İtalya’nın kızıl, şişman ve bilge şehri Bolonya

Türkiye’den Bolonya’ya uçakla ulaşım oldukça kolay. İstanbul’dan Bolonya’ya düzenli olarak direkt uçuşlar bulunuyor. Genellikle İstanbul Havalimanı (IST) ve Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan (SAW) kalkış yapan uçaklar, yaklaşık 2.5 saatlik bir uçuşla Bologna Guglielmo Marconi Havalimanı’na (BLQ) ulaşıyor. Bologna Guglielmo Marconi Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşım tren ve otobüslerle rahat ve hızlı bir şekilde sağlanıyor. Bolonya Havalimanı’ndan şehir merkezine en hızlı ve pratik ulaşım seçeneği, Marconi Express adı verilen havaalanı servis treni denilebilir. Havalimanı ile Bolonya Merkez Tren İstasyonu (Stazione Centrale) arasında çalışan bu servis treni ile ulaşım yaklaşık 7 dakika sürüyor. Trenler her 15 dakikada bir kalkıyor ve şehir merkezine hızlıca ulaşmanızı sağlıyor. Daha ekonomik bir seçenek arayanlar, havalimanından kalkan otobüsler de tercih edilebilir. Tper isimli otobüs firması, havaalanı ile şehir merkezi arasında hizmet veriyor. Otobüsle şehir merkezine ulaşım yaklaşık 20-30 dakika sürüyor. Bununla birlikte havalimanından şehir merkezine konforlu bir şekilde ulaşım sağlamak istiyorsanız taksileri tercih edebilir ya da otelinizden transfer isteyebilir veya havalimanından araç kiralayabilirsiniz.

İtalya, Avrupa Birliği üyesi olduğundan Bolonya’ya gidebilmek için bordo pasaportlu Türk vatandaşlarının Schengen vizesine sahip olmaları gerekiyor. Yeşil pasaportunuz varsa vizeye ihtiyaç duymadan sadece pasaportunuzla ülkeye giriş yapabilirsiniz.

Bolonya’da hava durumu Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösteriyor. Yıl boyunca değişken hava koşulları görülüyor ve seyahatinizi planlarken mevsimlere göre hava durumunu göz önünde bulundurmak önemli bir konu haline geliyor. İlkbahar ayları Bolonya’ya en popüler seyahat dönemlerinden biri denebilir. Havanın genellikle ılıman olduğu ve doğanın canlandığı ilkbahar ayları; şehirde yürüyüş yapmak, tarihi alanları keşfetmek ve parklarda zaman geçirmek için ideal. Mart biraz soğuk olsa da Nisan ve Mayıs ayları, iyi hava koşulları ve daha az kalabalık ile seyahat için en uygun dönemlerden biri. Bolonya’da yaz ayları oldukça sıcak ve kurak geçiyor. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında sıcaklıklar bunaltıcı olabiliyor. Şehrin yerlilerinin çoğu tatil için başka bölgelere gittiğinden, şehir biraz sakinleşiyor ancak turist sayısı artıyor. Sıcak havadan rahatsız olmayanlar için Haziran iyi bir dönem olsa da Temmuz ve Ağustos ayları çok sıcak ve kalabalık olabilir, bu nedenle bu dönem için dikkatli planlama yapmak gerekebilir. Sonbahar, Bolonya’ya seyahat etmek için keyifli bir mevsim. Eylül ve Ekim ayları özellikle ılıman hava koşullarına sahipken, Kasım ayı yağışlı geçebilir. Kış ayları şehirde soğuk geçiyor ve Aralık ile Şubat arasında yağmur ve kar yağışı görülebiliyor. Kış ayları soğuk hava sevenler ve yılbaşı ışıklarıyla süslenen Bolonya’yı görmek isteyenler için uygun olabilir. 

