları arasında doğanları kapsıyor; Alfa Kuşağı 2013-2024 yılları arasında doğdu, Beta Kuşağı ise resmi olarak 2025 yılından itibaren doğacak. İsmini daha önce Alfa Kuşağı tanımını yapan Avustralyalı demograf ve gelecek bilimci Mark McCrindle'dan alıyor. McCrindle; yeni neslin geçmişten tamamen farklı bir teknolojik dünyada yetişeceğini vurgulamak ve belirtmek amacıyla Roma harfleri X, Y ve Z'yi Yunan harfleri Alfa, Beta ve Gamma ile değiştirdi.


Alfa Kuşağı dijital teknoloji ortamında büyüyen ilk dijital insanlarsa, Beta Kuşağı da ilk ‘Yapay Zeka’ insanları topluluğudur! Yapay zeka teknolojisinin gelişimini ve yükselişini deneyimleyen Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı'nın aksine, Beta Kuşağı'nın yapay zeka teknolojisinin olgunluğuna doğdukları için bu gerçeğe uyum sağlamalarına gerek yok. Günümüzde henüz çok yaygınlaşmamış sanal gerçeklik, büyük ölçekli otonom sürüş, giyilebilir sağlık cihazları gibi yapay zeka teknolojilerinin eğitim, sağlık ve eğlence alanlarına entegre olması ve geleceğin Beta Kuşağı’nın günlük hayatının bir parçası haline gelmesi bekleniyor.


Beta nesli çocukluğundan beri bir AI ortamında yaşayacak olsa da, bu onların Alfa nesli veya Z nesli kadar sosyal yazılımlara bağımlı olacakları anlamına gelmiyor. Bunun yerine daha dikkatli olacaklar ve onu ölçülü kullanacaklar. Bunun en büyük nedenlerinden biri de Beta Kuşağı yani Z Kuşağı ve Milenyum Kuşağı’ndan oluşan ebeveynlerinin sosyal platformların olumsuz etkilerinin daha fazla farkında olmaları ve bu nedenle çocuklarının dijital kullanım alışkanlıklarını erken yaşlardan itibaren aktif olarak kontrol etmeleri. Üretken yapay zekanın hızla gelişmesiyle birlikte, ‘Yapay zeka arkadaşları’ gelecekte Beta nesli için norm haline gelebilir. Pek çok sosyal etkileşimin sanal karakterler üzerinden kurulması, hatta bazı gerçek kişilerarası etkileşimlerin yerini alması bile Beta Kuşağı’nın sosyal hayatında büyük etki yaratacaktır.


Sosyologlar, Beta Kuşağı’nın 2035 yılında dünya nüfusunun %16'sını oluşturacağını tahmin ediyor. Doğurganlık oranlarının düşmesi ve yaşam beklentisinin artması nedeniyle bu kuşağın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar; iklim değişikliği ve nüfus yapısındaki değişiklikler olacak gibi. Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı ekolojik bilince sahip olsa da, Beta Kuşağı'nın karşı karşıya kalacağı iklim ve nüfus sorunları onların gerçek hayatlarını doğrudan etkileyecektir. Dolayısıyla sürdürülebilirlik onlar için sadece bir slogan değil, gerçek anlamda hayata geçirilen bir beklenti ve değer olacak. Beta Kuşağı’nın aynı zamanda her zamankinden daha küresel bilinçli, daha topluluk odaklı ve daha iş birlikçi olması bekleniyor. Ayrıca büyüme süreçlerinde sadece kolaylık sağlamak için değil, aynı zamanda içinde bulundukları çağın acil sorunlarını çözmek için de inovasyona daha fazla önem verecekler.


Önceki ve Sonraki
Haberler