Fransa’nın pastel renkli şehri Lyon

Türkiye’den Lyon’a ulaşım genellikle uçakla sağlanıyor. İstanbul Havalimanı’ndan Lyon-Saint Exupéry Havalimanı’na direkt uçuşlar mevcut ve uçuş süresi yaklaşık 3-3.5 saat. Ayrıca, Türkiye’nin diğer büyük şehirlerinden, özellikle Ankara ve İzmir gibi yerlerden de aktarmalı uçuşlarla Lyon’a ulaşılabiliyor.

Lyon-Saint Exupéry Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşım oldukça kolay. Havalimanı ile Lyon şehir merkezi arasında hızlı ve konforlu ulaşım sağlayan Rhône Express adlı bir tramvay hattı bulunuyor. Bu ekspres hatla şehir merkezine yaklaşık 30 dakika içinde ulaşabilirsiniz. Rhône Express, Lyon’un Part-Dieu Tren İstasyonu’na kadar gidiyor ve bu istasyondan şehrin birçok noktasına metro, otobüs veya tramvay ile aktarma yapılabiliyor.

Alternatif olarak, şehir merkezine ulaşmak için havalimanında taksi hizmeti de bulunuyor. Taksiyle şehir merkezine ulaşım genellikle 30-40 dakika sürüyor, ancak trafik durumuna bağlı olarak süre değişebiliyor. Ayrıca havalimanında araç kiralama seçenekleri de mevcut; şehir ve çevresini rahatça keşfetmek isteyenler için iyi bir tercih olabiliyor. Ek olarak bazı otellerin ve tur şirketlerinin sunduğu havalimanı transfer hizmetleri de kullanılabilir.

Fransa, Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında yer aldığı için Lyon’a seyahat etmek isteyen bordo pasaportlu Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alması gerekiyor. Yeşil pasaportlu Türk vatandaşları ise vizeye ihtiyaç duymadan sadece pasaportları ile şehri ziyaret edebiliyor.

Lyon her mevsimde ayrı bir güzellik sunan bir şehir olmasına rağmen ziyaret için en ideal dönemler ilkbahar ve sonbahar ayları denilebilir. Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekim ayları; hem hava sıcaklıklarının keyifli olması hem de kalabalık turist yoğunluğunun azalması nedeniyle gezmek için en uygun zamanlar. Bu dönemde şehrin sokaklarını rahatça keşfedebilir, açık hava kafelerinde oturup Lyon’un ünlü lezzetlerinin tadını çıkarabilirsiniz. Bununla birlikte Lyon’u özel kılan en önemli etkinlik, Fête des Lumières yani Işık Festivali olabilir. Her yıl Aralık ayının başında düzenlenen bu festival, Lyon’un en meşhur etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Festivalde şehrin dört bir yanı rengarenk ışık gösterileriyle aydınlanıyor ve tarihi yapılar üzerinde göz alıcı projeksiyonlar gerçekleştiriliyor. Festival boyunca Lyon adeta bir ışık şölenine dönüşüyor ve bu deneyim ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.

Yaz ayları, özellikle Temmuz ve Ağustos; şehirde sıcaklıkların zaman zaman yükseldiği ve turistik mekanların daha kalabalık olduğu bir dönem. Ancak bu dönemde de şehirde çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor ve nehir kenarındaki yürüyüş yolları yaz güneşiyle oldukça keyifli hale geliyor. Kış ayları ise Işık Festivali dışında daha sakin geçiyor. Aralık ayının sonunda Noel pazarları ve festivaller şehri canlandırıyor, ancak genel olarak bu mevsim Lyon’u daha az turist ziyaret ediyor.

Lyon’da konaklama için farklı ihtiyaçlara ve bütçelere hitap eden birçok bölge bulunuyor. Lyon’da güvenle konaklayabileceğiniz popüler bölgeler şöyle:

Presqu’île: Lyon’un merkezinde yer alan ve iki nehir (Rhône ve Saône) arasında kalan bu bölge, şehrin merkezi sayılıyor. Presqu’île mağazaları, restoranları, barları ve tarihi binalarıyla konaklayabileceğiniz canlı ve merkezi bir lokasyon. Bellecour Meydanı ve Hôtel de Ville gibi önemli turistik yerlere yürüme mesafesinde olabileceğiniz bölge, hem tarihi atmosfere hem de hareketli şehir hayatına yakın olmak isteyenler için ideal olabilir. 

