YAŞAM - SEYAHAT

İngiltere’nin en prestijli şehri Oxford

Tarihi dokusu ve akademik prestijiyle ünlü Oxford, İngiltere’nin en etkileyici şehirlerinden biri. Orta Çağ’dan kalma tarihi binaları, göz alıcı kolejlere ev sahipliği yapan üniversitesi ve nehir kenarındaki huzurlu atmosferiyle Oxford; ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Bu şehirde, tarihin ve modern yaşamın iç içe geçtiği dar sokaklarda kaybolmak, her köşede yeni bir hikaye keşfetmek mümkün. Oxford’un zarif mimarisi ve zengin kültürel mirası, şehirde attığınız her adımda kendini hissettirmeyi başarıyor. Betül Cebeci, Oxford’u yazdı

profil
BT Ekip
13.07.2024
İngiltere’nin en prestijli şehri Oxford

İngiltere’nin en büyük şehirlerinden biri olan Oxford, 12. yüzyıldan beri eğitim ve bilim dünyasının merkezi konumunda yer alıyor. Oxford Üniversitesi, dünyanın en eski ve en prestijli üniversitelerinden biri olarak, sayısız ünlü akademisyen, yazar ve dünya lideri yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam ediyor. Şehrin sokaklarında yürürken, Harry Potter filmlerine ilham kaynağı olmuş kolejlerin ve kütüphanelerin büyüsüne kapılabilirsiniz. Bununla birlikte şehrin kültürel yaşamı da oldukça canlı ve hareketli. Ashmolean Müzesi, sanat ve arkeoloji tutkunları için bir hazine değerindeyken, Oxford’un tiyatro sahneleri, dünya standartlarında gösterilere ev sahipliği yapıyor. 

Türkiye’den Oxford’a ulaşabilmeniz için öncelikle Londra’ya uçmanız gerekiyor. İstanbul-Londra arası uçakla ortalama 4 saat 30 dakika sürüyor. Londra’da toplam 6 tane havalimanı bulunuyor. Türkiye kalkışlı uçaklar Londra’da 4 farklı havalimanına iniyor. İneceğiniz havalimanına göre Oxford’a toplu taşıma kullanarak şu şekillerde ulaşmanız mümkün:

Heathrow Havalimanı (LHR): The Airline otobüsleri ile yaklaşık 1 saat 30 dakika içinde Oxford şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Oxford’a trenle ulaşmak isterseniz, havalimanından Heathrow Express ile Paddington İstasyonu’na gitmeniz gerekiyor. Buradan Great Western Railway trenleri ile Oxford’a devam edebilirsiniz. Toplam yolculuk yaklaşık 1 saat 30 dakika sürüyor.

Gatwick Havalimanı (LGW): The Airline otobüsleri Gatwick Havalimanı’ndan Oxford’a doğrudan ulaşım sağlıyor ve yolculuk yaklaşık 2 saat 30 dakika sürüyor. Trenle Oxford’a ulaşmak isterseniz öncelikle Gatwick Express ile Victoria İstasyonu’na gitmeniz, buradan da Paddington İstasyonu’na geçerek Great Western Railway trenlerine binmeniz gerekiyor. Toplam yolculuk süresi yaklaşık 3 saat sürüyor.

Stansted Havalimanı (STN): National Express otobüslerini kullanarak Stansted’den Oxford’a yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte havalimanından kalkan Stansted Express trenleri ile Liverpool Street İstasyonu’na gidebilir, buradan Paddington İstasyonu’na geçerek Great Western Railway trenleri ile Oxford’a devam edebilirsiniz. Toplam yolculuk süresi yaklaşık 3 saat sürüyor.

Luton Havalimanı (LTN): National Express otobüsleri ile Luton’dan Oxford'a yaklaşık 2 saat süren bir yolculukla ulaşmanız mümkün. Luton Airport Parkway İstasyonu’ndan Thameslink trenleri ile St Pancras İstasyonu’na gidip buradan Paddington İstasyonu’na geçerek Great Western Railway trenleri ile Oxford’a yaklaşık 3 saatte geçebilirsiniz. 