İtalya’nın popüler şehirlerinden biri olan Bolonya’da yerel halkın en önemli geçim kaynaklarından biri turizm. Dolayısıyla şehirde konaklama yapabileceğiniz yerler ve seçenekler oldukça fazla. Şehirde kalacağınız zamana ve ihtiyacınıza göre konaklayabileceğiniz başlıca bölgeler şöyle sıralanabilir:  

Tarihi Merkez (Centro Storico): Şehrin merkezinde tarihi yapıların, müzelerin ve ünlü restoranların yer aldığı bu bölge, şehri yürüyerek keşfetmek isteyenler için ideal. Piazza Maggiore, Asinelli Kulesi ve Neptün Çeşmesi gibi başlıca turistik yerler bu bölgede yer alıyor.

Bolognina: Bolonya’nın kuzeyinde yer alan bu semt eski tren istasyonuna yakın konumda bulunuyor. Bolognina, tarihi merkeze göre daha sakin ve uygun fiyatlı bir konaklama seçeneği sunuyor. Ulaşım açısından da kolay erişim sağlayan bölge, özellikle daha yerel bir deneyim arayanlar için uygun denebilir.

Università Bölgesi: Bologna Üniversitesi’nin bulunduğu bu bölge genç ve enerjik bir atmosfere sahip. Üniversite çevresindeki kafeler, barlar ve uygun fiyatlı konaklama seçenekleriyle özellikle genç gezginler için cazip bir yer olabilir.

Saragozza: Şehir merkezinin hemen dışında yer alan Saragozza, tarihi Porta Saragozza’ya yakınlığı ve sakin yapısıyla biliniyor. Burada konaklayarak şehrin tarihi dokusunun biraz dışında, daha yerel bir deneyim yaşayabilirsiniz. Şehir merkezine yürüyerek veya kısa bir otobüs yolculuğuyla kolayca ulaşmanız mümkün.

Bolonya tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehir olarak birçok turistik noktaya ev sahipliği yapıyor. Şehrin sokaklarında kaybolmak, her köşe başında karşılaşabileceğiniz sokak sanatçılarını izlemek, tarihi yapıların eşsiz mimarisini incelemek; Bolonya’da yapabileceklerinizden sadece birkaçı. Şehir yürüyerek keşfetmeye çok uygun, başka bir rotayla birleştirmeyecekseniz Bolonya’ya iki günlük bir seyahat planlamanız yeterli olacaktır. Bolonya’da gezilecek başlıca turistik yerler ve özellikleri ise şöyle:

Piazza Maggiore: Bolonya’nın kalbi sayılan Piazza Maggiore, şehrin en ünlü meydanı. Etrafında önemli tarihi yapılar bulunan bu meydan, şehri keşfetmeye başlamak için ideal bir nokta. Meydanın etrafında yer alan Palazzo d’Accursio (Belediye Sarayı), San Petronio Bazilikası ve Palazzo del Podestà gibi görkemli yapılar; Piazza Maggiore’yi unutulmaz kılıyor.

San Petronio Bazilikası: Bolonya’nın koruyucu azizi San Petronio’ya adanmış gotik tarzda inşa edilen bu büyük bazilika, İtalya’nın en büyük kiliselerinden biri. Yapının ön cephesinin tamamlanmamış olması dikkat çekiyor. Bazilikanın içerisine girerek dönemin sanat eserlerini görmek ve şehrin tarihine dair bir yolculuğa çıkmak mümkün.

Torre degli Asinelli ve Torre Garisenda: Bolonya’nın sembolü haline gelen iki eğik kule, Orta Çağ döneminde inşa edilmiş. Özellikle Torre degli Asinelli’ye 498 basamakla çıkarak Bolonya’nın panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. Yakınındaki Torre Garisenda ise Asinelli’ye göre daha kısa ve daha fazla eğik olan kule olarak ilgi çekiyor.

