Dizi izlemek oldum olası hobilerim arasında olmamıştır benim. Ekran başına geçip, haftanın aynı günü aynı saatte aynı disiplini göstermek hep zor gelmiştir bana. Bu durum bir tek İkinci Bahar dizisi için geçerli değildi lakin çocukluğumun en büyük keyiflerinden biriydi benim için. Antepli Ali Haydar Usta’nın (dizide seslenilen adıyla: Eli Heydar), Hanım’la olan Samatya merkezli hikayesi eminim hepimizin hafızalarındadır hala.
Ben İkinci Bahar Antep Sofrası’nı diziden önce de hizmet veren bir yer zannediyordum. Meğer Ali Haydar Usta’nın Samatya’dan önce Dolapdere’de küçük mutevazi bir dükkanı varmış. Samatya’daki dükkan ise diziden sonra, aslına uygun olarak dekore edilip bundan 10 sene önce müşterilerine kapısını açmış.
Mekana girer girmez dikkatimi çeken ilk şey içerideki yüksek kadın popülasyonu oluyor. Hanımlarımız Ali Haydar’a güvenmiş belli ki. Durumu ustaya sorduğumda “Burada elimizden geldiğince kadınların rahat etmesine özen gösteriyoruz. Toleransın sıfır olduğu belli başlı kurallarımız var” diyor. O yüzden rezervasyon sırasında grubun cinsiyet durumu size sorulursa sakın şaşırmayın. Maksat ortamın stabil huzurunu sağlamak. Rezervasyon demişken, birkaç hafta sonrasına bile yer bulamayabilirsiniz. O yüzden Ali Haydar Usta ile ilgili planlamanızı çok önceden yapmanızı öneririm.
Şener Şen ve Türkan Şoray’lı posterler dükkanın her yerini kaplamış durumda ki Ali Haydar Usta’nın Şener Şen’e olan benzerliğini gördükten sonra dizinin ruhunu hissetmemeniz neredeyse imkansız. Ambiyans bakımından giriş katı, üst kata göre çok daha keyifli bence. Kocaman konuşlanan mangalın tepesinde öyle bir davlumbaz - baca sistemi var ki, kokunun k’si sinmiyor üzerinize. Garsonlar da, Ali Haydar Usta da inanılmaz ilgililer. Usta bütün akşam o masadan, diğer masaya koşturup duruyor. Bildiğiniz paralıyor kendini. Açlık durumunuza göre siparişlere o karar veriyor. Gönül rahatlığıyla teslim olabilirsiniz kendisine.
Ali Haydar Usta’da mezeler harika. Mekanda Köpoğlu (favorilerimden), Haydari, Şakşuka, Semizotu Salatası, Rus Salatası, Acılı Ezme, Muhammara, Patlıcan Salatası, Zeytinyağlı Pilaki, Havuç Tarator gibi klasik mezeler mevcut. Klasiğin dışında Maş (maş fasulyesinden yapılma) diye yeni uyarladıkları bir meze var ki, resmen masamızın favorisi oldu o akşam. Gittiğinizde önünüze koyacağınız ilk meze kesinlikle Maş olmalı. Baharat odaklı lezzet eksikliğinden ötürü bir tek Muhammara pek hayalimdeki gibi değildi. (Kadı kızı kusuru…)
Ara sıcaklardan İçli Köfte Ali Haydar Usta’nın en beğenilen lezzetlerinden biri. Kızartma olarak hazırlanan köftenin iç harcı gerçekten enfesti, o akşam içli köfteyi hiç sevmeyen bir arkadaşımın iki tane yediğini gördü bu gözler. Etle hazırlanmış gerçek Çiğ Köfte de keza öyle. Hiç düşünmeden tercih edebilirsiniz. İkinci Bahar’da ana yemeğin odağı kebap. Lezzetleri kömür ızgarasında pişiren mekanın en çok konuşulan spesiyallerinin başında Ali Nazik ve içerisinde Et Şiş, Adana Kebabı ve Fıstıklı Kebap bulunan Ali Haydar Special geliyor. Biz yedi-sekiz çeşit meze, içli köfte ve çiğ köfteden sonra; beş kişi ortaya bir porsiyon Ali Haydar Special söyledik. Finalde hepimiz çatlıyorduk. Porsiyonların ne kadar bol olduğunu tahmin edin artık. Ağzınıza atar atmaz dağılan Fıstıklı Kebap ve Adana gayet başarılıydı. Zırhta çekilmiş etlerin kalitesi ilk lokmada hemen belli oluyor. Yüzde 100 dana etinden yapılan Et Şiş ise daha yumuşak ve daha leziz olamazdı. Nasıl bir terbiye işleminden geçiyorsa artık, bütün masa, bütün akşam “Hayır yahu, bu dana eti olamaz” diye haykırdık. Tatlılardan kömürde pişirilen Künefe ise olmazsa olmaz büyük final!
Çok keyifli bir fasıl ekibinin gece boyunca kulaklarınızın pasını sildiği, çalınan şarkıların desibelinin muhabbetinize hiçbir şekilde engel olmadığı İkinci Bahar, saat 00:00 oldu mu kapılarını kapatıyor. Ali Haydar Usta’nın İkinci Bahar’ı ile ilgili söyleyeceğim son ve en önemli şey ise finalde gelen hesap! “Şaka di mi?” diye sordum ustaya! “Kesin indirim yaptınız!” dedim. “Çünkü 5 kişi bu kadar yiyip, içmeye 350 TL gibi bir rakam gelmesi -İstanbul şartlarında- pek alıştığımız bir durum değil” dedim. Sayko ben, menüden sağlamasını yaptım hemen yediklerimizin. Vallahi de billahi de gerçekti.
Gerekli / Gereksiz Notlar:
* Tüm yazı boyunca bahsettiğim Ali Haydar Usta’nın gerçek adı Mehmet Emin.
* Dizide Ali Haydar Usta’nın ezeli düşmanı olan ve dükkanın hemen karşısında konuşlanan Resuloğlu (Vakkas) Kebapçısı’nın yerinde Develi Kebap yer alıyor. 1966’dan beri.