Toplu taşıma kullanmak istemiyorsanız havalimanlarından araba kiralayarak Oxford’a geçebilirsiniz. Londra’dan Oxford’a yaklaşık 2 saatlik bir araba yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte araba kiralamak istiyorsanız İngiltere’de trafiğin ülkemize göre tersten aktığını bilmenizde fayda var.


İskoçya, İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda ülkeleri Birleşik Krallık’ı oluşturuyor. Bu ülkelere giriş yapmak isteyen Türk vatandaşlarının Birleşik Krallık vizesi alması gerekiyor. Diplomatik pasaport sahipleri hariç tüm pasaport türleri vizeye tabi tutuluyor. Vize başvurusu, gerekli evraklar ve süreçle ilgili tüm bilgiler için https://www.gov.uk/check-uk-visa adresini ziyaret edebilirsiniz. 


Oxford’u ziyaret etmek için en ideal zamanlar Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim ayları diyebiliriz. Bu dönemlerde hava genellikle serin olur, doğa güzel renklerle bezenir ve turist kalabalığı yaz aylarına göre daha azdır. Öğrenci yoğunluğunun olduğu bu aylarda şehir oldukça hareketli ve canlıdır.

Haziran, Temmuz, Ağustos ayları, hava durumu açısından mükemmel olabilir, ancak yüksek sezonda artan turist yoğunluğu ve otel fiyatları bazı ziyaretçiler için dezavantaj oluşturabilir. Bununla birlikte yaz aylarında şehirde gerçekleşen festivaller ve etkinlikler, bu dönemi cazip hale getirebilir.

Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ayları, daha soğuk ve yağışlı olabilir, ancak Noel etkinlikleri ile şehre etkileyici bir atmosfer hakim olur. Oxford’u Noel zamanında ışıl ışıl ya da kış aylarında karlarla kaplı bembeyaz görmek, daha ekonomik bir seyahat planlamak için iyi bir fikir olabilir.


Oxford, her bütçeye ve ihtiyaca uygun konaklama seçeneğine sahip bir şehir. Bu şehirde çok lüks otellerde, hostellerde, kiralık evlerde ya da butik otellerde veya paylaşımlı odalarda konaklayabilirsiniz. Oxford’ta konaklama yapabileceğiniz başlıca bölgeler ise şöyle:

City Centre: Turistik yerlere, alışveriş mağazalarına ve popüler restoranlara yürüme mesafesinde olmak istiyorsanız veya şehirde az zamanınız varsa, şehrin merkezinde konaklamak isteyebilirsiniz. 

Jericho: Sanat galerileri, butik mağazalar, barlar ve restoranlar ile ünlü bu bölge, canlı ve bohem bir atmosfere sahip. Şehir merkezine göre daha ekonomik konaklama şeceneklerini Jericho’da bulabilirsiniz.

Summertown: Şehir merkezine kısa bir otobüs yolculuğu mesafesinde yer alan Summertown, sakin ve aile dostu bir bölge. Çocuğunuzla seyahat ediyorsanız ya da kalabalıklardan uzakta konaklamak istiyorsanız Summetown tam size göre.

Cowley Road: Kültürel çeşitliliği ve canlı gece hayatı ile adından söz ettiren Cowley Road; popüler restoranları, tarz barları ve canlı müzik yapan mekanlarıyla oldukça hareketli bir bölge. Oxford’un gece hayatını özgürce deneyimlemek isteyenlerdenseniz bu bölgede konaklamak iyi bir fikir olacaktır.

North Oxford: Summertown’a ve şehir merkezine yakın bir konumda yer alan North Oxford, lüks konaklama seçenekleri ve geniş yeşil alanlarıyla sıkça tercih edilen bir bölge.