Bologna Üniversitesi ve Archiginnasio: 1088 yılında kurulan Bologna Üniversitesi dünyanın en eski üniversitesi ve Bolonya’nın entelektüel tarihinin temel taşı olarak kabul ediliyor. Üniversitenin en eski binalarından biri olan Archiginnasio, zengin bir tarihe sahip. Bu binada ziyarete açık olan Teatro Anatomico adlı eski anatomi dersliği büyük ilgi görüyor.

Quadrilatero: Piazza Maggiore’nin hemen arkasında yer alan bu tarihi pazar alanı dar sokakları ve canlı atmosferiyle ünlü. Taze yiyeceklerden yerel ürünlere kadar pek çok şeyin satıldığı Quadrilatero’da, Bolonya mutfağını keşfetmek için harika mekanlar bulabilirsiniz. Özellikle peynir, şarap ve şarküteri dükkanları görülmeye değer.

Neptün Çeşmesi (Fontana del Nettuno): Piazza del Nettuno meydanında yer alan görkemli çeşme, Rönesans sanatının önemli bir örneği. 1566 yılında Giambologna tarafından yapılan Neptün Heykeli, gücü ve ihtişamı simgeliyor. Şehrin en ikonik yerlerinden biri olan çeşme, fotoğraf çekmeyi sevenler için de popüler bir nokta.

Santo Stefano Bazilikası (Basilica di Santo Stefano): Bolonya’nın en ilginç dini yapılarından biri olan Santo Stefano, aslında birbiriyle bağlantılı dört kiliseden oluşan bir kompleks. Bazilika, ‘Yedi Kilise’ olarak da biliniyor ve şehrin en eski kutsal alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Bazilika özellikle Roma döneminden kalma izleriyle tarih meraklıları için eşsiz bir ziyaret alanı.

Mercato delle Erbe: Bolonya’nın ünlü kapalı pazarı Mercato delle Erbe, yerel lezzetler ve taze ürünler arayanlar için mutlaka görülmesi gereken bir yer. İçerisinde birçok restoran ve satış tezgahı bulabilir, Bolonya’ya özgü yemekleri tadabilirsiniz. Şehrin gastronomi kültürünü yakından tanımak için ideal bir nokta.

Giardini Margherita: Bolonya’nın en büyük parkı olan Giardini Margherita, şehrin kalabalığından kaçıp doğayla baş başa kalabileceğiniz bir yer. Park yerel halk tarafından özellikle yaz aylarında piknik yapmak, yürüyüşe çıkmak veya göl etrafında dinlenmek için tercih ediliyor. 

San Luca Manastırı (Santuario della Madonna di San Luca): Bolonya’nın diğer sembolik noktalarından biri de şehrin tepesinde bulunan San Luca Manastırı. Şehre yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta bulunan bu manastıra yürüyerek ya da otobüsle ulaşmak mümkün. Yürümeyi tercih ederseniz dünyaca ünlü 666 kemerli koridor boyunca ilerleyebilirsiniz. Manastıra ulaştığınızda, şehrin ve çevresinin muhteşem manzarasını izleyebilir bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

Bonus: Şehirde yeterli zamanınız varsa trenle 2 saatlik bir yolculukla ulaşabileceğiniz Pisa ve/veya Floransa’yı seyahat planınıza ekleyebilirsiniz.

İtalya’nın en ünlü gastronomi şehirlerinden biri olan Bolonya, İtalyan mutfağıyla özdeşleşmiş lezzetlerin doğum yeri olarak kabul ediliyor. Şehir ‘La Grassa’ (Şişman Şehir) lakabıyla da anılıyor çünkü Bolonya mutfağı bolca et ve makarna içeriyor. İtalya’nın Emilia-Romagna bölgesinin başkenti olan Bolonya zengin, doyurucu ve lezzetli yemekleriyle tanınıyor. Seyahatinizde mutlaka denemeniz gereken Bolonya’ya özgü yerel lezzetler ise şöyle:

Tagliatelle al Ragù: Bolonya’nın en ünlü yemeği olan Tagliatelle al Ragù dünya çapında ‘spaghetti bolognese’ olarak biliniyor. Ancak Bolonya’da bu yemeğin orijinal versiyonu, uzun ve geniş makarna olan tagliatelle ile yapılıyor ve kıymalı, sebzeli ragù sosu ile servis ediliyor. Sos domatesin ön planda olmadığı, et ve sebzelerin dengeli bir karışımını sunuyor.