Vieux Lyon (Eski Lyon): UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu bölge, Lyon’un en tarihi ve büyüleyici kısmı denilebilir. Eski Lyon; Rönesans dönemine ait dar sokakları, taş yapıları ve gizli geçitleriyle (traboule) ünlü. Tarihi dokuyu deneyimlemek isteyenler için mükemmel bir seçenek olan Vieux Lyon, Fourvière Tepesi ve Saint-Jean Katedrali gibi yerlere de oldukça yakın. Turistik bölge olması nedeniyle, şehrin atmosferini tam anlamıyla yaşamak için eşsiz bir yer.

Croix-Rousse: Sanatsal ve bohem ruhuyla bilinen Croix-Rousse, Lyon’un tepe bölgelerinden biri. Eskiden ipek üreticilerinin yaşadığı bu bölge; bugün sanat galerileri, butik dükkanlar ve yaratıcı bir atmosfere sahip. Yokuşlu sokakları ve eşsiz manzaralarıyla ünlü olan bölge, daha sakin ve özgün bir konaklama deneyimi arayanlar için ideal. 

La Confluence: Lyon’un en modern ve yenilikçi bölgelerinden biri olan La Confluence, eski endüstriyel alanların dönüştürüldüğü çağdaş bir bölge. Modern mimari yapılar, alışveriş merkezleri ve müzelerle adından söz ettiren bölge, daha modern bir atmosferde konaklamak isteyenler ve şehirdeki yeni gelişmeleri görmek isteyenler için ideal seçenekler sunuyor.

Part-Dieu: Lyon’un iş ve ticaret merkezlerinden biri olan Part-Dieu, şehrin en büyük tren istasyonunun da bulunduğu bölge. Hem ulaşım açısından oldukça elverişli hem de modern bir bölge. Büyük alışveriş merkezleri, oteller ve iş yerlerinin bulunduğu bu bölgeden şehir merkezine ve diğer turistik bölgelere ulaşım oldukça kolay.

Guillotière: Rhône Nehri’nin doğu yakasında bulunan Guillotière, Lyon’un en çok kültürel çeşitliliğe sahip bölgelerinden biri. Genç ve dinamik bir atmosfere sahip olan bu mahalle, uygun fiyatlı restoranları ve barlarıyla ünlü. Özellikle bütçe dostu bir konaklama arayanlar ve şehirdeki farklı kültürel toplulukları keşfetmek isteyenler için iyi bir tercih olabilir.

Fransa’nın en hareketli şehirlerinden biri olan Lyon gezmesi çok keyifli bir şehir. Vieux Lyon, Avrupa’nın en geniş Rönesans bölgesi olarak biliniyor ve pastel tonlarındaki zarif binaları, gotik mimarisi ile ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Şehrin kalbinde yükselen Fourvière Tepesi’ne çıktığınızda, Lyon’un panoramik manzarasını izlerken, Roma Tiyatrosu’nun antik kalıntılarıyla tarihin izlerini sürmeniz mümkün. Lyon’u keşfetmek için iki günlük bir seyahat planlamanız yeterli olacaktır. Lyon seyahatinizde mutlaka görmeniz gereken popüler turistik noktalar şu şekilde sıralanabilir:

Basilique Notre-Dame de Fourvière: Şehrin en yüksek noktalarından birinde yer alan bu görkemli bazilika, hem dini hem de turistik bir cazibe merkezi. Romanesk ve Bizans mimarisinin bir karışımı olan yapı, etkileyici iç dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Bazilikanın yer aldığı tepe, muhteşem Lyon manzaraları sunuyor.

Vieux Lyon (Eski Lyon): Lyon’un tarihi merkezi ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Vieux Lyon; dar taş sokakları, Rönesans dönemi binaları ve ‘traboule’ olarak bilinen gizli geçitleriyle adından söz ettiriyor. Saint-Jean Katedrali de bu bölgede yer alıyor. Şehrin tarihi atmosferini hissetmek, sokaklarında kaybolmak ve Lyon’un geçmişine tanıklık etmek isteyenler için mükemmel bir bölge.