East Oxford: Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu, dinamik ve hareketli bir bölge olan East Oxford’da konaklamak, farklı mutfaklardan restoranların ve eğlence mekanlarının yanı sıra öğrenci hayatını deneyimlemek için de iyi bir fırsat sunuyor.


Oxford, sadece prestijli üniversiteleri ve tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü bir şehir. Thames ve Cherwell nehirleri boyunca yapılan bot turlarına katılarak şehrin doğal güzellikleri karşısında büyülenebilirsiniz. Bunun dışında Oxford Botanik Bahçesi ve University Parks’ı ziyaret ederek, doğayla iç içe vakit geçirebilir, keyifli yürüyüşler yapabilir ve şehirde sakin bir mola verebilirsiniz. Şehre 2 günlük bir seyahat planlamanız yeterli olacaktır. Oxford’ta gezilmesi gereken popüler turistik yerler aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

Oxford Üniversitesi Kolejleri:

Christ Church Koleji: Harry Potter filmlerinin çekildiği Büyük Salon, Tom Quad ve Christ Church Katedrali’ne ev sahipliği yapan kolej, turistlerden büyük ilgi görüyor.

Magdalen Koleji: Deer Park ve Magdalen Kulesi ile ünlü olan Magdalen Koleji, büyüleyici güzellikteki bahçeleriyle de göz dolduruyor.

Balliol Koleji: 13. Yüzyıl’da yapılan kolej, tarihi avluları ve kütüphanesi ile adından söz ettiriyor.

Trinity Koleji: Geniş ve yemyeşil bahçeleri ve zarif tarihi binaları ile ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor.

Bodleian Kütüphanesi: Dünyanın en eski kütüphanelerinden biri olan Bodleian Kütüphanesi; Radcliffe Camera, Divinity School gibi ikonik yapılarıyla da biliniyor.

Ashmolean Müzesi: İngiltere’nin ilk kamu müzesi olan Asmolean, çok önemli sanat ve arkeoloji koleksiyonlarına sahip.

Oxford Botanik Bahçesi: 1621’de kurulan Oxford Botanik Bahçesi, İngiltere’nin en eski botanik bahçesi olma özelliğini taşıyor. 

Radcliffe Camera: Bodleian Kütüphanesi’nin bir parçası olan bu yuvarlak ve ilginç bina, Oxford’un simgelerinden biri.

Pitt Rivers Müzesi: Dünyanın dört bir yanından toplanmış antropolojik ve arkeolojik eserlerin sergilendiği müze, oldukça geniş bir koleksiyona sahip.

Oxford Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi: Doğal tarih örneklerinin çoğunun sergilendiği bu müzede en çok dinozor fosilleri dikkat çekiyor.

Carfax Tower: Oxford’un merkezinde yer alan Carfax kulesi, şehrin manzarasını izleyebileceğiniz en iyi nokta.

Sheldonian Tiyatrosu: Sir Christopher Wren tarafından tasarlanan bu yapı, üniversite törenlerine ev sahipliği yapıyor.

Covered Market: 1774’ten beri kapalı pazar olarak faaliyet gösteren Covered Market, yerel yemekleri ve el emeği ürünleri bulabileceğiniz etkileyici bir yapı.

University Parks: Daha çok öğrencilerin gittiği University Park, piknik veya yürüyüş yapabileceğiniz ve dinlenebileceğiniz, yerel halkın yaşamını gözlemleyebileceğiniz geniş bir yeşil alana sahip.

Oxford Castle & Prison: 11. Yüzyıl’da inşa edilmiş bu Norman kalesi ve hapishanesinde, tarihi turlar ve etkinlikler düzenleniyor.

Hertford Bridge (The Bridge of Sighs): 1914 yılında inşa edilen köprü, Venedik’teki ünlü Rialto Köprüsü’ne benzerliği ile dikkat çekiyor.

St. Mary the Virgin Kilisesi: Bodleian Kütüphanesi’nin yanında yer alan bu tarihi kilise, harika bir şehir manzarası sunan bir kuleye sahip.