Tortellini: Bolonya’nın bir diğer ünlü yemeği ise tortellini. Küçük halka şeklinde bir makarna olan tortellini genellikle et, peynir ve sebze ile dolduruluyor. Geleneksel olarak et suyu içinde (brodo) servis ediliyor. Tortellini’nin kökeni Bolonya ve yakınındaki Modena arasında paylaşılıyor.

Lasagna alla Bolognese: Tüm dünyada bilinen bir diğer yemek de Lasagna alla Bolognese. Kat kat açılmış makarnalar arasında beşamel sos ve ragù sosu kullanılarak yapılan bu doyurucu yemek, fırında pişiriliyor ve her katı ayrı bir lezzet sunuyor. Bolonya’daki lazanya klasik İtalyan mutfağının zenginliğini ve sadeliğini bir arada sergiliyor.

Mortadella: Bolonya’nın ünlü şarküteri ürünü mortadella; ince dilimlenmiş, baharatlı ve yağlı bir sosis türü. Genellikle sandviçlerde veya başlangıç olarak dilimlenmiş şekilde servis ediliyor. Mortadella dünya çapında ‘Bologna sosis’ olarak da biliniyor ve İtalya’nın en önemli şarküteri ürünlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Crescentine (Tigelle): Bolonya’da geleneksel olarak yapılan bir diğer lezzet ise crescentine veya yerel adıyla tigelle. Crescentine küçük yuvarlak ekmeklere verilen isim ve genellikle mortadella, peynir veya diğer şarküteri ürünleri ile dolduruluyor. Sokak yemekleri arasında popüler olan crescentine, yerel bir aperitivo olarak da tercih ediliyor.

Parmigiano Reggiano: Bolonya’nın da dahil olduğu Emilia-Romagna bölgesi, dünyaca ünlü Parmigiano Reggiano peynirinin üretildiği yer olarak biliniyor. Bu sert ve lezzetli peynir hem makarnalarda hem de doğrudan atıştırmalık olarak tüketiliyor. Parmesan peynirinin derin ve tuzlu aroması, Bolonya mutfağının vazgeçilmez bir parçası olarak görülüyor.

Zuppa Inglese: Tatlı severler için Bolonya mutfağında önemli bir yeri olan Zuppa Inglese, İtalya’nın en popüler tatlılarından biri. Kat kat bisküvi, krema ve likör ile hazırlanan bu tatlı, tiramisuya benziyor ve kremsi yapısıyla lezzet şöleni yaşatıyor.

Şarap: İtalyan mutfağı kaliteli yerel şaraplarla eşleştirilen yemeklerle adından söz ettiriyor. İtalya dünyadaki en büyük şarap üreticilerinden biri ve her bölgeye özgü şaraplarıyla tanınıyor. Bolonya’da Lambrusco gibi yerel şarapları deneyebilir, şehrin her yerinde rahatça bulabileceğiniz şarap evlerinden damak tadınıza uygun şaraplar satın alabilirsiniz.

Bolonya çocukla seyahat etmek için oldukça uygun bir destinasyon. Şehrin rahat atmosferi, yürüyerek keşfedilebilecek tarihi sokakları, aile dostu mekanları ve çocuklar için çeşitli aktiviteleri Bolonya’yı ailelerin keyifli vakit geçirebileceği bir şehir haline getiriyor. Bununla birlikte şehrin aktif gece hayatını deneyimlemek istiyorsanız seyahatinizi yalnız veya partnerinizle ya da arkadaş grubunuzla planlamak isteyebilirsiniz.