Parc de la Tête d’Or: Lyon’un en büyük parkı olan Parc de la Tête d’Or, 117 hektarlık geniş bir alana yayılmış bir alanda yer alıyor. Gölü, botanik bahçesi, hayvanat bahçesi ve gül bahçeleriyle ünlü olan park, doğanın tadını çıkarmak, göl çevresinde yürüyüş yapmak ve çocuklarla keyifli vakit geçirmek için harika bir mekan.

Musée des Confluences: Lyon’un en modern müzelerinden biri olan bu bilim ve antropoloji müzesi, modern mimarisiyle de dikkat çekiyor. Müze insanlık tarihi, bilim, teknoloji ve doğa üzerine büyüleyici sergilere ev sahipliği yapıyor.

Place Bellecour: Avrupa’nın en büyük meydanlarından biri olan Place Bellecour şehrin tam merkezinde yer alıyor. Kral XIV. Louis’in atlı heykeli, meydanın simgesel yapılarından biri. Şehirdeki ana buluşma noktalarından biri olan Place Bellecour; çevresindeki mağaza, restoran ve kafelerle şehrin enerjisini hissetmek için ideal bir meydan.

Croix-Rousse Tepesi: Eskiden Lyon’un ipek üretim merkezi olan bu bölge günümüzde sanat galerileri, bohem kafeler ve tarz atölyeleriyle dikkat çekiyor. Yokuşlu sokakları ve ipek işçilerinin yaşadığı tarihi evlerle dolu olan Croix-Rousse, şehrin sanatsal ruhunu taşıyor.

Cathédrale Saint-Jean-Baptiste: Gotik ve Romanesk tarzlarının bir araya geldiği Saint-Jean Katedrali, Lyon’un en önemli dini yapılarından biri. 12. yüzyıldan kalma astronomik saat, katedralin içinde mutlaka görülmesi gereken yapılardan biri.

Les Halles de Lyon Paul Bocuse: Ünlü şef Paul Bocuse’un adını taşıyan bu gastronomi merkezi, Lyon’un mutfak zenginliklerini keşfetmek için mükemmel bir yer. Çeşitli yerel peynirler, şarküteriler, deniz ürünleri ve pastaneleriyle ünlü olan bölge; Fransız mutfağının başkenti olarak bilinen Lyon’un lezzetlerini tatmak ve yerel ürünler satın almak için mutlaka uğranması gereken bir durak.

Traboules (Gizli Geçitler): Vieux Lyon ve Croix-Rousse’da bulunan bu tarihi gizli geçitler, eski dönemlerde ipek tüccarları tarafından kullanılan dar koridorlar. Bugün birçok traboule halka açık ve şehrin tarihi dokusunu keşfetmek için kullanılıyor.

Fourvière Antik Roma Tiyatrosu: Roma döneminden kalma bu antik tiyatro, Lyon’un antik tarihine ışık tutan önemli bir yapı. Roma döneminde yapılan tiyatro, günümüzde hâlâ çeşitli gösteri ve festivallere ev sahipliği yapıyor.

Opéra National de Lyon: Lyon’un kültürel yaşamının kalbinde yer alan bu opera binası, 19. yüzyıldan kalma orijinal yapının modern mimariyle yeniden tasarlanmış hali. Dünyaca ünlü operalar ve performanslar burada sahneleniyor.

Bonus: Şehirde yeterince zaman geçirdiyseniz, Lyon’a trenle 1 saat 49 dakika uzaklıkta bulunan İsviçre’nin Cenevre şehrini gezi listenize eklemek isteyebilirsiniz. 