Headington Shark: Headington’daki bir evin çatısından çıkan dev köpekbalığı heykeli ilginç ve beklenmedik bir sanat eseri olmasıyla ilgi çekiyor.

Blackwell’s Bookshop: 1879’dan beri hizmet veren ünlü kitapçı, geniş kitap koleksiyonları ve tarihi atmosferi ile kitap severler için adeta büyüleyici bir ortam sunuyor.

Bonus: Şehirde yeterli zamanınız varsa aracınızla veya trenle 2 saatte ulaşabileceğiniz Cambridge’i de listenize almak isteyebilirsiniz.


Oxford hem klasik İngiliz mutfağını deneyimleyebileceğiniz hem de dünya mutfağında da iyi olan bir şehir. Klasik İngiliz mutfağının fish and chips, English breakfast, cottage pie, bangers and mash, Sunday roast, steak ale pie, beef Wellington, cornish pasty gibi lezzetlerinin en iyi örneklerini Oxford’ta yiyebilirsiniz. Bununla birlikte damak zevkinize göre her tadı bu şehirde bulmanız mümkün. Oxford’ta mutlaka denemeniz gereken yemeklerin lezzet durakları ise şu şekilde listelenebilir:

The Bear Inn: 1242 yılında kurulan tarihi pub, geleneksel İngiliz yemekleri ve biraları ile ünlü. Fish and chips, beef Wllington gibi klasik lezzetleri denemek ve tarihi atmosferini yaşamak için The Bear Inn’e rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

The Eagle and Child: J.R.R. Tolkien ve C.S. Lewis’in sık sık ziyaret ettiği bu pub, tarih kokan atmosferi ve yerel yemekleriyle dikkat çekiyor. Shepherd’s pie ve Sunday roast gibi yemekleri burada deneyebilirsiniz.

The Turf Tavern: Gizli konumu nedeniyle az bilinen The Turf Tavern, pub atıştırmalıkları ve mönüsünde yer alan geniş bira seçenekleri ile adeta büyülüyor. Ploughman’s lunch ve ale pie gibi yerel lezzetleri içkinizin yanına sipariş edebilirsiniz.

The Perch: Thames Nehri kıyısında yer alan ve muhteşem bir bahçeye sahip olan The Perch, geleneksel İngiliz yemekleri ve yerel biraları ile ünlü. Bangers and mash ve steak and ale pie burada tadılabilir.

The White Horse: Oxford’un tarihi merkezinde bulunan The White Horse, taze ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler sunuyor. Sunday roast ve fish pie gibi yemekler burada oldukça popüler.

The King’s Arms: 1607’den beri hizmet veren tarihi The King’s Arms’ta pie and mash ve ploughman’s lunch gibi geleneksel yemekleri deneyebilirsiniz.

Vaults & Garden Café: Radcliffe Square’da bulunan bu kafe, organik ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekleri ile dikkat çekiyor. İngiliz kahvaltısı ve öğle yemeği seçeneği için Vaults & Garden Café’yi listenize ekleyebilirsiniz.

Quod Restaurant & Bar: Oxford’un merkezinde bulunan ve şık bir restoran olan Quod Restaurant & Bar, İngiliz ve Akdeniz mutfağını ustaca birleştirmeyi başarıyor. Fish and chips gibi oldukça popüler olan bir lezzeti bu mekanda denemek isteyebilirsiniz.


Çocuğunuzla seyahat etmeyi sevenlerdenseniz, Oxford tam size göre bir şehir. Çocuğunuzla şehrin devasa yeşil alanlarında eğlenceli vakit geçirebilir, prestijli kolejlerini ve göz alıcı kütüphanelerini ziyaret edebilirsiniz. Bununla birlikte, 24 saat yaşayan bu şehri yalnız veya arkadaş grubunuzla ya da partnerinizle de keşfetmek iyi bir fikir olacaktır.


Önceki ve Sonraki
Haberler