Biz Schubertring’te Grand Ferdinand Oteli’nde konakladık ve çok memnun kaldık. Bu bölge biraz daha Viyana’nın Nişantaşı’nı andırıyor ancak yine de her yere yakın ve yürüme mesafesinde. Tam turistik bölgede konaklamak istiyoruz diyorsanız biraz daha Viyana’nın Taksim’i diyebileceğimiz ismini de meydanda bulunan kiliseden alan Stephansplatz Bölgesi’nde konaklayabilirsiniz.
En popüler şnitzel restoranları, Figlmüller ve Lugeck. İkisine de önceden rezervasyon yaptırmalısınız, zor rezervasyon yapılıyor. Ben grafittilerle dolu küçük butiklerin olduğu bir sokakta keşfettiğimiz, Glacis Beisl’in şnitzelinin yanında gelen salatasını daha çok beğendim; patates salatasının içerisine pancar turşusu da eklemişlerdi.
Şık bir akşam yemeği için Sofitel’in çatısında bulunan Das LOFT’a önceden rezervasyonunuzu mutlaka yaptırın. İçerisinin dekorasyonu ve manzarası görülmeye değer. Viyana adeta ayaklarınızın altında. Biz tadım menüsünü tercih ettik. Şefin spesiyallerinden oluşan menü, 4 çeşit yemek içeriyor isterseniz yanına da şarap olan seçeneği de ekleyebiliyorsunuz. Sommelier, her tabağa uygun farklı şarap getiriyor. Yemeğe gelemeseniz bile bence barına gelip bir içki için, görmeniz gereken bir havası var. Viyana’yı izleyebileceğiniz en güzel yerlerden birisi.
Viyana deyince ilk akla gelen isimlerden birisi; Mozart. Öncelikle Mozart’ın Evi’ne mutlaka gidin, içeride onun yaşadığı dönemden kalma eşyaları hala saklıyorlar. Ayrıca hayatına dair daha önce bilmediğiniz bilgiler edineceksiniz. Bir diğer önerim ismini Mozart’tan alan, Viyana’nın en eski kafelerinden biri olan Cafe Mozart. Sıcak vanilya kreması ile servis edilen apfelstrudelin tadı hala damağımda. Ne tatlı ne ekşi, çok hafif bir tatlı. Yanında melange kahvesi içmenizi öneririm. Bu arada Cafe Mozart’ta 10-15 dakika kapıda bekleyebilirsiniz, genellikle kalabalık oluyor ama değiyor.
Viyana’da beni en mutlu eden kahvaltı deneyimi, konakladığımız otelin, Grand Ferdinand’ın terasında yaptığımız açık büfe kahvaltıydı. İçerisi nostaljik bir dekorasyona sahip ve kar yağdığı gün dışarıdaki etkileyici manzara görülmeye değerdi. Dışarıdan da gelmek mümkün, denemenizi öneririm.
1516 Brewing Company, salaş bir öğlen yemeği için gidebileceğiniz bir mekan. Porsiyonları büyük ve özellikle BBQ soslu kaburgası (ribs) inanılmaz. İki kişi ortaya ondan söyleyip yanında da sürahide bira söyleyip, gününüzü ödüllendirebilirsiniz. Yeriniz kalırsa hamburgerini de denemenizi öneririm. Siyah bira seviyorsanız, Kimber Ale’ı deneyin. Servisten çok beklentiniz olmasın.
İllüzyon Müzesi, internette de karşınıza çıkan ve sizi şaşırtabilecek birçok yanılsama örneğinin sergilendiği bir müze. Çocuklu aileler kesin listeye eklesin. Ailece çok güzel vakit geçirebileceğiniz bir yer.
17 Kasım’da gittik ve şansa Noel Marketlerini de yakaladık. Vienna Tourist Board websitesinde hepsi ile ilgili detaylı bilgi bulunuyor. Ben çok büyük beklenti ile gitmiştim ama el yapımından çok, sokakta satılan sıradan ürünlerden vardı. Herhalde o filmlerde gördüğümüz, gösterişli Noel ruhu da geçmişte kaldı. Ama yine de gidin görün, çeşit çeşit çikolata, sosis gibi birçok sokak lezzeti oluyor. Buz pateni seviyorsanız, buz pateni keyifli bir aktivite olacaktır. Özellikle Rathausplatz’daki en büyüklerinden birisi.