Lyon’un bir diğer eşsiz yönü ise gastronomik mirası diyebiliriz. Şehir, Paul Bocuse gibi ünlü şeflerin doğduğu yer olup Fransız mutfağının başkenti olarak anılıyor. ‘Bouchon’ adı verilen geleneksel Lyon restoranlarında servis edilen lezzetli yemekler ve şarapları tatmak, her ziyaretçinin hafızasında derin izler bırakıyor. Lyon seyahatinizde denemeniz gereken başlıca yerel lezzetler ise şöyle: 

Quenelle de Brochet: Tatlı su levreği ile yapılan, hafif ve yumuşak bir hamur yemeği. Genellikle kremalı ve zengin bir sos olan Nantua sosu ile servis ediliyor. Lyon mutfağının en ikonik yemeklerinden biri olan quenelle de brochet, özellikle deniz mahsullerini sevenler için harika bir lezzet.

Saucisson de Lyon (Lyon Sucuğu): Lyon’un ünlü kurutulmuş etlerinden biri olan saucission de Lyon, çeşitli baharatlarla lezzetlendirilmiş domuz etinden yapılıyor. Saucisson chaud (pişmiş sucuk) ve saucisson brioché (brioche ekmeği içinde servis edilen sucuk) gibi farklı versiyonları bulunuyor. Fransız charcuterie geleneğinin önemli bir parçası olan saucisson, Lyon’da sıkça tüketiliyor.

Cervelle de Canut: Taze lor peyniri, sarımsak, otlar ve beyaz şarapla yapılan bir çeşit peynir kreması. Adı ‘ipek işçisinin beyni’ anlamına geliyor ve Lyon’un eski ipek işçilerine bir gönderme yapıyor. Hafif bir meze olarak servis edilen bu lezzet, Lyon mutfağının yerel otlarla nasıl harmanlandığını gösteriyor.

Andouillette: Domuz bağırsağından yapılan ve güçlü bir aroması olan bir çeşit sosis türü. Genellikle hardal sosu ile servis ediliyor.

Tablier de Sapeur: Marine edilmiş, pane yapılmış ve kızartılmış dana işkembesinden yapılan bir yemek. İşkembeyle yapılan bu yemek, şehirde sıkça tüketilen yerel tatlardan biri.

Gratin Dauphinois: İnce dilimlenmiş patateslerin krema ve sütle pişirildiği, yumuşak ve kremalı bir garnitür yemeği. Basit bir patates yemeği gibi görünse de, Lyon’da bu yemeğin ustalıkla hazırlandığını görebilirsiniz.

Lyon’da tatmanız gereken Fransız tatlıları arasında Tarte aux Pralines (badem ve şekerle yapılan parlak pembe bir tart), Bugnes (Lyon’a özgü kızartılmış hamur tatlısı) ve elbette crème brûlée gibi klasik Fransız tatlıları bulunuyor.

Lyon Rhône Vadisi’nin yakınında yer aldığı için, şarap kültürü de oldukça gelişmiş bir şehir. Côte du Rhône ve Beaujolais gibi bölgeye özgü kırmızı ve beyaz şaraplar, Lyon mutfağıyla mükemmel uyum sağlıyor.

Bouchon Lyonnais, Lyon’a özgü geleneksel restoranlara verilen isim. Bouchon’lar genellikle samimi ve rustik bir atmosfere sahip, geleneksel Lyon yemeklerinin servis edildiği yerler olarak tanımlanabilir. Lyon’un en ünlü bouchon’larından biri olan Le Café des Fédérations, yerel mutfağın en iyi örneklerini sunan otantik bir restoran olarak şehirde oldukça popüler bir mekan. Mönüsünde yer alan lezzetler genellikle geleneksel tariflerle hazırlanıyor ve Lyon’un gastronomi kültürünü tam anlamıyla yaşamanıza olanak tanıyor. Hem yerel halk hem de turistler tarafından beğenilen bu mekan, otantik bir Lyon yemeği deneyimi için mükemmel bir tercih olabilir.

Lyon çocukla seyahat için oldukça uygun bir şehir olmasının yanı sıra yalnız veya arkadaş grubuyla da keyifle gezilebilecek bir destinasyon. Lyon’da çocuğunuzla birlikte keyifle vakit geçirebileceğiniz birçok park ve müze bulunuyor. Bununla birlikte şehrin dinamik gece hayatını yalnız ya da partnerinizle veya arkadaş grubunuzla deneyimlemek de iyi bir fikir olabilir.